Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Tekirdağ 2 Nolu F Tipi’nde tutsak olan Taylan Turunç'un tahliyesinin 5 kez ertelenmesine ilişkin 18 Ocak günü İHD İstanbul Şubesi'nde basın açıklama yaptı. "Taylan Turunç'a özgürlük İdare ve Gözlem Kurulları Kapatılsın" pankartı asan TDİ’nin açıklamasına DEM Parti Milletvekili Celal Fırat, DEM Parti MYK üyesi Musa Piroğlu, İHD üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Basın açıklamasını tutsak Taylan Turunç’un görüşcüsü Özgür Cihan Uçar okudu.
İnfaz süresi Aralık 2023 tarihinde tamamlanan Taylan Turunç hala keyfi gerekçeler ile hapishanede tutulduğunu belirten Özgür Cihan Uçar, “İnfaz süresi Aralık 2023 tarihinde tamamlanan Taylan Turunç hâlâ hapishanede tutulmaktadır. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde 9 yıldır tutsak bulunan Taylan Turunç’un tahliyesi, Aralık 2023 tarihinde İdare ve Gözlem Kurulu tarafından ‘kurula çıkmadı’, ‘psikoloğa çıkmadı’, ‘dışarı çıktığında örgüt faaliyetlerine devam edebilir’ gerekçeleriyle engellendi. Bu işlem üçer aylık periyotlarla dört kez aynı gerekçelerle tekrarlandı ve Turunç bir yıldır keyfî kararlarla hâlâ hapishanede tutulmaktadır. Son olarak 2024 Aralık ayında yine aynı gerekçelerle cezası altı ay daha uzatılmıştır. Aynı kurul infaz süresini tamamlayan iki tutsağın tahliyesini kurula çıktıkları halde engellemiştir” dedi.
Uçar, 2021 yılından bugüne en az 501 tutsağın tahliyesi engellendiğinin altını çizerek, “İdare ve Gözlem Kurulları devrimci tutsakların iyi halli olup olmadığına karar verirken tüm yetki ve keyfiliği kullanmaktadır. Kurullar ölüm sınırına dayanan ağır hasta ve uzun yıllardır hapishanede kalan tutsaklar başta olmak üzere devrimci-yurtsever tutsakların tahliyelerini engellemektedir. Esas olarak da devrimci-yurtsever tutsaklara dayatılan pişmanlığı kabul etmeyen tutsakların infazları yakılmaktadır. Kurulların aldığı kimi kararlar ise keyfiliğin nasıl had safhada olduğunu göstermektedir. Örneğin bazı tutsakların ‘Hükümlünün genel ve kısmi aramalarda, sayımlarda idare ve kurum personelinin çalışmalarına zorluk çıkarmamış olsa da kolaylaştırmaya yönelik gayreti de olmamıştır’ denilerek tahliyesi engellenmiştir. Bununla beraber ‘elektrik ve suyu tasarruflu kullanıp kullanmamak, kütüphaneden kitap almamak, psikoloğa çıkmamak’ gibi hukuken geçersiz ve soyut gerekçeler öne sürülerek tutsakların tahliyelerine engellenmektedir” diye belirtti.
Uçar, Adli Tıp Kurumu raporları hasta tutsakların durumunu gerçek anlamda yansıtmadığını ve tarafsız bir kurum olmadığına dikkati çekerek, “Adli Tıp Kurumu raporları hasta tutsakların durumunu gerçek anlamda yansıtmadığı gibi tarafsız bir kurum olarak değil, hasta tutsakların hapishanelerde ölüme terk edilmesini sağlayan bir kurum gibi çalışmaktadır” dedi.
Uçar konuşmasını “Ağırlaştırılan tecrit koşullarıyla teslim alınmaya çalışılan devrimci ve yurtsever tutsaklara saldırının bir biçimi olan İdare ve Gözlem Kurullarının aldığı keyfî kararlara karşı tutsakların sesi olmak, bu saldırılara karşı haklı mücadeleyi yürütmek, kamuoyunu hapishanelerde yaşanan bu saldırılara karşı bilgilendirmek bizim görevimizdir. Hapishanelerde derinleşen tecride karşı tüm halkı tutsakların dışarıdaki sesi olmaya çağırıyoruz.Hiçbir hukukî gerekçesi olmayan, hak ihlalleri içeren ve kendini mahkeme yerine koyan kurullar tarafından tahliyesi engellenen Taylan Turunç derhal tahliye edilsin” diyerek bitirdi.