Zindanlar mücadelesi sınıflar mücadelesinden ayrı düşünülemez. Topluma yönelik, işçi ve emekçilere yönelik baskı ve saldırıların artacağının ilk habercisi, zindanlarda devrimci tutsaklara yapılan saldırılardır.

Zindanlar sorununa ve devrimci tutsaklara yönelik baskılara, hak ihlallerine her gün bir yenisi ekleniyor ve artarak sürüyor. Her yeni güne zindanlardaki devrimci tutsaklara yönelik baskı, şiddet, sürgün sevk, hatta ölüm haberleriyle uyanıyoruz.

Devrimci tutsaklara yönelik saldırılar, içeride devrimci tutsaklara, dışarıda ise onları sahiplenen ailelerine, yakınlarına, dostları ve yoldaşlarına yönelik olarak sürüyor. Tutsakların görüşçüsü olmak, onlara para yatırmak, mektup yazmak, kart göndermek, kıyafet göndermek, tutsakların vasisi olmak gibi gerekçelerle tutsak yakınları gözaltına alınıp tutuklanıyor, içerideki tutsakların sahiplenilmesi bu şekilde engellenmeye çalışılıyor. “Teröre finansman sağlamak"la suçlanarak çok sayıda tutsak yakını, son dönemde tutuklandı. Kızının, kardeşinin, yakının adına para yatırmak suç sayılıyor. Öyle ki iktidar, devrimci tutsakların ve ailelerinin karşısında o kadar aciz hale geldi ki, 75 yaşındaki hasta bir anneyi (Hatice Yıldız) bile, cezaevindeki kızına para gönderdiği için evinden "sedyeyle" göz altına alarak tutukladı.

Sudan sebeplerle tahliye olması gereken yüzlerce ve hatta binlerce tutsağın infazı yakılmış durumda. 1 Ocak 2021 tarihinde 5275 sayılı Kanunun 89’uncu maddesine istinaden hazırlanan “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik” yürürlüğe sokuldu. Bu tarihten itibaren de keyfi olarak infaz yakmalar başladı. İmam ile görüşmediği, çok kitap okuduğu, çok mektuplaştığı, ya da tam tersi az mektuplaştığı için, cezaevindeki okuma yazma ve meslek edindirme kurslarına katılmadığı vb. gibi pek çok bahaneyle hükümlünün “iyi halli olmadığı”na karar verildi. İHD’nin Ekim-Kasım-Aralık 2023 tarihli raporuna göre sadece 3 ayda 67 kişinin ya infazı yakılarak, ya da ertelenerek, “iyi halli olmadığı” gerekçesi ile tahliyeleri engellendi.

Mücadele Birliği okurlarının da çok yakından bildiği Ali Ekber Sever’in infazı 2 kere ertelendi. 16 Mayıs 2014’ten bu yana Gezi tutsağı olan Ali Ekber Sever’in 11 Kasım 2023’te tahliye tarihi gelmesine rağmen sudan sebeplerle 2 kez “iyi halli olmadığı”ndan infazı ertelendi. Sever şu an hala Edirne Cezaevinde tutsak.

Zindanlar cephesindeki bir diğer can yakıcı sorun ise son yılda daha çok gördüğümüz sürgün sevklerdir. Tutsakları ailelerinden ve arkadaşlarından uzaklaştırmak ve tecriti daha da artırmak için, tutsaklar iradeleri dışında farklı şehirlerdeki zindanlara sürülüyorlar. Daha önce Bakırköy Kadın Cezaevinde tutsak olan Serpil Cabadan, Eylül 2023’te sürüldüğü Manavgat S Tipi Cezaevine o zamandan bu yana üç kişilik hücrede tek başına tutuluyor. Cabadan onlarca örnekten sadece biri. Özel tecrit hapishaneleri olarak inşa edilen S Tipleri birçok tutsağın karşısında birer tehdit olarak durmaya devam ediyor.

Zindanlar cephesinde son yıllarda yaşadıklarımız, devrimci tutsakların ve onlarla birlikte toplumun teslim alınamadığının çeşitli örnekleriyle doludur.

Bizler; devrimci tutsakların dostları, yoldaşları, aileleri, yakınları olarak; zindanda tek bir devrimci tutsak kalmayana kadar dayanışma ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Toplumun öncüleri olan devrimci tutsakları sahiplenip dayanışmamızı büyüteceğiz. Hiçbir zorbalık ve baskı devrimci tutsakları sahiplenmemizi engelleyemez, devrim mücadelesini büyütmemizin önüne geçemez.


Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük!