1 Mayıs 2025 Tertip Komitesi, Taksim'de bulunan Eğitim-Sen 6 Nolu Şubede gerçekleştirdiği basın toplantısında "1 Mayıs iradesi bir günlük irade değildir. 1 Mayıs'ta Taksim iradesi halkın iradesidir. Direniş ve dayanışmamızın gücüyle mücadeleye devam edeceğiz" diyerek Taksim konusundaki kararlılıklarını bir kez daha vurguladı.

1 Mayıs 2025 Tertip Komitesi, "1 Mayıs'ta Taksim'e" çağrısında bulunanlara ilişkin ev baskınları ve 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümek isteyenlerin işkenceyle gözaltına alınmasına ilişkin Taksim'de bulunan Eğitim-Sen 6 Nolu Şubede gerçekkeştirdiği basın toplantısında 1 Mayıs'ta Taksim'de olma ısrarından vazgeçmeyeceklerini belirtti. 1 Mayıs 2025 Tertip Komitesi'nin "1 Mayıs'ta Taksim'e!" çağrısıyla Mecidiyeköy'de buluşan pek çok sendika, devrimci örgüt, gençlik örgütleri ve üniversite öğrencisi de gelerek basın toplantısına katıldı.

 

"İsyan Ve Direniş Hakkımıza Başvuracağız Dedik"

Basın açıklamasını okuyan Ali Ergin Demirhan, evrensel, toplumsal, anayasal hiçbir hakkın tanımadığını ortaya koyan iktidar karşısında 19 Mart’ta sokağa çıkıp meydanları zaptedenlerin bir irade beyanında bulunarak "Emeğimizi, özgürlüğümüzü, onurumuzu hedef alan, en temel yurttaşlık haklarımızı dahi ortadan kaldıran saldırılar karşısında isyan ve direniş hakkımıza başvuracağız! Hakkımızı hukukumuzu tanımayan iktidarın yasaklarını da tanımayacak, fiili meşru kitlesel bir mücadele ile direneceğiz!" dediğini belirtti.

 

"Emeğimiz, Onurumuz, Özgürlüğümüz İçin '1 Mayıs'ta Taksim'e Dedik"

İktidarın 19 Mart’ta başlattığı yeni saldırı programını frenleten şeyin halkın direniş iradesi olduğunu Beyazıt’ta, Saraçhane’de ve sonra ülkenin dört yanında kendini ortaya koyduğunu, toplumsal muhalefete yön veren örgütler iktidarın yasaklamaları karşısında 'halkın direniş iradesini çiğnetmeyeceğiz' diyerek emeğimiz, onurumuz, özgürlüğümüz için 1 Mayıs’ta Taksim’e doğru yola çıktıklarını belirten Demirhan Taksim’in yasaklanmasının, basitçe bir meydan yasağı olmadığını, iktidarın hiçbir hakkımızı tanımama dayatmasının kabulü anlamına geleceğini bu nedenle de Meydanlara çıkan halkın kürsülere çıkan temsilcilerin ve hatta yüksek mahkemelerin, '1 Mayıs alanı Taksim’dir' demişken, 'burada değil bizim gösterdiğimiz yerde olacaksınız' diyen iktidara boyun eğmeyeceklerini söylediklerini hatırlattı.

 

"Taksim Politik İrade Beyanıdır"

Taksim'in Türkiye işçi sınıfının hafızası; tarihsel, toplumsal ve anayasal hakkı; politik irade beyanı olduğunu vurgulayan Demirhan, Taksim'in, 1976’dan 2025’e uzanan onurlu bir mücadelenin adresi, 1977'de ve 1989’da yitirdiklerimizin anısına, ülkemizi ve geleceğimizi katliamcılara terk etmeyeceklerinin ifadesi olduğunu söyledi.

 

"Hafızaya, Politik İradeye Sahip Çıkarak Yönümüzü Taksim'e Döndük"

2000’li yıllarda Taksim Meydanı’nın ve 1 Mayıs gününün dişe dişe mücadelelerle kazanılabileceğini gösterdiklerini, Gezi’nin yollarını açan yakın mücadele tarihinin, bu iktidar karşısındaki irade beyanlarının en simgesel adresi olduğunu ifade eden Demirhan "19 Mart 2025 isyanında meydanların ve kürsülerin verdiği 'mücadeleye devam' sözüdür. Bu hafızaya, bu kazanılmış haklara, bu politik iradeye sahip çıkmak için 1 Mayıs’ta yönümüzü Taksim’e döndük!" dedi.

 

"Savaşsız Sömürüsüz Bir Dünya İçin Omuz Omuz Omuza Verdik"

Ülke tarihinin en ağır yoksullaştırma programı uygulanırken emeğin itirazını dillendirmek için bir araya geldiklerini ve geleceksizlik dayatmasına isyan eden gençliğin coşkusuyla ayağa kalktıklarını söyleyen Demirhan, egemen sınıflar bütün dünyayı savaşlar ve katliamlarla hedef alırken ezilen halkların “savaşsız sömürüsüz bir dünya” talebiyle omuz omuza verdiklerini belirtti.

 

"1 Mayıs 2025 Taksim Komitesi Son Akşama Kadar Katılımlarla Güçlendi"

Halkın direniş iradesine kulak verenlerin birlikteliği ile 1 Mayıs 2025 Taksim Tertip Komitesi’ni oluşturduklarını, 40’a yakın sendika, gençlik örgütü ve sosyalist kurumun inisiyatifiyle kurulan 1 Mayıs 2025 Taksim Tertip Komitesi, son akşama kadar süren yeni katılımlarla güçlendiğini aktaran Demirhan, üniversite öğrencileri ve gençlik ağırlıklı olarak Taksim kararı alındığını belirtti.

 

"Toplumsal Muhalefe Bir Araya Getiren İzin Değil Direniş İradesidir"

Konfederasyonların merkezi kararlarına rağmen bir dizi konfederasyon üyesi sendika ve şubeler ile pek çok bağımsız sendika Taksim kararını aldığını ifade eden Demirhan "Görüldü ki toplumsal muhalefetin en geniş bileşenini bir araya getirecek olan da Valiliğin izni değil halkın direniş iradesi idi; Saraçhane meydanından yankılandığı gibi yasal miting değil fiili direnişti" diyerek emekçilerin iradesinin Taksim'den yana olduğunu vurguladı.

 

"Bütün Baskı Ve Saldırılara Rağmen Geri Adım Atmadık"

"Sınırlı bir zamanda ve çok yönlü bir kara propaganda faaliyetine rağmen, iktidarın öngördüğümüz bütün baskı ve saldırılarına rağmen, iki gün üst üste düzenlenen, yüzlerce kişiyi hedef alan şafak operasyonlarına rağmen geri adım atmadık" diyen Demirhan, 29 Nisan’da Tertip Komitesi adına düzenlediğimiz basın toplantısının ardından açıklamasını okuyan KATAŞ-SEN Genel Başkanı Şahin Başaraner, yanındaki İnşaat-İş Örgütlenme Sorumlusu Yunus Özgür ve Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı’nın da aralarında bulunduğu bütün divan üyelerinin gözaltına alındığını, iki gün içinde pek çok Tertip Komitesi üyesinin de bulunduğu yaklaşık 150 gözaltı gerçekleştirildiğini hatırlattı.

 

"Barikatları Aşarak Umutlarımızı Yeşerten Gençliğin İradesidir!”

“İktidara kötü bir haberimiz var. Ne yaparsanız yapın! İsterseniz bütün komiteyi alın! Taksim’e çıkacak olan iradeyi durduramayacaksınız! Bu irade birkaç kişinin değil 19 Mart’ta ayağa kalkan halkın iradesidir! Tarihin en ağır yoksullaştırma programı karşısında 'artık yeter' diyen emeğin iradesidir! Barikatları aşarak umutlarımızı yeşerten gençliğin iradesidir!” diyerek Valiliğin İstanbul tarihinin en ağır ulaşım blokajını uygulamasına, isyan korkusuyla 52 bin polis görevlendirmesine rağmen üniversite forumları, gençlik örgütleri, konfederasyonalara bağlı ve bağımsız sendikalar, milletvekilleri, sosyalist örgütler, örgütlü örgütsüz her yaştan binlerce insanla Mecidiyeköy'de buluştuklarını söyledi.

 

"Binlerce Kişi Taksim Çevresine Gelmeyi Başardı"

Daha insanlar yolda yürürken gözaltıları başlatan, bir araya gelişleri engelleyen yoğun polis terörüyle bu binlerce insanın bir araya gelmesinin ise büyük ölçüde engelleniğini, müzakere heyeti, sendika temsilcileri, belirten Demirhan, milletvekilleri, tertip komitesi üyeleriyle birlikte Mecidiyeköy’de kurulan barikatın önüne gidip polisle görüşüldüğünde polisin herhangi bir uyarı yapmadan herhangi bir yanıt vermeden heyeti ablukaya aldığınu ve insanların arasına barikatlar örerek buluşmaya izin vermediğini aktardı.

Yine geri adım atmayarak, Taksim çağrısına gelenlerin Mecidiyeköy ve Şişli çevresinde bulundukları her sokağı her alanı eylem alanına çevirdiğini, polisin sert saldırılarına rağmen, emek ve özgürlük sloganlarını yükseltmekten geri durmadığını vurgulayan Demirhan, "Gün boyu saatler süren eylemlerde 400’e yakın arkadaşımız, müzakere heyetinin tamamı dahil olmak üzere gözaltına alındık. Polis saldırıları sırasında çok sayıda arkadaşımız yaralandı. Gözaltına alınanların büyük çoğunluğu, savcılığın talimatıyla, 1 Mayıs’ın geçmesi bekletilerek, özel bir eziyetle, otobüslerde tutulup gece saatlerinde bırakıldı. İlk basın toplantısını yapan Tertip Komitesi üyeleri de dahil olmak üzere çok sayıda arkadaşımız da 2 Mayıs’ı 3 Mayıs’a bağlayan gece serbest bırakıldı" diyerek. birkaç günlük süreçte gerçekleşen 600’e yakın gözaltı işleminde, tutuklananlar da olduğunu hatırlattı.

 

"Halkın Sokakta Ortaya Koyduğu İradenin Gerisine Düşme Hakkımız Yok"

"Yine de durduramadılar, işte buradayız. Bir günlük eylem değildi yaptığımız, bir günlük bir irade beyanı değildi. Biliyoruz ki halkın sokakta ortaya koyduğu iradenin gerisine düşme hakkımız yok. İktidarın tüm muhalefete, emeğe, haklara, özgürlüklere savaş açtığı ve halkın da direnişe geçtiği bu kavgada, hangimiz geri adım atarsak bu geri adımın altında kalacağız. Taksim geri adım atmamanın sözüdür. 1 Mayıs günü Taksim yollarına gelen, yönünü Taksim’e çeviren, bizimle birlikte omuz omuza direnen tüm herkese teşekkür ediyoruz" diyen Demirhan, ülkenin diğer kentlerinde, 1 Mayıs meydanlarında Taksim sloganlarını yükseltenlerin, aklı ve kalbi bizimler olanların selamını da aldıklarını, günün başarısının onların olduğunu belirterek çağrıya kulak veren ancak polis engellerinin yanı sıra bu engelleri aşmaya dönük planlamamızdaki yetersizliklerden dolayı çok sayıda kişiyi alana taşıyamadıklarını, seslerini seslerine katamadıklarını ve bu eleştirileri de dikkate aldıklarını söyledi.

 

"Direnişin Bütün Özneleri Örgütlenmeye, Direnmeye Sorumluluk Almaya Çağırıyor"

Halkın direniş iradesine yaslanan bu zeminin, Tertip Komitesine mücadelenin devamına ilişkin yeni sorumluluklar yüklediğini, 19 Mart’tan 1 Mayıs’a geçen sürecin Türkiye sınıf mücadeleleri ve toplumsal muhalefet hareketi açısından yeni bir dönemin kapılarını araladığını ifade eden Demirhan "Gençlik, işçi sınıfı, ezilen tüm halk kesimleri ve direnişin bütün özneleri bizi günün gerekleri doğrultusunda yenilenmeye, örgütlenmeye, direnmeye, sorumluluk almaya çağırıyor. Bu sorumluluğun ve sözümüzün ne anlama geldiğinin farkındayız. Bunun ciddiyetiyle hareket edeceğiz" diye konuştu.

 

"Direnişimizin Ve Dayanışmamızın Gücüyle Mücadeleye Devam"

Demirhan, "1 Mayıs günü Taksim çevresindeki varlığımız, pankartlarımız, sloganlarımız, flamalarımız, dayanışmamız yalnızca Taksim’de olan değil ülkenin diğer kentlerinde, kendisi sokakta meydanlarda ama aklı ve kalbi bizimle birlikte Taksim’de olan binlerin, on binlerin, yüz binlerin, milyonların iradesi mücadeleye devam diyor. Bu sözün ne anlama geldiğini, nasıl bir ciddiyet arz ettiğini bilmiyor değiliz, bu ciddiyetle bu samimiyetle direnişimizin ve dayanışmamızın gücüyle mücadele etmeye devam edeceğiz. Her yer Taksim, her yer direniş diyoruz. Mücadeleye devam!" diyerek sözlerini tamamladı.

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.