< "Katliam Birkaç Kişinin Üstüne Yıkılarak Örtülemez!"

 

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, bebek ölümlerini Kadıköy'de protesto ederek "Yenidoğan çetesi"nin sağlıkta özelleştirme politikalarının bir sonucu olduğunu belirterek özel hastanelerin kamulaştırılması, tüm sorumluların yargılanması gerektiğini vurguladı.

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, sağlıkta özelleştirme politikalarına karşı Kadıköy rıhtımında basın açıklaması gerçekleştirdi.

"Sağlıkta Özelleştirme Halkı Öldürüyor! Özel Hastaneler Kamulaştırılsın" yazılı pankartı açılan eyleme, aralarında Emekçi Kadınlar'ın (EKA) da bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Eylemde sık sık "Sağlıkta Ticaret Ölüm Getirir", "Patronlara Değil, Sağlığa Bütçe" sloganları atıldı.

 

"Sağlıkta Dönüşüm Programının Toplum Sağlığına Yararı Yok"

Basın açıklamasını okuyan Nezahat Altınsoy, sermayenin ihtiyaçları kapsamında geliştirilen Sağlıkta Dönüşüm Programının uygulanmasına AKP iktidarıyla birlikte hız verildiğini belirterek. "Sağlık sistemine bilerek yatırım yapılmamış ve sağlık sistemi uygulanan politikalarla zayıflatılmış, sonra da bunun sonucunda ortaya çıkan hasta kuyrukları, ilaca ulaşma zorlukları, SSK-Sağlık Bakanlığı ayrılığı gibi halkta oluşan hoşnutsuzluktan faydalanılmış, bu olumsuz sağlık uygulamalarının 'sağlıkta devrim' yapılarak değiştirileceği beklentisi oluşturulmuş ve Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın uygulanmasına destek istenmiştir. Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi bebeklerin yaşamlarına kadar el uzatan bu programın toplum sağlığına yararı bulunmamaktadır".

 

"Kamu Özel Ortaklığı'nın Sağlıktaki Adı Olan Şehir Hastaneleri"

"Sağlıkta Dönüşüm Programı sözleşmeli çalışmayı, performansa dayalı ücretlendirmeyi, genel sağlık sigortası uygulamasını, aile hekimliğini, kamu hastane birliklerini kapsıyordu. Kamu alanının tamamında planlanan genel dönüşümün adı olan 'Kamu Özel Ortaklığı'nın sağlıktaki adı olan şehir hastaneleri ise programın ikinci fazı olarak ifade ediliyordu" diyen Altınsoy, tüm itirazlarına ve sundukları alternatife rağmen bu programın yaşama geçirildiğini söyledi.

 

"Ücretsiz, Nitelikli, Ulaşılabilir Ve Anadilinde Sağlık Hizmeti Demeye Devam Edeceğiz"

İktidarın sağlıksızlık halinden kar etmeye heveslenen bir sağlık sisteminde ısrar ettiğini dile getiren Altınsoy, "'Sağlıkta devrim' diye allayıp pulladığınız 'sağlıkta dönüşüm' programınız çökmüştür" dedi.

Başka bir sağlığın mümkün ve zorunlu olduğunu vurgulayan Altınsoy, "Rant ve kâr amaçlı değil, sağlık emekçisi ve başvurucular arasına para ilişkisinin giremediği, koruyucu hizmetlerin öncelendiği toplum için sağlık, pıtrak gibi çoğalan özel sağlık kurumlarına değil kamu sağlık kurumlarına yatırım, sağlık hizmetlerinin demokratikleşmesi, bireysel ve tedavi merkezli değil, toplum ve bölge tabanlı koruyucu sağlık, taşeron, sözleşmeli, 4/B,4/C,4/D, 3+1 değil tek ve kadrolu çalışma, performans değil, emekliliğimize yansıyacak temel ücret ve ücretlerimizde artış, devasa şehir hastaneleri değil topluma yayılmış, ulaşılabilir sağlık kurumları, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde sağlık hizmeti demeye devam edeceğiz" dedi.

 

"Katliam Birkaç Kişinin Üstüne Yıkılarak Örtülemez"

Yaşanan bebek katliamının birkaç kişiye yıkılarak, birkaç hastane kapatılarak örtülemeyeceğini vurgulayan Altınsoy, taleplerini şöyle sıraladı:

*"Bu hastaneleri kamulaştıracak ya da işsiz kalacak suça bulaşmamış emekçileri Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görevlendireceksiniz!

*Dönemin il sağlık müdürü olan Sağlık Bakanı dâhil denetimden sorumlu yerelden bakanlığa kadar tüm bürokratlar sorumluluğu gereği görevden el çektirilerek adli ve idari soruşturmaya dahil edeceksiniz!

*Kar ederken ses çıkarmayan hastane patronları ya da özel hastane şirketlerinin yöneticileri de aynı derecede sorumludur. Gözaltına alınan tek bir hastane sahibi ya da şirket yöneticisi yoktur. Bunları da soruşturmaya dahil edeceksiniz!

*Kamu hastanelerindeki istihdam açığını hızla giderip liyakatsiz yöneticilerinizi geri çekeceksiniz!

*Kamusal, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz ve anadilinde sağlık sisteminin garantisini vereceksiniz!

*Özel hastaneleri ya kamulaştıracaksınız ya da SGK ile yapılan tüm anlaşmaları iptal edecek ve hiçbir özel sağlık kurumu ile SGK'nın bir daha anlaşma yapmasının önüne geçeceksiniz! Madem özel hastane istiyorsunuz bırakın özel kalsınlar. SGK'dan yani halkın vergilerinden beslemeyeceksiniz!

*Yönünüzü sermaye tekellerine değil halka, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine döneceksiniz!

*Sağlık ve sosyal hizmet alanında yaşanan vurgunları, hırsızlıkları ve olumsuzlukları açığa çıkaran üye ve yöneticilerimize soruşturma açmaktan sürgün etmekten vazgeçeceksiniz. Bizleri dinlemeyi öğreneceksiniz!"