Meslek örgütleri ve sendikalar, AYM kararına rağmen 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlamasını engelleyen İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu.
'İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Soma Katliamının yıldönümünde Süreyya Operası önünde basın açıklaması düzenledi.
Soma Katliamının 10. yılında Kadıköy'de bir araya gelen "Mücadeleci Sendikalar", 301 madenciyi anarak "Hesap sormak için ayağa kalk" dedi.
İzmir'de Gaziemir, Pınarbaşı, Çiğli fabrikalarından haksız hukuksuz şekilde işten atılan CMS Jant işçileri bugün fabrika önünde eylem yaparak CMS'deki sömürü ve işte atma saldırısını protesto etti. CMS işçileri fabrikalarda işçiler atılırken,...
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Mayıs’ta yasaklara karşı Saraçhane’de Taksi,m’e ilerlemek üzere barikatlara yürüyen 50 kişinin tutuklanmasını Kadıköy’de bulunan İskele Meydanı’nda protesto etti.
Siyonist İsrail devletinin Gazze ve Refah'da Filistin halkına yönelik soykırım saldırısı Filistin'e Özgürlük İnisiyatifi'nin çağrısıyla Tünel Meydanı'ndan yürüyüşle Şişhane Meydanı'na gelinerek burada basın yapılan basın açıklamasıyla protesto...
SES Bakırköy Şubesi üyeleri 1 Mayıs nedeniyle 5 Mayıs'ta gözaltına alınan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan, işyeri temsilcisi Serdar Oğuz'un tekrardan işyerinde gözaltına alınarak tutuklanması ve Marmara Zindanı'na gönderilmesine...
Erzurum Dumlu 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Zindanı'nda tutuklu bulunan Cemil Kurt ve Alişan Gül, Y ve S tipi Zindanları dışında ailelerine yakın bir yere sevk edilmek talebiyle başladıkları süresiz açlık grevinin 62. gününde.
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 633. Hafta eyleminde ağır hasta tutsak Kemal Özçelik'in ileri düzeyde kalp yetmezliği, hipertansiyon, solunum yetmezliği gibi bir çok rahatsızlığı olduğunu belirterek bir an önce serbest bırakılmasını...
DİSK-AR Mayıs ayı İşsizlik Ve İstihdamın Görünümü Raporu’nu yayımladı. Buna göre geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 1,2 milyon arttı! Buna göre:
Cumartesi Anneleri / İnsanları, 998'inci haftasında 30 yıl önce gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan Halil ve Kasım Alpsoy için Galatasaray Meydanı'ndaydı.
SES üyeleri Ebeler ve Hemşireler Haftası nedeniyle işyerleri önünde basın açıklaması gerçekleştirerek sağlık ve eğitim de yaşanan şiddeti protesto etti.
İstanbul'da Eyüpsultan'da bir öğretmenin öldürülmesi üzerine eğitim emekçileri, bugün ülke genelinde iş bırakarak İl Milli Eğitim Müdürlükleri önüne yürüyüş yaparak basın açıklaması gerçekleştirdi.
İSİG Meclisi, Nisan ayı iş cinayetleri raporunu yayınladı, Meclis bu raporunu, İstanbul Beşiktaş Gayrettepe'de 16 katlı bir binanın -1. ve -2. katında faaliyet gösteren Masquerade Club (eski Discorium) adlı gece kulübünde tadilat yapıldığı sırada...
Basın-İş, İzmir Çiğli’deki Organize Sanayi Bölgesi’nde ambalaj üretimi yapan Amcor Fabrikasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı aldı. Amcor da grev kararı bugün asıldı.
HDP Eş Genel Başkanı, Mithat Sancar, Erbakan'ın gökyüzündeki atalarının yanlarına intikal edişinin 10. yılı münasebetiyle düzenlenen “anma” toplantısına katılmış. Kendini “sol” cenahta, Türkiye ve Kürdistan halklarının yanında tanımlayan bir partinin en üst düzeyde temsilcisi olmasaydı buna “keyfe keder” der geçerdik.
İşin şaka kaldırır bir yanı yok. Büyük yıkım savaşı bando mızıka eşliğinde geliyor. Aslında uzun yıllardır, ağır çekim bir sahne izliyoruz. Alenen, herkesin gözleri önünde, adım adım bir büyük savaşa sürükleniyor dünya. “Kırmızı Pazartesi sendromu” esir alıyor yaşlı dünyamızı.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, dinci faşist iktidarın -tabii ki Peter Stano bu kavramı kullanmıyor- HDP'ye yönelik baskılarından dolayı AB'nin ciddi şekilde endişe duyduğunu açıklamış.
Devrim güncel mi? Kuşkusuz öyle! Uzun yıllardır öyle, devrimci dalganın seyri sürekli aynı düzeyde olmasa da. Küresel salgın ise birleşik devrimin gelişimine olağanüstü hız kattı. Tarih hızlandı! “Şimdi Devrim Zamanı” sloganı, tam da bu gerçekliğin özeti ve ifadesi olarak öne çıktı.
Öğrenci gençlik dinci faşist iktidara, onun “astığı astık-kestiği kestik” havalarındaki İçişleri Bakanı SS'e meydan okuyor: “Uzlaşmayacağız, siz geri adım atacaksınız” diyor.
Şöyle bir sahne artık normal yaşamın bir parçası haline gelmiş durumda: Sokakta yürüyorsunuz, citroen marka siyah bir araba size yanaşıyor. İçinden iki üç ya da duruma göre daha fazla, çam yarması gibi adamlar iniyor. Önünüzü kesip GBT yapacağız diye kimlik istiyorlar. Sonra da zorla arabaya bindirip sırra kadem basıyorlar. Dinci faşist iktidarın, faşist devletin son bir kaç ayda öne çıkan politikası bu.
Toplum genel huzursuzluk sarmalında şiddetli gerilimler yaşıyor, gelgitlere sürükleniyor. Salgının katladığı krizin yıkıcı dalgaları, hemen tüm emekçi kesimleri harekete geçmeye zorluyor. Tekil, küçük, yaygın hareketler kesintisiz bir nitelik gösteriyor.
İlk bakışta yanıtı gayet kolay bir soru gibi görülüyor, değil mi? Ne var bunda bilinmeyecek denilebilir. Kim alandan apar topar kaçtıysa, kim savaş alanını terk ettiyse hezimete uğrayan da odur! Madem ki, Türk ordusu, bu saldırıyı tek başına yaptı ve bir gece ansızın tüm unsurlarını toplayıp çekti gitti hezimet faturası da ona kesilir. Ama kazın ayağı hiç de göründüğü gibi değil.