Tarihte her halkın anlam verdiği günler vardır. Bugünlerde emekçi halklarımız umudu geleceği ve özlem duydukları toplumsal yaşamı hayal ederler. Bu hayaller büyür büyür ve gerçek bir toplumsal güce dönüşür. Bu anlamlı günleri anlamak, tanımak için bölgenin tarihini, sosyolojisini bilmek gerekir. Evvel Temmuz’u anlamak istiyorsak, bölgede yaşayan Arap Alevi halkını tanımamız gereklidir.

Evvel Temmuz sevginin, dayanışmanın, bereketin ve mazlumun zalim karşısındaki direnişi imler. Ve Arap Alevi halkı, yıllarca Evvel Temmuz’un yarattığı bu geleneğe hep sadık kalmıştır. Zaman gelmiş, faşist darbelerle bu gelenek baskı altında tutulmaya ve unutturulmaya çalışılmıştır. Ama bütün baskılara rağmen halk bu geleneğine sahiplenmiş, kimi zaman kulaktan kulağa da olsa bu geleneği günümüze kadar yaşatmıştır.

En nihayetinde bu gelenek, yıllardır bir festival şeklinde kutlanılmaktadır. Arap Alevi halkı, Evvel Temmuz’un mazlumun zalime karşı direnişinin anlamına sadık kalarak, devrimcileri de sahiplenmiştir. Devrimciler de halka yaşadığı baskılara, sömürülere, katliam politikalarına karşı örgütlenmeye ve birlikte mücadele etme bilincini götürmüşlerdir.

Devrimciler ile halkın kaynaşmasını gören devlet, bu kaynaşmanın önüne geçmeye çalışmıştır. Ve maalesef bazı devrimci kurumlar, devletin bu tutumuna karşı sessiz kalmış, hatta bazı durumlarda da devletle uzlaşmaya gitmişlerdir. Bu durumun en yakın örneği 2019’da devrimcilerin halkla kaynaşmasını engellemek için devletin uyguladığı baskıda görülmüştür.

Peki, 2019’da ne oldu?

Kaldıraç, Mücadele Birliği Platformu, HDP, SYKP, Partizan, Halk Cephesi, Devrimci Parti, SMF festival başlamadan saatler öncesinde stantlarını kurup ajitasyon, propaganda çalışmalarını başlattı. Devrimci kurumlar stantlarını kurduktan hemen sonra stantların çevresi polis ablukası ile çevrildiği görüldü. Hemen ardından da çevik kuvvetle birlikte stantlara saldırı yapılarak, gözaltı terörü başladı. Gözaltılardan sonra Mücadele Birliği, Partizan, Kaldıraç devrimci sloganlarla halka dayanışma çağrısında bulunarak devletin bu baskısına karşı boyun eğmeyişin duruşunu sergilerken, festival komitesinde yer alan SYKP bu durumu provokatörlük olarak yorumladı. SYKP’nin bu tutumu festivalin ilk gününden son gününe kadar devam etti. Festivalden sonra da halka yalan yanlış bilgiler vererek kendilerini aklamaya çalıştılar…

Festival komitesinin ve SYKP’nin bu tutumu devam ederek, bu yıl yapılan festivale gelindi.

Bu yılki festivalde de HDP, TİP, SMF, Kaldıraç, Mücadele Birliği Platformu, Partizan, SYKP stantlarını her zaman ki gibi festival başlamadan saatler önce kurdular. Devlet de her zamanki gibi devrimcilere saldırmaya hazır ve nazırdı. Festivalin üçüncü gününe gelindiğinde, festivalin ilk dakikalarından itibaren devletin saldırı yapılacağı biz devrimciler tarafından ön görülüyordu. Bu saldırı bahanesi ise; Partizan flamasında yer alan İbrahim Kaypakkaya siluetiydi.

Devlet İbrahim Kaypakkaya’nın bulunduğu flamanın inmesini ve stantta yer alan kişileri gözaltına alacağını festival komitesine iletti. Ve beklenen saldırı saat 22.00 civarında gerçekleşti. Bu saldırı karşısında Mücadele Birliği, Kaldıraç, Partizan okurları devrimci dayanışmayı göstererek saldırıya karşı direndiler. Bu saldırılar karşısında ise başta SYKP olmak üzere TİP, HDP, SMF seyretmekle kaldılar. Ve kaldıklarıyla da kalmadılar. Faşizme karşı direnen biz devrimcileri SYKP provokatörlükle suçlayıp, gözaltılardan sonra Mücadele Birliği okurlarının üzerine yürüyerek ‘ne haliniz varsa görün’ dercesine küstahça bir tutum takınmıştır.

Yaşanan gözaltılardan sonraki gün de, gözaltına alınan devrimcilerin aileleri ile birlikte adliye önünde yoldaşlarımızın çıkmasını beklerken, yoldan geçen her insanın merak edip ne olduğunu sorup, destek verdiği böyle bir durumda, ne festival komitesinden ne de SYKP’den herhangi bir destek ve dayanışma gelmemiştir.

Bizler Denizlerden, Mahirlerden öğrendiğimiz siper yoldaşlığının önemini çok iyi biliyoruz. Ve şimdi soruyoruz…

Ne yapılabilir şimdi sizinle?

Şimdi sizinle ne yapılabilir?

Hangi kavgaya girsek

Bileğiniz kırılgan ve kaypak…

MÜCADELE BİRLİĞİ PLATFORMU