Öfke isyana dönüyor. Emekçiler her yerde sokaklara akıyor. Her kesimin sokağa çıkmak için yeterince sebebi var. İşçiler, kadınlar, gençler, yoksul Kürt halkı... Öfkelerini besleyecek olaylar dizisi çok.
Resmi TÜİK enflaslonu yüzde 48. ENAG ölçümü yüzde 89. İşçi ücretlerine gerçek enflasyon oranında bile zam yapılmıyor. "Enflasyon beklentisi" ölçüt olarak alınıyor. Artık yaşamı idame ettirebilmek için hiçbir yol, hiçbir imkan kalmadı. Açlık, emekçi hanelerin tek gerçeği!.. İş cinayetleri, ücretlerini alamayan işçiler, bir çırpıda işinden atılanlar... İşçiler her yerde "hakkımı ver" diye haykırıyor.
Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet, yaygınlaşan çocuk taciz ve cinayetleri... Tel tel dökülüyor koca bir toplumsal yapı. Çürüme ve dağılma süreci hız kazanıyor. Bu alanda biriken öfke muazzam. Artık her cinayet, her baskı ve saldırı, dizginsiz bir öfke seline, bir toplumsal patlamaya yol açıyor. Kadınlar kavganın bayraktarlığını yapıyor, mücadelenin en önüne geçiyor.
Gelecekleri çalınan, tam bir çürümeye ve geleceksizliğe mahkum edilen gençler, işçi ve öğrenci gençler, sık sık harekete geçiyor, eylemler yapıyor. Ülkeyi terk ederek "bireysel kurtuluş" arayan belirli bir kesimin dışında kalan ana gençlik kitlesi, kendilerine dayatılan bu yazgıyı parçalamak için ayağa kalkıyor.
Özgürlük mücadelesini en zorlu koşullar altında aralıksız sürdüren Kürt halkı, her adımda dinci-faşist iktidarın ve faşist devletin amansız saldırısı altında özgürlük yürüyüşüne ödünsüz devam ediyor. En sıradan, en "düzen içi" talep ve adımları bile tam bir düşmanlıkla karşılanan yoksul Kürt halkı, hiçbir aşağılamaya, hiçbir baskıya boyun eğmedi bugüne kadar. Dün itibariyle seçtiği belediye başkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması karşısında da geri adım atmadı. Sokaklara çıktı. Tam bir toplumsal seferberlik başlattı. Kürt emekçi yığınların iradelerine alenen saldıran, onların onuruyla oynamaya çalışan faşist devlet, bizzat sokakta alıyor yanıtı. Öfkeyle sıkılan yumruklar, haykırılan sloganlar, yoğun polis saldırısına, gözaltı ve tutuklamalalara rağmen geri adım atmayan binlerce insan!.. Sınırlı etki ve yetkiye sahip kurum ve mevkiler, "mevziler" için değil, kendi onuru için savaşıyor Kürt halkı. Onun iradesiyle oynamak isteyen faşist devlete karşı ayağa kalkıyor!
Birleşik devrimin tüm kesimleri çeşitli gerekçelerle aynı dönemde ayağa kalkıyor. Ekim Devrimi'nin yıldönümünde yeni Ekimler yaratmak için ileri atılıyor. Evet, yeni Ekimler yaratmak için kavga bayrağını yükseltiyor birleşik devrimin toplumsal güçleri.
Devrimci durum olgunlaşıyor. Üstelik sadece bizde de değil, tüm dünyada! Yeni Ekimlerin maddi zemini bütün kıtalarda güçleniyor. Yaşam her yerde devrime akıyor. Öyleyse her yerde hep bir ağızdan haykırmak gerek:
Şimdi yeni Ekimler yaratma zamanı!