5 Temmuz günü Büyükada’da eğitim çalışması yaparken polis baskını ile gözaltına alınan ve “ajanlık”la suçlanan insan hakları savunucuları için hukukçular bir basın açıklaması yayınladı.

14 Temmuz günü yapılan açıklamaya imzacı olan kurumlar, Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Özgürlükçü Hukukçular Platformu’dur. Açıklamada;

“Bilindiği gibi çeşitli insan hakları kuruluşlarından bir grup hak savunucusu arkadaşımız 5 Temmuz 2017 Çarşamba günü İstanbul Büyükada’da eğitim çalışması için toplandıkları bir otelden gözaltına alınmışlardır. Arkadaşlarımız Veli Acu, Özlem Dalkıran, Nalan Erkem, İdil Eser, Günal Kurşun, Şeyhmus Özbekli, Nejat Taştan, İlknur Üstün ve eğitmenler Ali Gharavi, Peter Steudtner ağır koşullar altında yürüttükleri insan hakları savunuculuğu çalışmalarını daha güvenilir, sağlıklı, güvenli ve etkin hale getirmek için bilgi ve tecrübe alışverişinde bulunmak üzere bir araya gelmişlerdi.  

Önce Büyükada Polis Karakolu’nda tutulan insan hakları savunucuları, savcılığın verdiği kısıtlılık kararı nedeniyle avukatlarına, ailelerine ve arkadaşlarına haber verme hakkından dahi yoksun bırakılmışlardır. Hak savunucularının gözaltına alındıkları saatler sonra, ancak akşam saat 21.00 sıralarında tesadüfen öğrenilmiştir. Bu tarz bir gözaltı uygulaması, OHAL hukukunu dahi aşacak nitelikte “gözaltında tecrit (incommunicado detention)” uygulamasıdır ve evrensel insan hakları hukuku tarafından yasaklanmıştır.

Gözaltı haberinin kamuoyuna yansımasından hemen sonra iktidar yanlısı medya tarafından insan hakları savunucularına yönelik bir karalama kampanyası başlatılmıştır. Dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen, hak savunucularının “casusluk” yaparak hükümete karşı bir komplo kurmak amacıyla gizli olarak toplandıkları şeklindeki yalan ve temelsiz ithamlar açıkça masumiyet karinesinin ihlalinden başka bir şey değildir.

Arkadaşlarımızın gözaltı sürelerinin ikinci kez uzatılmış olması ve yetkililerin yargısız infaz niteliğindeki açıklamaları hiç şekilde kabul edilemez. Onlar, onurlu, saygın ve kararlı hak savunucularıdır. Yıllarca insan haklarını korumak ve geliştirmek için omuz omuza birlikte mücadele ettik. Hepsini yakından tanıyor ve insan hakları ilkelerine olan bağlılıklarına inanıyoruz. Gözaltına alınmaları evrensel insan hakları hukuku açısından suç niteliğindedir. Çünkü bu gözaltı işlemi keyfidir ve evrensel hukuk keyfi gözaltı uygulamasını yasaklar. Bu nedenle yetkileri bir kez daha evrensel hukuk ilkelerine ve “BM İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesine” uymaya davet ediyoruz. Arkadaşlarımız, haklarında sürdürülmekte olan temelsiz ve saçma soruşturma derhal sonlandırılarak serbest bırakılmalıdırlar.

 

NOT: Açıklamadan birkaç gün sonra insan hakları savunucularında 6’sı tutuklanarak cezaevine gönderildi, 4 kişi de adli kontrol ile serbest bırakıldı