10 yıl önce, 9 Ocak 2013’te Paris’in göbeğinde siyasetçi üç Kürt kadın suikaste uğrayarak katledilmişti. Katliamın yıldönümü anılmak için hazırlıklar yapılırken, yine Fransa’nın başkenti Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne silahlı saldırı gerçekleşti.

Strasbourg Saint Denis Mahallesi’nde bulunan Kürt Kültür Merkezi’nin olduğu caddeye bir otomobille bırakılan kişi derneği ve derneğin karşısındaki Kürt restoranı ile sokaktaki bir kuaför salonunu taradı. Saldırı sonucu ilk anda 2 kişi ölüp 4 kişi yaralı olarak hastaneye kaldırılırken, ilerleyen saatlerde bir yaralının daha hayatını kaybettiği öğrenildi.

69 yaşındaki saldırganın 7-8 el ateş açtığı ve polis tarafından yakalandığı öğrenildi. Kameralara, saldırganın Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’nde saldırdıktan sonra karşısındaki Kürt restorana ve aynı sokakta biraz ilerisindeki kuaför salonuna saldırdığı yansıdı. Saldırganın elindeki tabanca ile kuaföre girdiği ve salonun arka tarafına sığınan müşterilere ateş açtığı görülüyor. Bu sırada bir kişi salondan kaçmayı başarırken, içeridekilerin saldırganı etkisiz hale getirmeyi ve silahına el koymayı başardığı; bir kişinin de karnından yaralandığı görülüyor.

Polis dernek çevresini çembere alarak kimsenin yanaşmasına izin vermezken, haberi alan Kürt halkı saldırının olduğu cadde üzerinde toplanmaya başladı. Kısa sürede olay yerinde toplanan Kürtler, saldırıyı protesto etti.

Toplanan halka polis gaz bombalarıyla saldırınca, "Katil Erdoğan", "Bijî Serok Apo" sloganları atan halk caddeye barikat kurdu. Olayların büyümesi üzerine İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in gelmesi, öfkeyi ve gerilimi daha da arttırdı. Bakan Darmanin, Kürt derneğinin bundan böyle “24 saat koruma altında” tutulacağını, aynı şekilde “Türk diplomatik temsilciliklerinin” de korunacağını söyledi.

Gerald Darmanin saldırganın kısa bir süre önce cezaevinden şartlı tahliye edildiğini belirterek, “Elimizde siyasi bir bağlantısının olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Ancak sağcı olduğunu ve daha önce birçok sağcı örgütte yer aldığını biliyoruz. Ancak bunun için herhangi bir sağcı örgütü suçlamak istemiyoruz” dedi.

İçişleri Bakanı, yakalanan kişinin tek başına hareket ettiğini söylerken, Paris Savcılığı da “suikast, suikast teşebbüsü, silahlı kasten şiddet ve silahlarla ilgili kanunları ihlal” suçları kapsamında soruşturma başlatıldığını bildirdi. Yani terörizm ya da faşist saldırı değil, münferit bir saldırıymış yaşanan!...

Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F), saat 18.30’da merkez önünde bir basın açıklaması yapacağını duyurdu. Toplanan kitleye karşı yakın mesafeden göz yaşartıcı gaz bombası kullanınca çok sayıda eylemci yaralandı. Eylemciler, Fransız polisine taşlarla karşılık verdi. Çatışma esnasında çevredeki araçların da “Biji Kurdistan” sloganlarıyla ateşe verildiği görüldü. Eylem devam ederken, çok sayıda gözaltının olduğu öğrenildi.

CDK-F ayrıca 24 Aralık Cumartesi günü de Republique Meydanı’nda büyük bir eylem çağrısı yaptı.

CDK-F açıklamasında “Fransa savcısı saldırıyı 'terör saldırısı' kapsamına almamış, bunu bir 'ırkçı saldırı' olarak geçiştirmek istiyorlar. Bunu kabul etmiyor. Katledilenlerden biri Fransa'daki Kürt kadın hareketi sorumlusu. Bu siyasi bir saldırı. Görgü tanıklarının ifadesine göre Mir Perwer kadkn arkadaşa siper olmak isterken vurulmuş... Saldırgan 10 gün önce cezaevinden çıkmış. Cezaevinde IŞİD'çilerle ilişkilenmesinden ve Türk İstibahratı tarafından yönlendirildiğinden şüpheleniyoruz” dedi.

Fransa polisi, Marsilya’da katliamı protesto etmek amacıyla toplanan kitleye de saldırdı. Saldırı ve yaralanmalara rağmen Kürt halkı alanı terk etmeyerek yürüyüşe devam etti.

Başbakan Elisabeth Borne, saldırı için “iğrenç bir saldırı” diyerek başsağlığı diledi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, Paris’te Kürtlere yönelik ‘hain saldırıyı’ kınadı. Adalet Bakanı Eric Dupond-Moretti “acımasız bir dram” derken, “La France Insoummise” partisinin lideri Jean-Luc Melenchon, “Paris’teki Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ni hedef alan terörist saldırı karşısında üzgün ve öfkeliyiz. Tam 10 yıl önce Paris’in merkezinde üç kadın yönetici katledildi. Yeter artık!” diyerek “Kürt ittifaklarımızı korumaya” çağırdı. Sosyalist Parti’nin bir numaralı ismi Olivier Faure, “Bugün, kriminal kişi Kürtlere saldırdı” diyerek “ırkçılığın meşrulaştırılmasından vazgeçilmesini” istedi.

Paris Büyükşehir Belediyesi Başkanı Anne Hidalgo, “Kürt toplumu ve onun şahsında tüm Parisliler, aşırı sağcı bir aktivist tarafından gerçekleştirilen bu suikastların hedefi oldu. Kürtler nerede yaşarlarsa yaşasınlar, barış ve güvenlik içinde yaşayabilmelidirler. Paris, bu karanlık saatlerde her zamankinden daha fazla yanlarında” dedi.

Paris’te Kürtlere yönelik saldırılar üzerine Kürdistanlılar, Avrupa genelinde alanlara çıktı, eylemler yaptı.