Kartal’da staj yaptığı büronun bulunduğu plazanın 11. katından düşerek hayatını kaybeden stajyer avukat Kübra Nur Avcı için, plazanın önünde Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla eylem yapıldı.

Kadınlar, “Kübra’nın şüpheli ölümünün aydınlatılması için etkin bir soruşturma yürütülsün” dedi. Açıklamada şüpheli kadın ölümlerinin ardında gerçekler açığa çıkarıldığında erkek şiddeti bulunduğunu, bu nedenle intihar ettiği iddia edilen Kübra’nın ölümünün, etkin bir soruşturmayla açığa çıkarılması gerektiği söylendi. Kadınlar, eylem boyunca “Katledilen kadınlar isyanımızdır!”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” sloganları atarken sık sık sordular: “Kübra’ya Ne Oldu?”

Kadınlar Birlikte Güçlü adına yapılan basın açıklamasında “Kadınlar Olarak Üzgünüz, Öfkeliyiz! Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok!” denildi. Kadınların açıklaması şöyle:

Mücadele arkadaşımız stajyer avukat Kübra Nur Avcı, staj yaptığı bu binan 11.katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını yitirdi. Biz kadınlar; şüpheli kadın ölümlerinin ardında erkek şiddeti olduğunu Şule Çet’ten, Şengül Karaca’dan, Jesca Nankabırwa’dan, Duygu Delen’den ve ismini duymadığımız ‘yüksekten düştüğü’ söylenen binlerce kadının hikâyesinden biliyoruz. Kadınlar bu dosyaların peşini bırakmadığında ve bu mücadele neticesinde soruşturmalar etkin yürütüldüğünde şüpheli ölümlerin nedeninin cinayet olduğu ortaya çıkıyor. İntihar adı altında kadın cinayetlerinin ve erkek şiddetinin üzerinin örtülmeye çalışılmasına müsaade etmeyeceğiz.

Son 2 senede 93 kadın ‘yüksekten düşerek’ öldü. Bu yılın sadece ilk 7 ayında 146 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu ve bu şüpheli ölümlerin 86’sı yüksekten düşmeden kaynaklı! Şüpheli kadın ölümlerinin ardında erkek şiddeti olduğunu biliyoruz! Kübra’nın ölümüyle ilgili etkin soruşturma yürütülsün ve olay yerinde ne oldu? Yanında birileri var mıydı? demek için buradayız!

"Düştü" denilerek delillerin yeterince incelenmemesi ve bu davaların cezasızlıkla sonuçlanması katilleri cesaretlendiriyor. Erkeklerin kadınlara yönelik şiddeti her geçen gün artarken kayıtlara "şüpheli ölüm" olarak geçen pek çok erkek şiddetinin üstü kapatıldı. Şule Çet’in katliamında olduğu gibi takipçisi olmasaydık, Şule de “yüksekten düşüp” ölmüş olacaktı. Yine 2020 yılında Malatya'da balkondan atlayarak intihar ettiği söylenen Firuze Ercan'ın evli olduğu erkek tarafından balkondan atıldığı ortaya çıktı. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra konuşan Firuze, "İntihar etmedim, beni eşim attı" demişti. Şebnem Köker Kadıköy'de kaldığı bir pansiyonun 5. katından düşerek hayatını kaybetmişti. Yanında olan erkek Timuçin Beyhan "Kendi atladı" dese de, etkin soruşturma sonrası Şebnem'in itilerek aşağı atıldığı ortaya çıktı. Geçtiğimiz Ağustos ayında Kadıköy’de Fatma Duygu Özkan, Doğan Can Gürbüz tarafından balkon atılarak katledildi. Fail Doğan Can Gürbüz önce 'Kendi düştü, intihar etti' dedi ancak sokakta görenler ifade verince tutuklandı. Bu yaşam hikâyeleri bizi bugün buraya getirdi.

Biz kadınlara eylem dövizlerine ‘Balkondan düşersem inanma, yaşamayı seviyorum’ yazdıran bu erkek adaletin, erkekleri nasıl koruduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak kadınlar olarak buradan bir kez daha sesleniyoruz ve yüksek sesle söylüyoruz; Kadınların intihar etmesi de politiktir. Kadınları intihara sürükleyen nedenlerin etkili soruşturma yapıldığında göze alınan intiharın arkasında erkek şiddetini görüyoruz. İpek Er’de gördük ve ne yazık ki yaşadık. Kübra intihar etmiş olsa dahi, etkili soruşturma yürütülmesi, yaşanan bu olayın tüm gerçekleriyle aydınlatılması için buradayız.

Kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini meşrulaştırmaya çalışanlara, cezasız bırakanlara, çocuk istismarı faillerini affetmeye çalışanlara, kadınların kazanılmış haklarını gasp etmek isteyenlere karşı biz kadınlar buradayız. Hayatlarımıza, bedenimize, emeğimize, arzularımıza, hayallerimize sahip çıkmak için buradayız.   Kübra’nın sesini duyuyoruz, tüm kadınları bu sesi duymaya ve dayanışmaya çağırıyoruz. Etkin bir soruşturma yürütülüp gerçeklik aydınlatılana dek bu davanın takipçisi olacağız.

Kadınlar eylemi, Kübra Nur’un hayatını kaybettiği yerde çiçek bırakarak sonlandırdılar.