Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Merkezi Bilgi Departmanı 18 Ocak günü bir açıklama yayınlayarak “Gazze'nin Filistin'i savunmak için gösterdiği kararlılık ve fedakarlıklar soykırım savaşını ve etnik temizliği durdurdu”ğunu söyledi. Filistinli devrimcilerin FHKC web sayfasında yayınladığı açıklama şöyle:
İşgalcilerin Gazze Şeridi'ne karşı yürüttüğü soykırım savaşının üzerinden 15 aydan fazla bir süre geçtikten sonra ateşkes ilan edilmesi, Gazze Şeridi'nin ve orada kök salmış Filistin halkının bombardıman dehşetine rağmen gösterdiği kararlılığın somut bir sonucudur. Abluka, yıkım ve kıtlığa rağmen Filistin'i, halkını ve davasını soykırım ve tasfiye tehlikesinden korumak için bir kalkan oluşturan güçlü irade, yenilmez ruh ve kutsal Filistin topraklarına ve vatanına olan derin inançtır.
Ablukaya, bombardımana, yıkıma, dökülen kana, verilen on binlerce şehide rağmen direnişin cesaretiyle birlikte Gazze'nin efsanevi kararlılığı, Gazze'yi halkın iradesinin ve direnişinin küresel bir sembolü haline getirmiştir.
Abluka altındaki Gazze Şeridi yüzölçümü bakımından küçük, ancak kahramanlığı, halkının Filistin'i ve tehdit altındaki Arap ulusunu savunmak için gösterdiği tutum ve fedakarlıklar bakımından büyüktür: Siyonist saldırganlığın genişlemesini ve bölgedeki genel savaşı durduran Gazze'dir.
Gazze, halkımızın varlığını silmeyi ya da kökünü kazımayı ve yerinden etmeyi amaçlayan tüm suç teşkil eden işgal planlarının Filistin ulusal kararlılığının gücüyle yok edildiğini kanıtladı. Gazze'deki halkımız, işgalin savaş hedeflerinin bir parçası olarak dayatmaya çalıştığı uluslararası vesayet planını bozguna uğratmayı başardı, ayrıca düşman tüm katliamları ve suçları işlemesine rağmen acımasız saldırganlığını meşrulaştırmak için bahane olarak kullandığı esirlerini geri alamadı.
Saldırganlığın acımasızlığına rağmen direnişin savaşma iradesini sürdürme ve işgale her gün kayıp verdirme başarısı, vefakâr ve fedakâr halkımızın büyük sadakati olmasaydı mümkün olmazdı.
Lübnan, Yemen, Irak ve İran'daki destek cepheleri düşmanın yıpratılmasına katkıda bulunmuş ve Gazze'ye yönelik saldırıyı durdurmak için liderleri, direnişçileri, halkları ve kaynakları düzeyinde büyük fedakârlıklar sunmuşlardır.
Halk Cephesi, savaş suçlusu Biden liderliğindeki ABD yönetimini, işgali uluslararası alanda finanse ederek ve destekleyerek halkımıza karşı işlenen soykırımın siyasi ve askeri ortağı olarak bu savaştan doğrudan sorumlu tutmaktadır. Bunun yanı sıra, uluslararası sessizlik ve bazı bölgesel güçlerin suç ortaklığı, düşmanın suçlarını durduracak kimse olmadan sürdürmesine bir kılıf olarak hizmet etti.
Soykırım suçlarını kınama ya da savaş suçlularının cezalandırılmasına katkıda bulunma konusundaki yetersizliklerini ve başarısızlıklarını ortaya koyan uluslararası insan hakları kurumları, rollerini ve ahlaki ve insani duruşlarını yeniden gözden geçirmeye çağrılmaktadır. Gazze'ye yönelik soykırım savaşında sergilenen çağın suçu, önemli bir uluslararası suç ortaklığı olmadan devam edemezdi.
Halkımızı destekleyen ve bu saldırganlığı kınayan özgür seslere değer veriyor ve özellikle Arap kardeşlerimiz tarafından soykırımı durdurmak için sarf edilen çabaları takdirle karşılıyoruz. Filistin halkı, onların haklı davası, direnişi ve meşru mücadelesi için daha fazla dayanışma ve destek çağrısında bulunuyoruz.
Halk Cephesi, Gazze'nin kararlılığını desteklemek ve tüm Filistin ulusal varlığını, halkımızın haklarını ve haklı davasını savunma savaşında halkımızın yaralarını sarmak ve yeniden inşa etmek için gerekli tüm araçları sağlamak amacıyla gerçek ulusal birlik ve farklılıklardan vazgeçme çağrısında bulunur.
Bugün saldırganlık geçici olarak durmuş olsa da henüz sona ermiş değil; zira ilhak hazırlıkları kapsamında Batı Şeria'daki soykırım, yerinden etme ve sömürgeleştirme planlarını tamamlamayı amaçlayan, işgal altındaki topraklarımızın her karışında Filistinli varlığımızı tehdit eden ve tüm bölgeyi hedef alan başka şekillerde devam ediyor. Kahramanca kararlılık unsurlarını sağlamak herkesin sorumluluğudur, evet, Gazze'nin acılarını hafifletmek için çok çalışmak ve saldırganlığı yenene ve haklarımızı kazanana kadar direnişin devam etmesini sağlamak için hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir.
Sonuç olarak, dökülen kanlarıyla özgürlük yolunu yazan en asil şehitlerimizi, parmaklıklar ardında isyan ruhunu somutlaştıran cesur tutsaklarımızı, anavatandaki ve diasporadaki halk kitlelerimizi, özellikle de işgal altındaki Batı Şeria'da büyüyen ve cesur direnişi saygıyla anıyoruz.