Halk Savunma Merkezi(HSM) Karargah Komutanlığı, 17 gerillanın kimyasal silah saldırısında hayatını kaybettiğini açıkladı, “Kürdistan Özgürlük Gerillası’na karşı da 2021 yılı Şubat’ında Garê/Siyanê saldırısından başlayarak Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarında uluslararası düzeyde yasaklanmış bombalar ve zehirli gazlar üreten kimyasal silahlar kullanmıştır, kullanmaya devam etmektedir.

Garê’nin Siyanê, Metîna’nın Zendûra, Avaşîn’in Mamreşo, Girê Sor, Aris Faris, Girê Kartal ve Werxelê alanlarında Türk ordusu tarafından 2021 yılı boyunca 367 kez yasaklı bomba ve kimyasal silah saldırısı gerçekleştirilmiş ve salt bu saldırılarda 46 yoldaşımız şehadete ulaşmıştır.” dedi.

Açıklamada Türk ordusunun geçmişte yasaklı bomba ve kimyasal silahları farklı yer ve tarihlerde münferit olarak kullanmışsa da, bu, 2021 ve özellikle 2022 yılında sistematik bir hal almıştır. 2022 yılının 14 Nisan–14 Ekim tarihleri arasındaki 6 aylık savaş sürecinde, 2467 kez yasaklı bomba ve kimyasal silah kullandığının tespit edildiği söylenerek, en son 17 komuta ve savaşçının aynı şekilde ölümsüzleştiği söylendi.

“Bölgeye gelip yasak silah kullanımına dair araştırma ve inceleme yapmak isteyen heyetler, bölgede hâkim olan KDP’ye bağlı güçler tarafından engellenmiştir. (...) Canlıları zehirleyen çeşitli tondaki kimyasal gazların yanı sıra, Türk ordusunun değişik yasaklı bomba çeşitlerini kullandığı da tespit edilmiştir. Kimyasal gazlarla birlikte tünel sistemini yıkan ve dar bir alanda zehirlenme etkisi yaratan taktik nükleer bomba çeşidini çok fazla kullanmaktadır. Bu bombalar geniş alana radyasyon yayan türden olmayıp; dozajı ayarlanmış, yüksek basınç ve ısıyı açığa çıkararak yıkıcı güce sahip ve dar alanda öldürücü etkisi bulunan yasaklı bomba türündendir. Benzer özelliklere sahip termobarik bomba ve fosfor bombası da kullanmıştır” denilerek, ilgili inceleme heyetlerinin savaş alanına gelişi engellenmezse durumun net olarak ortaya çıkacağı söylendi.

Açıklamada insan halklarından yana olan tüm demokratik çevrelere çağrı yapılarak “Başta her dönemde Kürt halkının çığlıklarına kulaklarını tıkamış olan Birleşmiş Milletler olmak üzere, tüm uluslararası kuruluşları, uluslararası tüm demokrasi güçlerini, bütün sivil toplum kurumlarını ve insan hakları savunucularını, Türk devletinin Kürdistan’da insanlığı yok etmek isteyen, insanlık değerlerini ayaklar altına alan uluslararası hukuk ve savaş yasalarını çiğnemesine ‘dur’ demeye ve tavır almaya çağırıyoruz.” denildi.

Yurtsever Kürdistan halkı ve bölge demokrasi güçlerine de çağrı yapılarak “Kürdistan Gerilla Güçleri karşısında yenilgiye uğrayan soykırımcı AKP-MHP rejiminin, kimyasal silahları kullanmasına sessiz kalınmamalıdır. Tüm Kürdistan’da halkımız ve bölge halkları, bu insanlık dışı savaş yöntemlerine karşı toplumsal gücünü ortaya koymalı ve gereken refleksi gösterebilmelidir. Başta Kürdistan’daki demokratik–yurtsever kurumlar, gençlik, kadın ve bütün emekçi yurtsever insanlarımız ile Türkiye ve bölgedeki tüm demokrasi güçleri, bu konuda sorumluluklarına sahip çıkabilmelidir.” denildi.

Açıklamada, hayatını kaybeden 17 savaşçının kimlik bilgileri yayınlandı, Avaşîn’in Werxelê Direniş Alanında kimyasal silahların kullanıldığına ilişkin görüntüler paylaşıldı. Tanık olan savaşçılar olayı şöyle anlattı:

“Büyük patlama geliştikten sonra biz arkadaşlardan ses alamadık. Arkadaşlar kendilerine ulaşıp güvenli yere getirdi. Gidip bu arkadaşları getiren diğer arkadaşlar tedbirlerini alarak gitti. Ortamda, patlamadan kaynaklı farklı patlayıcı kokuları olsa da çok belirgin bir kimyasal silah kokusu almadıklarını, ancak gri renkli yoğun bir gazın olduğu söylediler.”

“Hatırlamıyorlardı. Helbest arkadaşta önce hafıza yitimi, sonrasında da delirmişçesine kontrolsüz davranışlar ve gülme durumu gelişti. Daha sonra bilinci gitti. Ve şehit oldu.

Helbest arkadaşın konuşmaları ve davranışları kontrolü dışında gelişiyordu. Soluduğu kimyasal silahın gazı arkadaşın sinir sistemine etki ederek vücudunun normal fizyolojik işleyişini baskılayıp bozmuştu.”

“Arkadaşlar kendisine ulaşıp getirdiğinde (Baz) bir şey hatırlamıyordu, bilinci yerinde değildi. Delirmiş gibi tavırlar sergiliyordu. Durumu Helbest arkadaşınkine göre daha ağırdı. Bilinci kapandı. Tam olarak kaç dakika ve kaç çeşit kimyasal silaha maruz kaldığını bilmiyoruz. Arkadaşlar kendisine ulaştığında zaten yere yığılmıştı. Bildiğimiz ilk müdahaleleri yapmaya başladık.

Baz arkadaş nefes almakta güçlük çekiyordu. Solunum sistemi ve merkezi sinir sistemi ciddi anlamda etkilenmişti. Görüntülerde de görüldüğü üzere aşırı terlemesi ve titreme tarzı ataklar geçirmesi zehirlenen vücudunun içerideki zehri dışarı atmaya çalışmasıydı. Çünkü bir insan zehirlendiğinde vücut savunma mekanizmasını devreye koyarak, zehirlenmeyi tükürük ve terlemeyle refleksif olarak dışarı atmaya çalışır. Bu yüzden kriz nöbetleri geçiriyordu. Baz arkadaş nefes almakta zorlanıyor, nefes alırken hırıltılı bir ses çıkarıyor ve kesintili bir şekilde nefes almaya çalışıyordu.”