Boğaziçi Öğrenci Meclisi'nin düzenlediği 105. Yılında Ekim Devriminin Güncelliği Paneli, Hisarüstü’nde Hall Kafe’de gerçekleştirildi.

Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Meclisi'nin Ekim Devrimi'nin yıldönümü nedeniyle, düzenleyeceği panel üniversite kayumluğu tarafından yasaklandı.

Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Meclisi, kayyumluğun paneli engelleme çabasına karşın "105. Yılında Ekim Devrimi'nin Güncelliği" konulu paneli iptal etmeyerek üniversite yakınındaki Hall Kafe'de gerçekleştirdi. MÜCADELE BİRLİĞİ PLATFORMU adına Muhammed Hizmetçi, KÖZ adına Çağdaş Yazıcı, BDSP adına Murat Yıldırım, ESP adına Çiçek Otlu konuşmacı olarak yer aldı. Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Meclisi'nin giriş konuşmasının ardından 1917 Ekim Devrimi ve tüm dünyada devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler için Enternasyonal Marşı eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu.

Panelde ilk olara Ekim Devrimi'nin sınıfsal ve tarihsel önemi üzerinde duruldu. KÖZ adına konuşan Çağdaş Yazıcı Ekim Devrimi'nin yad edilmesi gereken bir nostalji değiil politik bir pusula ve bir rehberdir. Günümüzdeki sınıf mücadelesi ve siyasal durum bakımından da Ekim Devrimi'ni dikkate almak gerektiğini belirtti.

Yazıcı, Ekim Devrimi süreci ve Komünist Enternasyonal'de emperyalizm çağı, proleter devrimler ve ulusal kurtuluş mücadeleleri çağı tespiti yapıldığını, bugün ise ayaklanmaların ve devrimlerin yaşadığını bu gün de emperyalist savaşların, ayaklanmaların ve devrimlerin dünya çapında devam ettiğini, bu nedenle de Ekim Devrimi'nin güncelliğini koruduğunu, bir pusula olmaya devam ettiğini vurguladı.

Kapitalist sistemde Türkiye ve Kürdistan'da işçilerin emekçilerin, ezilen halkların hiçbir sorununun çözülemediği bir noktada olduğunu ve tüm sorunların çözümünün ancak bir devrimle mümkün olabileceğini bu devrimci nesnel durumda da Ekim Devrimi'nin rehber alınması gerektiğini ifade eden Yazıcı Ekim Devrimi'nin en önemli özelliğinin en başından itibaren işçi sınıfının iktidarını hedefleyen buna uygun politikaları ve programı olan bir Bolşevik Parti tarafından başarılmış olduğuna dikkat çekti. Bolşevik Parti'nin işçi sınıfının iktidarını hedeflemesi ve bu politikasından hiç ödün vermemesi, diğer yandan halkların özgürlük mücadelesi konusundaki politikaları açısından önemli örnekler ve deneyimleri bulunduğunu ifade etti.

Rusya'da işçi sınıfının iktidarını hedefleyen Bolşevik Parti'nin imkansız gibi görülen bir devrimi başardığına işaret eden Yazıcı, günümüzde de tüm dünyada emperyalist sistemin yoksulluk, şiddet savaşlarla varlığını sürdürdüğünü buna karşın devrim mücadelelerinin de yükseldiğini, devrimler yaşandığını belirtti. Türkiye ve Kürdistan'da imkansız gibi görülen ama zorunlu olan devrimi başarabilmek için Ekim Devrimi ve Bolşevik Parti'nin deneyimlerini tekrar tekrar incelemek gerektiğini vurguladı.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu adına konuşan Murat Yıldırım, Ekim Devrimi'nin 105. yılında birçok yönüyle aşılamamış bir devrim olarak güncelliğini koruduğunu ve devrimin zorunluluğunu göstermeye devam ettiğini belirtti.

İnsanlığın kurtuluşu anlamına gelen Ekim Devrimi'nin toplumların tarihinin sınıf savaşımları tarihi olduğunu ve kapitalizmin gelişimiyle birlikte burjuva sınıfının oluşmasıyla birlikte bir çok ülkede özgürlük mücadelelerinin yükseldiğini İngiltere, Fransa'da devrimler yaşandığını ve burjuva sınıfa karşı bir devrimler çağının yaşandığını hatırlatan Yıldırım yaşanan devrimlerde burjuva iktidarın yerine bir başka burjuva sınıfın iktidara geldiğini fakat Ekim Devrimi'nde burjuva iktidarın devrilerek yerine milyonların köleliğine son veren, işçi sınıfının iktidarının kurulduğunu ifade etti.

Yüzlerce yıldır ezilen sömürülen işçi sınıfının iktidara gelebileceğini gösteren bir devrim olması nedeniyle Ekim Devrimi'nin bugün hala güncelliğini ve önemini koruduğunu belirten Yıldırım, bu nedenle de bugün hala yenilenememiş bir devrim olarak burjuva sınıfının korkusu olmaya devam ettiğini vurguladı. Ekim Devrimi'ni gerçekleştiren Bolşevik Parti'nin en önemli özelliğinin Lenin tarafından en başından itibaren devrimci bir parti olarak inşa edliğini, işçi sınıfının iktidarlarını hedefleyen ve bu amaçla Marksist kadrolar yetiştiren, işçi sınıfı içinde güçlü bir örgütlenmeyi başaran, devrimi ve işçi sınıfının iktidarı almasını engelleyecek her türlü reformist, oportünist tutuma, uzlaşmacılığa, Marksist ideolojiyi çarpıtmaya karşı savaşması olduğunu vurgulayan Yıldırım, bu nedenle de Ekim Devrimi'nin başarıyla sonuçlandığını ve insanlığın kurtuluşunun yolunu gösterdiğini tüm bu yönleriyle güncelliğini korumaya devam ettiğini söyledi.

Ortadoğu'daki emperyalist savaşlar, Kürdistan'ın dört parçaya bölünmüş olması, Rojava Devrimi Suriye, İran ve Irak'taki süreçlere, Türkiye ve Kürdistan'da süren devrim mücadelesine de değinen Yıldırım, Türkiye ve Kürdistan'da işçi sınıfına devrimci politikaların taşımadığını ve bu nedenle de özgürlük mücadelesi veren halklarla gereken enternasyonal dayanışmanın sağlanamadığına dikkat çekti.

Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu'daki hakların ancak işçi sınıfının iktidara geldiği bir devrimle özgürleşebileceğini ifade eden Yıldırım, bu nedenle de Bolşevik Parti'nin, Lenin'in ve Ekim Devrimi'nin tüm coğrafya için halen güncelliğini koruduğunu, örnek alınması gerektiğini ifade etti.

Mücadele Birliği Platformu adına konuşan Muhammed Hizmetçi, üniversitelerde öğrencilerin, işçi sınıfının, kadınların, ezilen halkların fazşimin ağır saldırılarıyla karşılaştığı bir süreçte üniversitelerde devrim mücadelesine, sosyalizme ilişkin tartışmaların önemli olduğunu belirtti.

Faşizmin saldırılarını bir yandan şiddet ve baskı olarak sürdürürken bir yandan da işçi sınıfının iktidarını hedefleyen devrimcilere yönelik ideolojik politik olarak saldırılarını uzun yıllardır devam ettirdiğini ifade eden Hizmetçi, burjuva iktidarın yıkılarak işçi iktidara gelmesine ilişkin politikaların içinin boşatılmaya çalışıldığını vurguladı.

Ekim Devrimi'nin gerçekleştiği tarihten bu yana önemini ve yol gösterciliğini koruduğunu belirten Hizmetçi, Ekim Devrimi'ni günümüze etkileri yönüyle ele almak gerektiğini belirtti. Emperyalist kapitalist sistemin bir çöküş sürecinde olduğunu ve bir ayaklanmalar ve devrimler çağının yaşandığını, bunu "Yeni Evre" olarak ifade ettiklerini söyleyen Hizmetçi, Bolşevik Parti'nin devrimci politikalarının Ekim Devrimi'ni yarattığını, işçi sınıfının burjuvazinin egemenliğine son vererek İktidarı alabileceğini, yönetebileceğini, ezilen halkları özgürleştirebileceğini,dünya savaşlarını sonlandırabileceğini kanıtlayarak insanlığın kurtuluşunun yolunu açtığını vurguladı.

Ekim Devrimi'nin ciddi bir iç savaş sürecinden geçtiğini hatırlatan Hizmetçi, Türkiye ve Kürdistan'da da on yıllardır bir iç savaş sürecinin yaşandığını belirterek Ekim Devrimi'nin devrimcilere pek çok şeyi öğrettiğini ve gösterdiğini söyledi.

Ekim Devrimi'nin bağımsız devrimci sınıf politikalarındaki çizgisinin önemli olduğunu ifade eden Hizmetçi Lenin'in sürekli "İlk olarak politik iktidarın fethi ve bütün taleplerin ona bağlı olarak ele alınması gerektiğini vurguladığını hatırlatan Hizmetçi, bugün de bu tespitin çok geçerli olduğunu vurguladı.

Ekim Devrimi'nin kapitalizmin sonsuzluğu iddiasını da çürüttüğünü ifade eden Hizmetçi, bu etkinin emperyalist savaşların yaşandığı günümüzde de devam ettiğini bu nedenle de Ekim Devrimi'nin başarılarının incelenmesi gerektiğini söyleyen Hizmetçi, Rusya'da büyük bir iç savaş sürerken, Bolşevik Parti'nin işçi sınıfı içinde Sovyet örgütlenmesini yarattığını, bunun bir sınıfının haklarını alması için tabandan bir örgütlemeyi sağlarken bir yandan da politik iktidarın alınmasını sağlayacak ayaklanma ve devrim organları olduğuna dikkat çekti.

Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı, Kapitlizmin krizlerinin ve çöküşün yaşandığı, büyük bir iç savaşın sürdüğü Rusya'da, Bolşevik Parti'nin işçi sınıfına iktidarı hedefleyen politikaları, şiarları taşıyarak Ekim Devrimi'ni başardığını belirten Hizmetçi, "Kendi hükümetinin yenilmesini istemek işçi sınıfının başarısı için önemlidir. Emperyalist savaşı iç savaşa çevirelim tezi bugün de geçerlidir. Bugün de her ülkede emekçi halkları yok etmeye yönelik emperyalist savaşların devrimci bir iç savaşa çevrilmesi gerekiyor. Bolşevik Parti'nin Ekim Devrimi'ni başarması, Sosyalist devletin 70 yıl ayakta kalması insanlık için çok önemli bir kazanım ve deneyimdir"dedi.

Bugün en kapitalist ülkelerde işçilerin haftada 38-40 saatlik çalışmasından övgüyle söz edildiğini belirten Hizmetçi, işçilerin haftada 35 saat çalışmasının, 100 yıl önce 1917 Ekim Devrimi'nde başarılmış olduğuna dikkat çekti.

Ekim Devrimi'nin ulusal soruna ilişkin politikalarına da değinen Hizmetçi Ekim Devrimi'nin başarıyı, kazanımı gerçekleştirdiğini belirterek, coğrafyamız açısından da Kürdistan sorununun çok önemli olduğunu vurgulayarak "Türkiye ve Kürdistan işçi ve emekçileri de, ulusal sorunu kadınların sorunlarını, ekolojik sorunları ve daha pek çok sorunu ancak bayrağına işçi sınıfının iktidarını hedefleyen devrimi bayrağına yazarsa çözebilecektir' dedi.

Dünyada devrimin artık bir pratik politika haline dönüştüğünü ifade eden Hizmetçi "Devrim güncel sosyalizm güçlüdür" diyebiliyorsak devrimci komünist partilerin de buna uygun politikalarla hareket etmesi gerekiyor. Bolşeviklerin başarısı buydu, bağımsız çizgi, doğru tahlillerle işçi sınıfının yaşamsal sorunlarına ilişkin doğru şiarları ortaya koyarak bir güç haline gelebildiler. Bugün biz de işçi sınıfına emekçi halklara dpğru devrimci şiarlarla işçi sınıfının iktidarını hedefleyen politikalarla gidersek devrimi başarabiliriz. Sadece Ekim Devrimi'nin propagandasını yapmak yetmiyor. Bir devrim için işçi sınıfı emekçi halklar arasında güçlü bir örgütlenmeyi başarabilmemiz gerekiyor. Bunun için de işçi sınıfının iktidarını hedefleyen geçici devrim hükümeti şiarını işçi ve emekçiler arasında yaygınlaştırmamız gerekiyor " dedi.

Devrim başladığında orada olacağız düşüncesinin yeterli olmadığını devrimci örgütlerin bir devrimci dalgayı bunun somut koşulları oluşmadan yaratamayacağını ifade eden Hizmetçi, birleşik devrimin gerçekleştirilebilmesi için Türkiye'deki işçi ve emekçilerle Kürt halkının mücadelesinin doğru şiarlarla birleştirilmesi ve bir devrim hükümetinin kurulması şiarının kitlelere taşınması ve bugünden bu bilincin oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Diğer yandan kitlelerin büyük dalgalarını beklemenin de doğru olmadığını bunun da devrimci örgütlerde pasifliğe neden olacağını ifade eden Hizmetçi, bugünün somut durumunu doğru tahlil ederek buna uygun devrimci politikaların hayata geçirilmesi ve doğru şiarlarla kitlelere gidilmesi gerektiğini ifade ederek "Somut durumu tahlil edemeyenler doğru politikalar ve şiarları da ortaya koyamaz"dedi.

Dünyadaki devrim örneklerine değinen Hizmetçi, bugün Türkiye ve Kürdistan'da bir iç savaş sürecinin yaşandığını, devrimci durum olduğunu belirterek, devrimci komünist örgütlerin bağımsız bir sınıf siyasetiyle komite, konsey, meclis gibi kendi kararlarını alacağı, iktidara yürümesini sağlayacak mekanizmalarını, devrimci taban örgütlenmelerini yaratması ve buradan kitlelere devrimci politikaların iktidar bilincinin yayılması gerektiğini belirterek Bolşevik Parti'nin bunu yaratabildiği için, devirmci hükümet, işçi sınıfının iktiadarı politikasını kitlerere götürebildiği için Ekim Devrimi'ni başarabildiğini ve bugün ayaklanmalar ve devrimleri yüzyılı olan yeni evrede güncelliğini koruduğunu vurguladı. Hizmetçi Ekim Devrimi'nden ve Bolşevik Parti'nin politikaları ve pratiğinden öğrenilecek çok şey olduğunu ifade etti.