< Bakırköylüler Doğayı ve Tarihi Yok Edecek Plana Karşı Eylemde...

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi arazisinde doğayı ve tarihi yok edecek olan İmar Değişikliği Kararı'na itirazı içeren 30.000 imza meclise gönderildi.

İSTANBUL - Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi arazisinde doğayı ve tarihi yok edecek olan imar plan değişikliği kararına tepki amacıyla imza toplayan Bakırköy Kent Savunması, gerçekleştirdiği basın açıklaması ile imzaları Meclis'e gönderdi. Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda toplanan semt halkı "Kentimize, Doğamıza, Yaşam Alanlarımıza Sahip Çıkıyoruz" yazılı  pankart ve "Hastaneme Dokunma", "Beton İstemiyoruz ", "Yeşilime Dokunma" yazılı dövizler açtı.
Basın açıklamasına, HDP milletvekilleri Garo Paylan ve Erol Dora, CHP Milletvekili Ali Şeker, İstanbul Kent Savunması, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Bakırköy Kent Savunması'nın bileşenleri katıldı. Açıklama öncesi grup Ahmed Arif'in “Anadolu” şiiri, ve çok sayıda ezgiyi  birlikte söyledi.
Eylemde sık sık  "AKP Elini Bakırköy'den Çek ", "Hastaneye Dokunma", "Meydanı Boş Bırakma, Doğana/Tarihine Sahip Çık" sloganları atıldı.

'Yaşam Alanlarımızı Yok Etmek İstiyorlar"
Açıklamada ilk olarak Mimarlar Odası Bakırköy Temsilciliği Başkanı Mustafa Fazlıoğlu söz alarak ülkenin dört bir yanının iktidar tarafından peşkeş çekildiğini, bir benzerinin de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi arazisinde gerçekleştirilmek istendiğini belirterek "Hastane arazisi hepimizin beklediği Marmara Depremi'nin bölgedeki toplanma alanıdır. Bu alan içerisindeki yoğun ağaç dokusuyla bir kent ormanı niteliğindedir" diyerek , yaşam alanlarının yok edilmek üzere oluşuna dikkat çekti.

"Ekolojik Bilinç Yoksa Demokrasi de Yoktur"
HDP Milletvekili Erol Dora ise bir ülkede doğaya, çevreye, ekolojik dengenin korunmasına yönelik bir bilinç yoksa, o ülkede demokrasinin de o oranda olmadığını ifade ederek "Hastaneye ait arazinin, 17 bin ağacı kapsayan ve bir kent olarak nitelendirilebilecek bir yerin ve 1927 tarihinden itibaren hastane olarak kullanılan bir alanın imara açılması asla kabul edilemez" dedi.

"Hafizamıza, Hatıralarımızın Mekanına Saldırıdır"
Doğduğu günden bu yana Bakırköy'de yaşadığını söyleyen HDP Milletvekili Garo Paylan ise, şehirlerinin olduğu gibi semtlerinin de hafıza noktalarına saldırılara olduğunu vurgulayarak "Ben hastanenin bahçesinde çocukluğumdan beri top koşturan Bakırköylülerden bir tanesiyim. Yüzlerce kez maç yaptık, koşturduk. Oradaki hastalarla, semtdaşlarımızla sohbet ettik. Orası bizim için yalnızca bir hastane değil, bir hatıra ve hafıza mekanıdır" dedi. Paylan, hastane arazisinin Bakırköy'ün geriye kalan tek büyük yeşil alanı ve diri akciğerinin olduğunu belirtti.

"Ekolojik Dengenin Korunduğu Yaşam Alanları İstiyoruz"
Bakırköy Kent Savunması Savunması adına yapılan açıklamada ise  insan haklarına saygılı ve bu hakları geliştirebileceğimiz, hava, su, gürültü vb. kirlenmemiş, ekolojik dengelerin korunduğu, farklı kültürlerin bir arada birbirini ötekileştirmeden var olduğu, tarihsel mirasın ve geçmişle bağların yaşatıldığı, nitelikli, uyumlu bir kentsel çevrede yaşama hakkı talep ettiklerini,
Bakırköy ve çevresinde yaşayan gençler ve yaşlılarımız dahil farklı toplumsal kesimlerin kendini ifade edebileceği spor kültür ve aktivite  alanlarının yaygınlaştırılmasını istedikleri ifade edildi.


"Yerel Yönetimde Söz Sahibi Olmak ve Denetlemek  İstiyoruz"
İnsanların kendilerini yeniden üretebilme olanaklarını güvence altına alan, koruyucu sağlık tesislerine kolayca ulaşılabilen, sağlıklı içme suyu ve kanalizasyon sistemlerine sahip, yeterli güneş ışığı alan, yeterli yeşil alana sahip bir kentte yaşama hakkını savunduklarını belirten kent savunucuları "Kentlerde yaşayanların, kentlerdeki hizmetlerin görülmesini, sağlayacak yerel yönetimle, seçme ve seçilme, kararlarına katılma ve yönetim üzerinde sürekli bir demokratik denetimde bulunma, kentsel çevrenin ve hizmetlerin geliştirilmesine olanak verecek biçimde kendisini vergilendirme hakkını destekliyoruz.
Yerel yönetimlerin yönetme yönetilme ilişkisinden uzak halkın yaşadığı kent üzerinde alınan her türlü kararın, otobüs duraklarının yerlerinin dahi kendisine sorulduğu ve alınan kararlar , üzerinde bilgi edinme hakkı olduğu şeffaf ve katılımcı bir yerel yöneti anlayışına sahip olması ve buna özgü işleyiş mekanizmalarının oluşturularak sürekliliğinin sağlanmasının zorunluluğuna inanıyoruz"  dedi
Bakırköy Kent Savunması olarak bu baglamda halka en yakın konumda olan, en alt düzeydeki yönetim birimleri olan yerel yönetimler üzerinde kentsel haklar bağlamında baskı ve dayanışma  grubu olarak faaliyet göstermeyi ve yerel yönetim organlarının bağımsız oluşumu, karar alabilme ve uygulayabilme yetkisini savunduklarını belirterek "Halkın yaşam alanlarına ilişkin süreçlere aktif olarak katılımının sağlanacağı. mahalle ve bölgelerde farklı kesimlerin görüşlerinin ifade edilebildiği, bölge nüfusunu temsil edecek düzey ve nitelikte Halk Meclislerinin oluşturulmasını ve bu alanda ülkemiz tarihinde yaşanmış, her biri birbirinden değerli deneyimlerin geleceğe aktarılmasını görev biliyoruz.  demokratik ilkeler etrafında bir araya gelinerek, halkın yönetime doğrudan katılımının sağlandığı, denetlenen, hesap verilebilen Yönetiminin geri çağrılabildiği bir örgütlenme modelini destekliyor ve yaşama geçirmeyi hedefliyoruz" denildi.

İmara Açılmasına Karşı 30 Bin İmza
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi arazisinin imara açılmasına karşı tepkilerini dile getiren Bakırköy Kent Savunması üyelerinin konuşmalarının ardından toplanan 30.000  imza Meclis'e iletmeleri için milletvekillerine teslim edildi.