Aysun Bozdoğan... Devrimci, ekin sanat emekçisi ve Ölüm Orucu Savaşçısı...

Bugün Aysun Bozdoğan ölümsüzleşeli 21 yıl oluyor. 21 yıl önce, F Tipi zindanlara karşı başlatılan Ölüm Orucu eyleminin ilk gönüllülerinden olan Aysun Bozdoğan, eyleminin 183. gününde zorla müdahale sonucu ölümsüzleşti.

Çukurovalıydı Aysun. Lisede devrimci mücadele ile tanışmış, 9 Eylül Üniversitesi’nde öğrenci iken de DÖB faaliyetleri yürütmüştü. Mücadelenin hemen her alanında görev alan Aysun Bozdoğan, Genç Ekin Sanat Merkezi emekçilerinden biri olarak, Genç Ekin Müzik Grubu’nun da kurucusu olmuştu. Mart Ekin Sanat Merkezi’nin faaliyetlerine katılan Aysun, bir dönem Mücadele Birliği Dergisi yazı işleri müdürlüğü de yapmıştı.

Bu topraklarda yetişen her devrimcinin yolu zindanlara düşer kısa ya da uzun bir dönem farketmez. Aysun’un 1999’da yolu 2. defa zindana düştüğünde, F Tipi cezaevi tartışmaları da gündeme geldi. 19 Aralık 2000’de 20 zindanda birden yaşanan katliamı Ümraniye Cezaevi’nde karşıladı. 4 gün süren savaşımdan sonra yoldaşları ile götürüldüğü Kartal Zindanı’nda, F tipi cezaevlerine karşı başlatılan Ölüm Orucu eyleminin ilk gönüllülerinden oldu.

Eylemin günleri ilerledikçe sağlığı da kötüye gitti ve Kartal Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı Aysun. Burada sürekli zorla müdahale dayatmasıyla karşılaştı. Her defasında zorla beslenmeyi reddetse de, 26 Haziran günü, eyleminin 183. gününde zorla müdahale sonucu hayatını kaybetti...

Aysun Bozdoğan yoldaşlarına, Ölüm Orucu eyleminde kendisinden önce düşen Sibel’in kendisine taktığı “Ayışığı” ismini, direngen mücadelesini, disiplin içindeki bir yaşamı ve akdenizin getirdiği sıcakkanlılığını miras bıraktı, “Bahar” oldu.

“Yüreğimizden havalanıp

      sana uçan kartallar

Kanadı kırık

      başı dik döndüler

Haziran şafaklarından

Sen o Haziran göğünü

Nar rengi bir sevdayla

Çatlatmış olmalısın

 

Bir gün o ıssız gömütlükte

Filistinli bir çocuk

      güneşle aşılanmış

Bir nar fidanı getirecek sana

O fidan

Narin bir Haziran gibi

      kök salacak toprağa

Yağmurdan damlalarla

     ve senin hasretinle büyüyecek

Nazım Akarsu

Mayıs 2002