Merhaba ben 33 yaşında bir kadın işçiyim. 15 yaşından beri çalışıyorum. Ama en büyük hayalim okumaktı. Ailemin maddi durumu olmadığı için okuyamadım. Beni okula gönderemediler.
Okulu bırakınca ilk olarak tekstile girdim ve o günden sonra patronların sömürüsü başladı. Sabah 8'de işbaşı yapar, akşam 7’de çıkardım işten. İstemediğim halde mesailere kaldım zorunlu olarak. Ama gel gelelim ki mesai ücretlerini bile alamadım. Ücretlerini bile alamadan çalıştırmaya devam ettiler aylarca. Kendime ayırdığım, yaşadığım bir günüm bile kalmadı. İşte o zaman hayatla olan bağlarım kalmadı. 4 senem böyle geçti. O işten ayrıldım. İnşaat temizliğine gittim. Orası tekstilden daha beterdi. Oradaki sömürünün sebepleri taşeron firmalar idi. Çalışma koşulları berbattı. İşçiler güvenlik alanları yaratılmadan çalışıyorlardı. İş kazası bitmek bilmiyordu.
Çoğu Doğu bölgelerinden gelen gurbetçi işçilerdi. Aileleri aç kalmasın diye inşaatlarda çalışan gurbetçiler, maaşlarını ancak 3 ayda bir alabiliyorlardı. Çoğu patronların insafına kalmıştı. 3 aydan önce maaş alamadıkları için, onların yüzündeki öfkeyi görüyordum. Ve aynı şeyleri biz temizlikçi kadınlar da yaşıyorduk, aynı mağduriyeti. Sabahtan akşama kadar zenginlerin pilot dairelerinin temizliğini bitirmek için yemeği yarıda bırakırdık. İçlerinden biri de bendim. Tek mutluluğumuz, maaş gününün gelmesiydi. Teselli eden yalanlarla bizi oyalıyorlar, maaşımızı da zamanında vermiyorlardı. Para konusunu açtığımız zaman çoğu zaman ya tehdit ediliyoruz ya da işten atılıyoruz. Patronların en iyi yaptığı şeylerdi bunlar.
SSK’lar giriş çıkış gösterirdi, ki sözde sigorta yapıyorlar. Düzenli yatırılmıyor. O sigorta sadece iş kazası için geçerli. Hastaneye gittiğinde SSK’dan faydalanamıyorsun. Her şeyde, her yerde iliğine kadar sömürü.
Anladığım tek şey ne kadar çalışsan, dirensen hiç bir hakka sahip değilsin. İnsanca bir yaşama sahip olamazsın. Çünkü ezilen en büyük işçi sınıfı biziz. Patronlar sadece kendini kurtarmanın derdine düşmüş. İşçi ölmüş mü, parasını alamamış mı, onların umurunda değil.
Onlar kendi çocuklarını, kendi hayatlarını düşünürler. İşçi sınıfı birleşmediği sürece bunlar daha çok kanımızı emecekler. Her şey bizde bitiyor. Bizim birleşmemiz onların en korktuğu şey. Eğer biz işçiler birleşemezsek ne bu zulüm ne de sömürü biter.
Bir Kadın İşçi