Devrimi İlerletmek İçin

Türkiye ve Kürdistan birleşik devrimi, gelişme hızı değişim göstermekle birlikte, gelişimini kesintisiz sürdürüyor.

Birleşik devrimin gelişme hızının düştüğü dönemlerde, devrime bağlılık ve inançları pamuk ipliği sağlamlığında olanlar, anında umutsuzluğa düşüyor, “bu halktan bir şey olmaz” moduna zaman yitirmeden geçiş yapıyorlar. Bunun en son ve tipik örneği, 2023 genel seçimlerinde RTE'nin yeniden Cumhurbaşkanı seçildiği seçimler sonrası görüldü. Tekrar edecek değiliz. İsteyen, sosyal reformist ve uzlaşmacı partilerin 2023 genel seçimler sonrası değerlendirmelerine bakabilir. Bir örnek vermekle yetineceğiz:

Bu ülkede kaç gün grev yapıldı, hiçbir öğrenci hareketi oldu mu kayda değer? Bütün bunları alt alta koyduğumuz zaman bu halk henüz Erdoğan'ı yenmeyi hak etmedi. Ne yazık ki bunu söylemek zorundayım. Bir oy kullanarak bu kadar büyük bir karanlığı, bu kadar güçlü bir projeyi alt edeceğimize niye inandık biz? Mesele burada!”

Tersi durumlara da tanık olduk. Çok değil, yaklaşık bir yıl sonra, yerel seçimlerde dinci faşist partinin oylarının beklemedikleri şekilde düşmesi bütün o çevrelerde ani bir coşkunun kabarmasına yol açtı: “Bu halktan bir şey olur”du artık!

Oysa birleşik devrim, bu karamsarlar topluluğunun sandığının aksine, gelişimini uzun yıllardır kesintisiz sürdürüyor. Kimi zaman, 1970'li ve 1990'lı yıllar da ya da 2000'li yılların kimi dönemlerinde olduğu gibi yüksek yoğunluklu iç savaş; kimi zaman ise düşük yoğunluklu iç savaş biçiminde, birleşik devrim on yıllardır bu topraklarda kesintisiz olarak sürüyor.

Birleşik devrimin böyle kesintisiz devamının arkasındaki temel neden, Türkiye tekelci kapitalizminin yapısal krizi ve bu krize eşlik eden siyasal krizidir. Ne tekelci sermaye sınıfı ne de emperyalist mali sermaye ve emperyalist devletler buna kalıcı bir çözüm bulabildiler. Bugüne kadar buldukları çözümler, geçici olmaktan öteye gidemedi. Bu çözüm arayışlarına askeri faşist darbeler, faşist iktidarlar, bu iktidarların yönetimi altında uygulanan ve hayasızca sürdürülen ağır sömürü, işçi sınıfının büyük mücadeleler sonucu kazanılmış haklarının gasp edilmesi dahil.

Tekelci kapitalist ekonominin yapısal krizi ve buna eşlik eden siyasal krizi bugün ağırlaşarak devam ediyor. Tekelci kapitalizm, kendi doğası gereği, bir tarafta muazzam servet birikimine yol açarken, diğer taraftan muazzam bir sefalet birikimine neden olmakta. Sınıf savaşının, iç savaş biçiminde çoğu kez şiddetlenerek sürmesinin arkasındaki nesnel neden budur.

Türkiye ve Kürdistan birleşik devrimi bu nesnel temel ve bu nesnel temelin yol açtığı temel toplumsal sorunlar üzerinden gelişimini sürdürüyor. Birleşik devrim gelişmeye, ilerlemeye devam ediyor.

Bununla birlikte, devrimi ilerletmek için Leninistlerin yapması gereken çok şey olduğu gerçeği ortadan kalkmış olmuyor. Kapitalizme ve faşizme karşı devrimci kitle mücadelesinin kesintisiz sürdüğü; işçi sınıfının, ücretli emekçilerin, Kürt halkının bir ayaklanma noktasına geldiği, ayaklanmacı ruh halinin birleşik devrimin toplumsal güçleri arasında somut, elle tutulur bir olgu haline geldiği koşullarda, devrimci komünistler birleşik devrimin gelişimine müdahale ederek devrimi ilerletmek tarihsel göreviyle karşı karşıyalar.

Birleşik devrimi ilerletmenin günümüzdeki ilk adımı, güncel hale gelmiş devrimin en önemli sorunu olan Geçici Devrim Hükümetinin gerekliliği fikrini etkin biçimde propaganda etmeyi gerektirir.

Bu, devrimi ilerletme görevinin bir yanını oluşturur. Diğer yanı ise, Geçici Devrim Hükümeti fikriyle birlikte halk iktidarı ve halk demokrasisi şiarını kitlelerin önüne koyma, onlara bu şiar ve amacı götürmektir.

Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfına, ücretli emekçilerine, ezilen halklarına Geçici Devrim Hükümeti, Halk Demokrasisi ve Halk İktidarı fikir, amaç ve hedefini götürmenin yanı sıra Leninist Partinin programını götürmek, onları bu programla tanıştırmak gerekir. İşçi sınıfının, emekçilerin, devrimin toplumsal güçlerinin devrimci fikirleri, devrimci amaç ve hedefleri anlamaya ve benimsemeye en yatkın oldukları dönem işte bu dönemlerdir.

Leninistleri diğer bütün siyasal akımlardan ayıracak olan temel noktalardan biri işte budur. Çünkü, Geçici Devrim Hükümeti ve Halk İktidarı-Halk Demokrasisi politik hedefleri olmadan sosyalizm için söylenen tüm sözler, atılan tüm şiarlar birer yalandan ibaret kalır. Uzlaşmacı, liberal ve sosyal reformist güçlerin sosyalizm propagandasına tekrar sarıldıkları günümüzdei birleşik devrimi onların çizdikleri düzen için sınırların dışına kadar ilerletmek için yoğun çaba göstermek günümüzün en önemli görevi haline gelmiştir.

Sosyal reformist partilerin ve uzlaşmacıların devrimci kitle hareketini, mayalanmakta olan isyan ve ayaklanmaları hapsetmeye hazırlandıkları düzen içi sınırlardan, burjuvaziyle uzlaşma noktasından daha ileri götürmenin koşulu, ayaklanmacı kitlelerin önüne Geçici Devrim Hükümeti ve halk iktidarı hedefini koymaktır.

Sadece bu iki şiar, bu iki devrimci hedef, Türkiye ve Kürdistan'da ayaklanmacı ruh haline girmiş kitleleri faşizmi ve kapitalizmi yıkacak noktaya kadar ilerletebilir.

Birleşik devrim uzun yıllardır tabandan, devrimci kitle hareketi, şiddetli sınıf çatışmaları, ayaklanma ve isyanlar biçiminde gelişiyor. Şimdi, devrimi tepeden, yukarıdan müdahaleyle ileri götürmenin, ilerletmenin zamanı.

Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfı ile ezilen emekçi halklarının önüne bir devrimle burjuva iktidarı, faşist devleti yıkıp halk iktidarı-halk demokrasisi kurma hedefini koymak; bu bağlamda Leninist partinin programını, kitlelere tanıtmak anın en önemli görevi haline gelmiştir.