< Çocuklarımıza Onurlu Gelecek Bırakacağız!

Artık dayanacak güç, takat kalmadı. Geri çekilecek alan, bekleyecek zaman yok! İşçi ve emekçiler her yerde harekete geçiyor.

Kim evde çocukları dirhem dirhem erirken sessiz kalabilir ki! Kim yaşamdan kovulmayı, ölüme mahkum edilmeyi, toplum dışına itilmeyi sessiz sedasız kabul edebilir!

Yalnızca açlık, yokluk değildir isyan edilen. Onurdur, onurlu bir yaşamdır. Toplumda başı dik, dimdik ayakta kalabilme azim ve kararlılığıdır. Çocuklarının yüzüne, feri sönmekte olan gözlerine alnı açık bakabilme isteğidir. Korkunç bir hızla çürüyen, lime lime dökülen bu toplumsal düzende insan kalabilme mücadelesidir! “Hakkımızın gasp edilmesine, çocuklarımızın geleceğinin rehin alınmasına izin vermeyeceğiz. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız” diyerek geleceğe umutla bakan iradedir!

TÜİK eliyle oynanan rakamlara dayanarak belirlenen ücretlerle yıkıma uğratılan işçiler... tarlada ürünlerini yok pahasına satmaya zorlanan çiftçiler... taban maaş hakkı için aylardır dişe diş kavga veren öğretmenler... sendikal çürüme ve ihanet çukuruna sırtını dönüp, tüm engellere rağmen sınıf sendikacılığı ve sınıf kavgası için ileri atılan bir avuç yiğit sendika... mobbinge maruz kalan, ana dilini konuşması yasaklanan, türlü çeşit uydurma gerekçelerle kapı dışarı edilen, işinden ekmeğinden olan işçiler... Hangi birini sayalım. Emek cephesi kaynıyor. Her kesimde inatçı bir direniş damarı güçleniyor.

Çürüme her yerde. Alabildiğine yaygın. Her köşe başında çatışma, savaş, kan ve gözyaşı. Milyonları korkunç bir sefalete, yokluğa ve yok oluşa sürükleyen bu düzen, bu toplumsal sistem, inanılmaz bir hızla çürüyor ve dağılıyor. Onunla birlikte tüm bir toplum çürüyor ve dağılıyor. Bu dayanılmaz bataklıktan tek çıkış yolu, isyandır, ayaklanmadır, devrimdir.

İşçi ve emekçilerin ilmek ilmek ördüğü mücadeleler umuttur. Bu umudu büyütmemiz, zafere taşımamız gerek. Tüm işçi taban örgütlerini, çürümeye direnen sendikaları, dayanışma birliklerini, emekçi örgütlenmelerini... tek bir hedef etrafında birleştirmemiz gerek.

Bu hedef, emeğin iktidarıdır. Bizi kurtuluşa götürecek bir programa sahip olan bir devrim hükümetidir. Toplumun çürüyüp yok olmasını engelleyecek olan da, çocuklarımıza mutlu ve onurlu bir gelecek yaratacak olan da budur.

Bayraklar yukarı! Çocuklarımızın geleceği için kavgaya!