Depremin ilk günlerinden itibaren Antakya'da depremzedelerin yanında olan Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)'nden öğrencilerin anlatımıdır.
Merhaba dostlar, Devrimci Öğrenci Birliği olarak depremin ilk gününden beri buradayız. Sizlere Hatay'ın tanık olduğumuz genel durumundan bahsetmek istiyoruz.
Burada yüzbinlerce insanımız öldü. Dostlarımızı, yakınlarımızı Onur yoldaşımızı burada kaybettik. Bir yoldaşımızın babasını kaybettik, Hasip babamızı...
Burada gördük ki, devlet buradaki insanları yalnız bıraktı. Buradaki halka yardım için hiçbir şey yapmadı. Yine halkın yardımına devrimciler komünistler koştu.
Buradaki deprem devlet tarafından katliama çevrildi. Buradaki insanlar ölüme mahkum edildi. Burada depremin ilk gününden bu yana, hala daha devletin doğru düzgün bir yardım çalışması yok.
Depremin ilk gününde zaten halk ve şehir dışından gelen devrimciler, gönüllüler kendi imkanları ile buradaki arama kurtarma çalışmalarını yapmaya uğraştı.
İhtiyaç malzemelerini ve erzak teminini halk kendi imkanlarıyla sağlamaya çalıştı.
Burada deprem yalnızca insanları öldürmedi. İnsanları zor durumda bıraktı, İhtiyaç duyulan bir çok malzeme, erzak sorunu ilaç sıkıntısı ve daha bir çok şeyin sıkıntısı da vardı. Halk burada kendi imkanlarıyla bunu sağlamaya çalıştığı için, burada devlet tarafından hırsızlıkla suçlandı, yağmacılıkla suçlandı.
Ayrıca buraya hala daha herhangi bir erzak yardımı gelmedi devlet tarafından. Devrimcilerin, komünistlerin yolladığı yardım tırlarına devlet tarafından el konulduğunu biliyoruz. Ve bu tırların akıbetini bilmiyoruz.
Şu an buradaki gönüllerin devrimcilerin Deprem Kriz Yardım Koordinasyonu var. Şu an devlet halkın, gönüllülerin oluşturduğu yardım koordinasyonlarına kayyum atıyor, ayrıca yağmacılık algısı yaratılarak, buradaki halkı provoke etmeye çalışılıyor. Devlet depremin ilk gününden bu yana emekçi halklara yardım için çaba harcamadığı gibi, bir de burada bir yağmacılık algısı yaratarak provoke etmeye çalışıyor.
Tamam burada bir yağma var, evet. Ama Hatay'da ancak bu yağmayı buradaki depremzedeler buradaki emekçi hakları yapmıyor. Burada bir yağma varsa, bu yağmayı yapan devlet ve onun çıkarlarını savunduğu kapitalistlerin ta kendisidir. Çünkü devlet burada ilk günden beri buradaki emekçi haklara hiçbir yardımda bulunmadı. Devlet burada depremzedelere yardımlar ve ihtiyaçları için değil, yine kendi sınıfının çıkarları için burada bulunuyor.
Burada Suriyeliler üzerinden başlatılan yağmacılık kampanyaları, aslında buradaki emekçi halklara bir saldırıdır.
Evet burada bir yağma var, ama bu yağmayı yapan devlettir. Devletin savunduğu kapitalistlerdir. Bu binaları yapan müteahhitlerdir. Cebinden daha az maliyet masrafı çıksın diye, çubuktan evler yapan müteahhitlerdir. Burada bu kadar yağmacı varken, burada çocuğuna bez alan, kendine, ailesine erzak alan emekçi hakları mı yağmacılıkla suçluyorlar.
Burada bir yağmacı varsa bu kapitalistlerdir, kapitalist sistemin kendisidir. Devrimci Öğrenci Birliği olarak sesimizin ulaştığı tüm öğrencileri, gençleri deprem bölgesindeki halklarımızla dayanışmaya davet ediyoruz.