Haber

İki yıl önce 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz Antakya Mücadele Birliği Platformu Temsilcisi ve Önsöz dergisi yazarı Onur Kopran ailesi, yoldaşları ve mücadele dostlarının katılımıyla mezarı başında anıldı.

Mücadele Birliği Platformu’nun yanı sıra DÖB, SMF, DEM Parti, Kaldıraç Hareketi, İHD, avukatlar ve dostları da anmada yer aldılar.

Mücadele Birliği Platformu anmaya “Onur Kopran Ölümsüzdür” pankartıyla katıldı. Onur Kopran şahsında, anmada 6 Şubat depremlerinde yitirdiklerimiz adına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Ardından Onur Kopran için bir yoldaşı tarafından kaleme alınan ve “Herkesin biraz ‘Gezi’, biraz kendisi olduğu zamanlardı. Armutlu’nun ‘O’ dar sokaklarımda umudun büyütüldüğü zamanlardı. Umudun ‘O’ dar sokaklarda yürüdüğü zamanlardı...” cümleleriyle başlayan metin okundu.

Mücadele Birliği adına yapılan konuşmada, “2 sene önce 6 Şubat’ta sermaye egemenliği, dinci faşizm milyonlarca insanımızı terk etti, binlerce insanımızı enkaz altında bıraktı, Onur Yoldaş da bunlardan birisiydi. Onur Yoldaş’ı kavgada tanıdık, orada yoldaşlaştık. Armutlu sokaklarında birlikte dövüştük Birlikte çalışmalar yaptık, ekmeği paylaştık. Maalesef 6 Şubat binlerce insanımız gibi Onur’u da aramızdan aldı. Ama bu sadece egemenlerin, sermayenin dikkatsizliği değil, çok kasıtlı bir devlet politikasıydı. Bu Antakya halkının tecrit edilmesinin bir sonucuydu. Ama şunu da gördük, bu tecrite rağmen Onur’un ardından, giden binlerin ardından, emekçi halklarımız acılarına, yıkıma rağmen ayağa kalkmayı, topraklarını savunmayı, gidenlerine sahip çıkmayı başardı ve bugün halen başarmaya devam ediyor.” denildi.

Antakya halkına uygulanan tecritin sadece buralarda yaşanmadığına dikkat çekilen konuşmaya “Antakya halkına yaşatılanlar sadece buraya özgü değil, Kürt halkına da yaşatılıyor. Suriye’de, Tartus’ta, Lazkiye’de Arap Alevi’lere yaşatılıyor bu katliamlar. Bizim kader birliği yapmamız lazım. Düşmanımız ortak, sermaye sınıfı her nerede olursa olsun aynı politika ve düşmanlıkla hareket ediyor bundan dolayı kader birliğini, mücadele birliğini inşa etmeliyiz.” denildi.

Bir yoldaşının Onur Kopran için yazdığı “Onur’umuzla Günlerle Yolculuk” şiiri okundu.

Ardından söz alan SMF Dönem Sözcüsü Mahir Gürz, “Bu ağır bir süreç, binlerce insanımızı yitirdik, tabii ki bu doğal bir afet değil, kapitalist sistemin ranta, sömürüye dayalı politikasının sonucu, bu depremde halkımızla birlikte onlarca devrimci arkadaşımız, dostumuz da ölümsüzleşti. Yaşadığımız coğrafya her boyutuyla, gericiliğin, faşizmin, barbarlığın egemen olduğu ve işçi sınıfına, emekçilere, halklara koyu bir geleceksizliğin dayatıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Onur yoldaş ve Onur yoldaş gibi ölümsüzleşen binlerce devrim şehidi bu anlamda ülkemizde ve dünyada insanlığın aydın geleceğini temsil eden yoldaşlarımızdı, dolayısıyla bize düşen görev Onur yoldaş ve ölümsüzleşen yoldaşlarımızın bizlere bıraktığı bayrağa sarılmak ve ileri taşımaktır.” sözleriyle Onur Kopran’ı andı.

Depremden hemen sonra bilinçli bir şekilde katledilen Tahsin Nihadioğlu’nun abisi Zeynel Nihadioğlu yaptığı konuşmasında “Onur Kopran kardeşimizi, yoldaşımızı saygıyla anıyorum, kendisi benim de büyüdüğüm mahallenin devrimci bir çocuğudur.” sözleriyle konuşmasına başladı.

Nihadioğlu konuşmasının devamında “Ben de deprem sürecinde kardeşimi kaybettim, kardeşim bir deprem nedeniyle ölmedi. Depremden 1 hafta sonra ağır hasarlı evinden çıkarken şüphelendikleri için özel harekat polisleri ve resmi polisler tarafından ağır bir işkenceye maruz kaldı. Halk onu polisin elinden aldı, kendisi yaşadığı işkenceyi ispatladı ve bir gün sonra da Koç Holding’e ait bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. Bugüne kadar iki yıllık bir süre içerisinde onu katledenlere, işkence yapanlara herhangi bir dava açmadılar, açmayacaklar biliyoruz. Kardeşimin davası da Onur’un mücadelesinden farklı değildir.” sözlerini kullandı.

İnsan Hakları Derneği adına yapılan konuşmada, Onur’u uzun yıllardır tanıdıklarını, yaşamında ve mücadelesinde çok geliştiğini, yıllar içerisinde teorik ve pratik olarak çok yol aldığını, onun mücadelesini sonsuza kadar yaşatacakları söylendi.

Devrimci Öğrenci Birliği adına yapılan konuşmada “Onur yoldaşımız Antakya’nın her bir sokağında, Armutlu’da mücadelesini yıllarca sürdüren bir yoldaşımızdı. Onun yüreğine dokunmadığı bir insan, bir ev kalmamıştır. Marksizm-Leninizm’in yiğit bir savaşçısıydı o. Maalesef ki 6 şubat depremlerinde kaybettiğimiz yitirdiğimiz binlerce canımızdan biriydi o. Bizler Onur’un mücadelesini genç yoldaşları olarak devam ettireceğiz, ona bu sözü veriyoruz. Eğer Onur yanımızda olsaydı çok sevdiği Antakya’yı şu an tanımayacaktı. En çok üzülenlerden birisi o olacaktı. Bizler 2 yıldır sermaye sınıfının terk ettiği bu topraklarda Onur’un mücadelesini devam ettirmeye devam ediyoruz.” denildi.

Antakyalı genç bir yoldaşı yaptığı konuşmasında “Onur’u hiç tanıyamadım, hiç görüşemedim, keşke tanıyabilseydim. Ama Onur Antakya’da bıraktığı izlerle kendini bana biraz tanıttı, mücadelesiyle, duruşuyla bana çok şey kattı. Ben mücadelenin nasıl olması gerektiğini aslında Onur’dan öğrendim. Ben Onur’u burada mezarı başında tanıdım, keşke daha önce tanısaydım. Onur gittiği her yerde çok güzel izler bırakmış, bunu sizlere baktığımda görüyorum. Onur yoldaşın ve depremde kaybettiğimiz tüm canların hesabını bizler soracağız. İşçi ve emekçi sınıfı olarak, halk olarak bu davadan asla geri dönmeyeceğiz, çünkü Onur yoldaş böyle isterdi.” dedi.

Anmada “Onur Yoldaş Kavgamızda Yaşıyor”, “Devrim Savaşçıları Ölümsüzdür”, “Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız”, “Unutmak Yok! Affetmek Yok! Helalleşmek Yok!”, “Yaşasın Devrimci Dayanışma” sloganları atıldı.