< < Real Hiper Market İşçileri Üzerine...

Real Hiper Market Mağazaları iflas edildiği gerekçesiyle mağazalarını kapattı. Oniki mağazasında çalışan 1720 işçi işsiz kalırken işçiler kıdem ve ihbar tazminatlarını almak için eylemlere başladı. İşçiler, Real Hiper Market mağazalarının bulunduğu illerde ardı ardına eylemler yapmaya devam ediyor.

Beğendik ailesi, 2016 yılında sahibi olduğu Beğendik-Metro-Real Market mağazaları iflas erteleme başvurusunda bulunarak mağazalarını kapattı. Çok daha fazla borcu bulunan Beğendik Mağazaları çalışırken daha az borcu olan Real Hiper Markete ait mağazaların kapatıldı.

Real Marketlerinin iflasına yönelik şaibeler ve Real Market işçilerinin Türk İş'e bağlı Tez Koop İş Sendikası üyesi iken DİSK'e bağlı Nakliyat İş Sendikası ile eylemlerini sürdürmeleri de sürecin dikkat çeken yönlerinden biri oldu. İşçilerin eylemleri sürerken kayyuma devredilen ve kapatılan Real Marketlerin mağazalarının içinin boşaltıldığı haberleri de gelmeye devam ediyor.

Sürece ilişkin Real Market işçileri, Tez Koop İş Sendikası ve Nakliyat İş Sendikası ile görüşmeler gerçekleştirdik.

 

Real Hiper Marketleri ve Şaibeli İflas Süreci

2014 yılında Metro Grup bünyesinde bulunan Real Hiper Market Mağazalarını Beğendik ailesi satın aldı. Real Hiper Marketler zincirinin İstanbul'da 6, Ankara'da 2, İzmit, Konya, Antalya ve Gebze'de birer mağazası bulunuyor.

7 Nisan 2016 tarihinde Beğendik Mağaza İşletmeleri San. Tic. A.Ş. borçlarından dolayı iflas erteleme istedi. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, Beğendik Yiyeceak İçecek Gıda. Turz.Hiz.İşl.San.Ltd.Şti., Beğendik Mağaza İşletmeleri San.Tic.A.Ş. ve Real Hipermarketler Zinciri A.Ş. için yapılan başvuruyu karar bağladı.

Mahkemeye yapılan başvuruda yer alan bilgilere göre Beğendik Mağaza A.Ş.'nin 130 milyon 758 bin TL, Beğendik Yiyecek şirketinin 11 milyon 443 bin TL, Real Hipermarketlerin ise 713 bin 639 TL borcu bulunuyor.

Şirketler ile ilgili dava süreci devam ederken, Beğendik'in avukatları tarafından 18 Temmuz'da mahkemeye dilekçe verildi. Dilekçede Real Hipermarketin, yeni ünvanının Alvi Marketler Zinciri A.Ş. olduğu, diğer iki şirketten ayrıldığı ve bu şirket için iflas kararının verilmesi istendi.

27 Temmuz'da yapılan duruşmada mahkeme talebi yerinde bularak şirketin iflasına karar verdi. Mahkeme kararı ile birlikte yeni adı Alvi olan Real Hipermarket Mağazaları Ağustos ayı itibariyle kapatıldı.

 

Kıdem ve İhbar Tazminatları Ödenmedi

Mağazaların kapatılacağı süreçte işçileri tüm kıdem ve ihbar tazminatlarının ödeneceği ve iflas durumunda olunduğ için sekiz takside bölünerek yapılandırıldığı iddia edilerek ellerine alacaklarının tutarını gösteren birer evrak verildi. İşçiler mağazaların müşteriye kapanmasının ardından mağazaların içindeki ürünlerin paketlenip depolanması işlerini de sürdürdü.

Yüzlerce işçi bir anda işsiz kalmış haklarının verileceğine ilişkin sözler ise tutulmamıştı.

 

Tez Koop İş: "Eyleme Gerek Yok Önce Hukuki Yollar Tüketilsin"

İşçiler 4 Ağustos günü kapatılan Beşiktaş Fulya'daki Real Market Mağazası önünde Real Hipermarketlerinin hileli iflas yoluyla kapatıldığını ve yüzlerce işçinin kıdem-ihbar tazminatlarının ödenmediğini belirten bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Reah Hiper Market işçileri burada yaptıkları açıklamada üyesi oldukları Tez Koop İş Sendikası'nın işçilerin haklarının alınması ve işsiz kalmalarının önüne geçilmesi konusunda yeterli çabayı göstermediğini ifade ederek sendikanın da bu süreçte işçilerle birlikte hareket etmesini istedi.

İşçiler, geçen süreye rağmen alacaklarının ödenmemesi konusunda bir ilerleme olmaması üzerine 16 Ağustos günü de Kozyatağı Metro önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Tez Koop İş Sendikası yöneticileri ise işçilerin çoğunluğunun eylem yapılması talebine rağmen önce hukuki yolların tüketilmesi gerektiğini ve eyleme gerek olmadığını gerekçesiyle işçilerle birlikte hareket etmedi.

İşçiler bu kez basın açıklamasını DİSK Nakliyat İş Sendikası ile birlikte gerçekleştirdi.

İşçiler, üyesi oldukları Tez Koop İş Sendikası'nın ise gerek yaşanan iflas sürecinde gerekse de mağaza kapandıktan sonra işçilerin yanında yer almadığını, bu nedenle basın açıklamasını Nakliyat İş Sendikası ile birlikte gerçekleştirdiklerini belirterek, devlet yetkililerini göreve davet etti, sendikalarının ise kendileriyle birlikte olması çağrısında bulundular. İşçiler İzmit ve Konya'da da basın açıklaması yaptılar.

 

Tez Koop İş Sendikası'ndan Basın Toplantısı

19 Ağustos günü ise işçilerin örgütlü bulunduğu Tez Koop İş Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube'de sendika tarafından bir basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısına, Şube Başkanı Nejla Önder, İdari Sekreter Özcan Kopal, Örgütlenme Sekreteri Nurettin Karaman, Türk İş İstanbul Bölge Temsilcisi Adnan Uyar, Genel Örgütlenme Sekreteri Çağdaş Duyar, Genel Mali Sekreter İsmail Aydın, Gebze Şube Başkanı Engin Şevket Şimşek, temsilciler ve Real işçileri katıldı.

Genel Örgütlenme Sekreteri Çağdaş Duyar, 2014 yılında REAL Hiper Marketlerin Beğendik tarafından satın alınması, kayyum süreci, iflas kararı ve sonrasında yaşanılan süreç ve sendikanın izlediği yol konusunda bilgi verdi.

Beğendik tarafından REAL satın alındığında, REAL’e ait 12 mağazada 1720 işçinin çalıştığını, 17 Ağustos itibariyle Çalışma Bakanlığı kayıtlarına göre REAL’de Türkiye genelinde 450 işçinin çalıştığını, bu işçiler içerisinde sendikanın üye sayısının 313 olduğunu, REAL işçilerinin bir bölümünün haklarını aldığını, İstanbul, Merter mağaza çalışanlarının alacaklarını tamamen aldıklarını, Beylikdüzü 1 ya da 2 taksitinin ödendiğini, Ümraniye’de çalışanların 1 ya da 2 taksit alacakları kaldığını, Bayrampaşa ve Kartal’da çalışanlar ise henüz hiçbir alacağını tahsil edilemediğini söyledi.

Ankara Etlik Mağazası, Antalya ve Konya mağazalarında çalışanların alacaklarının ise yapılandırıldığını ve Antalya'da çalışanların bir taksit alacaklarının kaldığını aktaran Duyar, işçilerin"sendikanın işçileri ortada bıraktığı" eleştirisini ise kabul etmedi. Sendikanın sürecin takipçisi olduğunu ve yasal çerçevede atılması gereken tüm adımları attığnı ve devam ettiğini söyledi.

Basın toplantısına katılan REAL işçileri ise Tez Koop İş Sendikası'nı eleştirdiler. İşçiler;basın toplantısının yeterli olmadığını, işçilerin eylem yapmaları ve başka bir sendikanın işçilere sahip çıkması nedeniyle zorunluluktan bu basın toplantısını düzenlediğini, sendikanın hukuki süreci takip etme yanında eylem yapması gerektiğini, sürece müdahale etme noktasında sendikanın görevini yerine getirmediğini belirttiler.

İşçilerin eleştirileri ve Nakliyat İş Sendikası'nın işçilerle birlikte açıklama yapmasına Genel Örgütlenme Sekreteri Çağdaş Duyar tepki göstererek, öncelikle iflas ile ilgili hukuki sürecin tüketilmesi gerektiğini, hukuksal alanda yapılacaklara bağlı olarak gerekli olursa eylem yapacaklarını söyledi.

 

"Cop Yediğinle Kalır Hiçbir Şey de Alamayabilirsin"

Türk İş İstanbul Bölge Temsilcisi Adnan Uyar ise Tez Koop İş Sendikası'nın üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, eksiklikleri olabileceğini ama bunun işçilerin bir başka sendikayla hareket ederek sendikayı dışlamalarının doğru olmadığnı belirtti. İşçilerin itirazları üzerine "Sendikana arkanı dönüp gidersen, sokaklara çıktığınla kalırsın, coplandığınla kalırsın hiç bir şey de alamayabilirsin" şeklindeki sözleri ise işçiler tarafından tepkiyle karşılandı.

Sendikanın işçilerin iradesine rağmen eylem yapmamakta ısrarcı oluşuna tepki gösteren işçiler, üzerinden bir kaç gün geçmesine rağmen Uyar'ın sözlerine olan öfkeleri dinmemişti. Türk İş yöneticisinin bu sözlerini "OHAL döneminde sokağa çıkma cesaretini gösteren işçilere devlet ağzıyla bir tehdittir. Erdoğan'ın 'Grev tehdidini ortadan kaldırdık' sözleri işte bu böyle her şeyi evrak üzerinden çözmeye çalışan sarı sendikacıları rahatlatmıştır" diyerek karşıladı.

İşçiler ve sendika arasında yaşanan tartışmalar üzerine işçilerle yaptığımız görüşmelerde ise sendikaya yönelik eleştirilerinin sadece Real mağazalarının kapanması sürecine ilişkin olmdağını, yıllardır üyesi oldukları sendikanın işçilerin hakları konusunda hep tartışma içinde olduklarını özellikle de son sendika yönetiminin seçiminden ve toplu sözleşme döneminden bu yana gelen bir tartışmanın sürmekte olduğunu öğrendik.

 

"Her Toplu Sözleşmede Maaşımız ve Haklarımız Eridi"

İşçiler yıllardır her toplu sözleşme döneminde haklarının giderek azaldığını, kendilerinin iradeleri

dışnıda sözleşmelere imza atıldığını belirterek, "İşçinin kabul etmediği bir sözleşmeyi imzalamak sarı sendikacılıktır" ifadelerini kullandı.

Daha önceki toplu sözleşme döneminde işe giren işçinin bir yılı doldurmasının ardından 4 ikramiye alabilirken, son yapılan toplu sözleşmede ikramiyelerin kademeli hale getirildiğini, artık işe başlayan işçinin ancak 4. yılında 4 ikramiyeyi alabildiğini aktardılar.

Bunun dışında yakacak, bayram harçlıkları vb.sosyal haklarından da kesintiler yapılarak bunların alışveriş çekine çevrildiğini aktaran işçiler "Beğendik patronu kendi karını arttırma derdinde. Ben sosyal yardım olarak alacağım parayı Beğendik ailesinin marketlerinde harcayarak onlara kar ettirmek zorunda mıyım?" derken bir başka işçi ise bunun maddi açıdan kendilerine ileriye dönük olumsuz yansıdığını çünkü alışveriş çekinin bordrolarına yansıtılmadığını dolayısıyla işten çıkarılma, emeklilik gibi durumlarda bu oran maaşlarına yansımadığı için alacaklarının da daha düşük olacağına dikkat çekti.

 

"20 Aylık İflas Sürecinde Sendika Hiçbir Adım Atmadı"

Sendika yönetimi ile başka sorunlar da yaşadıklarını aktaran işçiler, "Tüm sorunları bir yana bıraksak bile 20 aydır süren bir iflas süreci var. Bu süreçte sendika tarafından bizim lehimize tek bir adım atıldığına şahit olmadık. Hem iflas ertelemeye başvurulmuş kayyum atanmış hem de Real'in adının Alvi olarak değiştirilmesi talebinde bulunulmuş. Ve Alvi adıyla mağazalar açılmaya başlandı. Bir şeylerin döndüğü çok açık. Sendikanın bir iflasın gerçekleşebileceğini hesaba katarak bir eylem planı çıkarması gerekmez miydi? Üstelik bu hileli iflastır. Biz bunu üzerine basa basa söylüyoruz. Real marketlere alınan yüzbinlerce liralık malın Beğendik mağazalarına gönderildiğini biliyoruz ve bunu söylüyoruz. Sendika bunu takip etmeliydi, fakat bugün marketler kapandı ve biz tazminatsız bir şekilde atılmış olarak ortada kaldık." diyorlar.

İşçilerin pek çoğu uzun yıllardır marketlerde çalışyor. Türkiye'de Real'i Real yapan işçilerin on-oniki yıllık emeklerinin yok sayılarak kapı önüne konulması ve sendika ile birlikte eylem yapma noktasında anlaşmazlığa düşmeleri öfkelerini daha da arttırmış durumda.

 

"İşçiler İşsiz Kalıyor, Yöneticiler Birbirini Tehdit Ediyor"

İşçilerden birisi "Biz mağaza kapanıyor ne yapacağız diye kara kara düşünürken sendika yetkililerinin gelmesini istedik. Geldiler de... Ama keşke gelmeselerdi. Karşılaştığım manzara şuydu. İki sendika yöneticisi birbiriyle kavga ederek mağazayı terk etmesini aksi halde polis çağıracağını söylüyor. Hadi şimdi benim yerime kendinizi koyun. Bu sendikaya güvenerek hiç bir şey yapmadan bekleyip alacaklarınızın ödeneceğine inanabilir misiniz?" diyor. Bir başka işçi ise "Düşünün yıllarca bir sendikaya üyesiniz aidat ödemişsiniz. Çalıştığınız işyeri iflas erteleme istemiş ve sendika bu işçiler işsiz kalır diye hiçbir kaygı duymamış. Hiçbir adım atmamış. Mağaza kapanıyor. İşçi yanında sendika yöneticisini görmek ister, bir açıklama bekler. Biz neyle karşılaşıyoruz. Biz işsizliğin derdindeyiz yöneticiler, mağazaya sen girersin ben girerim diye tehditlerle birbiriyle uğraşıyor. Böyle yönetici mi olur? Sendikalarda işçiler yöneticilerini kendileri seçmeli ki bunlar yaşanmasın" diyor.

 

"Fiili Eylem Olmadıkça Alacaklarımız Kurtaramayız"

Bir başka işçi ise "Biz sendika gelmemesine rağmen bir basın açıklaması yaptık. Beşiktaş Fulya mağazası önünde. Kamuoyu Beğendik ailesinin hileli iflasını bu şekilde öğrendi. Biz sesimizi kamuoyuna böyle duyurduk. Fiili olarak harekete geçmedikçe bu patronların elinden paramızı kurtaramayız. Real Market'e alınan mallar Beğendik mağazalarına götürüldü. Ve Real iflas etmiş gibi gösterildi. Hileli iflas yoluna gitmiş bir şirket bizim alacaklarımızı öder mi? Önce iflas erteleme isteyip sonra daha çok borcu olan şirket dururken daha az borcu olan şirketin iflasını kabul eden bir devlet işçilerin haklarının ödenmesini gözetir mi? Kaldı ki ödeneceği söylenen tazminatlarımız güya taksitlendirildi ama ödeme yapılmıyor" diyerek isyanını dile getiriyor.

 

İşçilerin Alacakları 8 Taksite Bölündü

İşçilerin bir kısmının alacaklarının ödenmeye başladığı yönündeki bilgiye ise "Evet, bize iki taksit ödendi ama orada kaldı. Hileli iflas yapan bir adamın bunu yapacağı zaten belli. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz ama sendikaya anlatamıyoruz. Biliyoruz ki hukuki yollar işlemiyor" şeklinde tepkilerini dile getiriyorlar.

İşçiler, sendika yönetiminin işçilerin iradesine rağmen eylem yapmama kararını ise "Sendika yöneticileri Beğendik ailesiyle karşı karşıya gelmek istemiyorlar, onları sıkıntıya sokmadan işlemleri yürütmek istiyorlar" şeklinde değerlendiriyor.

İşçiler, Nakliyat İş Sendikası ile irtibata geçerek eylemler yapmaya başlamalarını ise bir arkadaşlarının Nakliyat İş Sendikası'nda tanıdığı olduğunu ve dayanışma isteyebileceklerini belirttiğini sendika ile yapılan görüşme sonrasında işçilerle toplantı yapılarak bir eylem takvimi çıkarıldığını ve harekete geçtiklerini aktarıyor.

İşçilere Tez Koop İş Sendikası'nın eylem yapmaya gerek olmadığını belirtmesine karşın bu konuda ısrarcı olmaları gerektiğini, ayrıca iki sendikayı karşı karşıya getirmiş olduklarını ve bunun etik olmadığını söylediğmizde ise işçiler "Bizim sendikaya hiç güvenimiz kalmadı, bu yüzden de başka bir sendikayla eylem yapmakta sakınca görmüyoruz. Evet bu sendika bizim adımıza iflas masasında müdahil olamaz, herhangi bir süreci takip etme yetkisi yok. Ama bizim de sendikaya güvenimiz yok. Eğer sendika bizimle hareket etmek istiyorsa eyleme gelir. Artık birlikteyiz der ve bizimle birlikte kararlar alarak yola devam eder" şeklinde yanıtladılar.

Yaşanan süreç üzerine Tez Koop İş Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Necla Önder ise yaptığımız görüşmede, kendisinin 20 yıllık market çalışanı olduğunu ve üç yıla yakın bir zamandır Real Market işçileriyle de ilgilenmeye başladığını. Real Market mağazalarının kapanmasına ilişkin süreci ise yakından takip ettiklerini söyledi.

 

"Hileli İflas Olduğu Konusunda Kanıt Gerekir"

Hileli iflas iddialarının doğru olup olmadığnı kesin olarak bilmediklerini fakat buna yönelik bir kanıt bulabilirlerse iflas masasına vermek için gerekli süreci işlettiklerini, ayrıca işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını alabilmeleri için de gerekli işlemleri başlattıklarını söyledi. İşçilerin alacaklarının eksiksiz hesaplandığını ve 8 taksit halinde ödeme planı yapıldığını, ödemelere başlandığını, iflas masasının Real Marketlerinin mal varlığına ilişkin tespitin yapılması ve buna göre işçilerin alacaklarının ödenmesine ilişkin kararın çıkarılmasının ancak bayramdan sonraki süreçte yapılabileceği bilgisini verdiğni ve süreci takip ettiklerini belirtti.

İşçilerin sendikaya ilişkin eleştirilerine ise "Mağazaların kapanmasına yönelik bir engellemede bulunmamız hukuken ve fiilen mümkün değil. Çünkü şirketin mağazayı kapatması değil iflasını istemesi söz konusu. Bizim yapabileceğimiz şey işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını varsa maaş alacaklarının ödenmesini ve bir başka işyerinde işbaşı yapmalarını sağlamak yönünde olabilir ki, biz de bu yönde girişmlerde bulunduk. Beğendik Mağazaları için de iflas erteleme başvurusu bulunmasından dolayı üyemiz bulunan başka marketlerde ihtiyaç olan pozisyonlara arkadaşlarımızın işe alınması yönünde girişimde bulunduk. Fakat bu bazı arkadaşlarımız tarafından "sendika bize başka işe yerleştirme adı altında rüşvet teklif etti" şeklinde yansıtılıyor" dedi.

Eleştiriler Tavıra Dönüşmemeli

Sendika olarak bazı eksikliklerinin ve yanlışlarının bulunduğunu, sendika ile işçiler arasında tartışmalar da yaşandığını fakat bunun işçilerle sendika yöneticilerinin ayrı durmaları ve başka bir sendika ile hareket etme yönünde karar almalarını getirmemesi gerektiğini belirten Önder, "Sendika yönetimi olarak biz de aramızda tartışmalar yaşıyoruz, ciddi sorunlar yaşıyoruz. Fakat bu ne görevlerimizi yerine getirmeye engel olmalı, ne sendika yönetimine ne de işçi arkadaşlarımıza yönelik bir tavır haline dönüşmeli" dedi.

 

"Arkadaşlarımızın Mağdur Olmaması İçin Çabalıyoruz"

İşçilerin pek çoğunun uzun yıllardır çalışan işçiler olduğunu belirten Önder "Mağaza iş kolu son derece yoğun ve stresli bir iş ortamı yaratıyor. On yıl hatta ondört yıldır market çalışanı olan arkadaşlarımız var. Ve şu an işsiz kalmış durumdalar. Bu çok büyük bir öfke yaratıyor. Eksiklikler hatalar, tartışmalar oluyor. Fakat sisteme olan öfkemizi birbirimize karşı tavıra dönüştürmemek gerekir. Eleştirilerimizi dikkatli yapmalı ve eksiklerimizden yanlışlarımızdan öğrenerek birlikte hareket etmeye devam etmeliyiz. Öncü işçi arkadaşlarımızdan da beklentimiz bu yöndedir" dedi.

İşçilerin tüm eleştirilerine rağmen sendikanın Türk İş yönetimiyle de görüşerek mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda neler yapabilecekleri yönünde tartışma yürüttüklerini belirten Önder,

mağazaların kapanmasıyla işsiz kalan işçilerin bayramda sıkıntı yaşamamaları ve ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri içinde Tez Koop İş ve Türk İş'in ödenek sağlanması yönünde harekete geçtiğini belirtti.

 

"Önemli Olan Hukuki Sürecin Hızla İşletilmesi"

Önder, işçilerin eylemdeki ısrarı ve sendikanın bu yönde hareket etmemesine yönelik eleştirilerine ise "Açıkçası biz bu süreçte eylem yapmaktan çok sürecin hızla işletilerek arkadaşlarımzın haklarının alınmasına yönelik hareket etmeyi tercih ettik. Karşımızda iflasını istemiş bir şirket var ve biliyorsunuz malların tespiti, satışı vs. gibi süreçler çok ağır işliyor. Kaldı ki, bu arada hileli iflas olduğunu ortaya koyabileceğimiz kanıtlar gerekiyor. Biz buna yoğunlaştık. Eylem yaparak hileli iflas nedeniyle işçilerin işsiz bırakıldığını söylemek işçilerin alacaklarını tahsil etmelerini sağlamayacak. Ancak hukuki süreci işleterek ve bunu hızlandırarak alacaklar. Bizde bu yönde arkadaşlarımızı ikna etmeye çalıştık. Hatta hileli iflas olduğunu ortaya koyabileceğimiz kanıtlar varsa bize ulaştırmalarını istedik. Fakat kimi yerde bu konuda destek yerine eylem yapmadığımız için sarı sendikacı ithamına maruz kaldık" dedi.

Önder, "Eksikler, yanlışlarımız elbette ki var, fakat özellikle öncü işçi arkadaşlarımızın 'biz muhalifiz' diyerek sendikaya tamamen sırt çevirmelerinin doğru olmadığını düşünüyorum. Toplu sözleşmelerden memnun olmayabilirler, ciddi sorunlar tartışmalar yaşamış olabilirler, ama tüm bunlar ancak mücadeleyle çözülebilir. Yanlış yapanlar, işçi sınıfı sendikacılığı dışına çıkanlar ancak mücadeleyle yenilir, yanlış yapan bizsek yanlışlarımızı düzeltiriz, ya da gidenler bizler oluruz. Ülkemizde sendikal mücadele çok zayıf bir noktada. "Biz muhalifiz" diyerek sendikayı karşımıza alarak mücadeleyi büyütemeyiz" ifadelerini kullandı.

 

OHAL Sürecinde Sokağa Çıkmak Çok Önemli Ve Değerli

İşçiler, İstanbul ve diğer illerdeki eylemlerine devam ederken Nakliyat İş Sendikası'ndan Örgütlenme Sekreteri Mehrali Bozgun ile de süreç üzerine görüştük. Bozgun, "Real Market işçileriyle sendika olarak bir iletişimimiz yok. Daha önce taşımacılık sektöründe çalışmış bir işçi arkadaşımız bizimle irtibata geçti. İşçilerin desteğe ihtiyacı olduğunu ve görüşmek istedilerini aktardı. Bizler de işçi arkadaşlarımızı davet ettik" dedi.

Tanıştıklarını, süreç hakkında bilgi aldıklarını ve sendikal anlamda ve hukuki alandaki tecrübe ve birikimlerimizi paylaşmaya çalıştıklarını belirten Bozgun, işçilerin hemen kararlı bir şekilde, İstanbul ve diğer illerdeki mağazalar önünde eylemler yapmak istediklerini ve buna ilişkin bir takvim çıkarmak istediklerini ve zaten bir eylemlerini de gerçekleştirmiş olduklarını aktardı.

Görüşmede sendika olarak onlara destek vermelerinin bir görev olduğunu ve bunu canı gönülden yapacaklarını belirtmekle birlikte doğru olanın örgütlü oldukları sendika ile hareket etmeleri olduğunu, işçilerin sendikalarından ayrı bir eylem süreci yürütmelerinin doğru olmayacağını ifade ettiklerini aktaran Mehrali Bozgun hukuki süreç ya da başka ihtiyaçlar konusunda birlikte hareket etsek bile şirketten alacaklar konusunda müdahil ve muhatap olamayacağımızı da aktardık. Fakat işçilerin "Biz sendikaya eylem yapılması gerektiğini ısrarla belirttik. İlk eylemimizi de sendika olmadan gerçekleştirmek durumunda kaldık. Kesinlikle sendikaya güvenmiyoruz ve eylemlere gelmeyeceklerini biliyoruz" ifadelerini kullandıklarını belirtti.

İşyeri temsilcileri ve işçilerin katıldığı toplantıda tartışma yürütürek bir eylem programı çıkardıklarını buna ilişkin ihtiyaçların belirlendiğini aktaran Bozgun, "Akadaşlara yine sendikaları ile iletişime geçmeleri gerektiğini hatırlattık. Bu hatırlatmamız üzerine tabiri caizse bozulan, gönülsüz destek verdiğimizi düşünen arkadaşlar oldu. Fakat işçilerin yanında olmak ne kadar görevimizse, sendikalarıyla birlikte olmaları gerektiğini hatırlatmak da görevimiz. İşçiler sendikalarıyla, sendikalar da işçileriyle güçlüdür" dedi.

Real Market işçilerinin bu hatırlatmaları karşısında "Sendika eylem yapmak bir yana bizim eyleme katılmamızı dahi engellemeye çalışıyor" dediklerini belirten Bozgun, işçilerin OHAL şartlarında sokağa çıkarak eylem yapmalarının çok önemli ve değerli olduğunu da vurgu yaptı.

"OHAL şartlarında, İstanbul ve Ankara olmak üzere bir çok şehirde eylemler yasaklandı. Değil sloganlı kitlesel eylemler basit bir basın açıklaması yapılmak istendiğinde bile polis saldırısı, işkenceli gözaltılar yaşandığı bir süreçte yüzlerce işçi sokağa çıkmak ve hakları için haykırmak istiyor. Bu devrimci bir tavırdır, önemlidir ve mutlaka desteklemek güçlendirmek gerekir ki, biz de eylemlere üye işçilerimizin katılımını sağlamaya çalıştık" dedi.

Real işçilerinin oldukça zorlu ve uzun geçecek bir süreç geçirmek zorunda kalabileceklerini ifade eden Bozgun "Biz Real işçileri ile birlikte hareket etmeye, onlarla birlikte tüm haklarını alıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

 

İşçiler Eylemdeyken Kapanan Mağazadan Mal Çıkarıldı

Real Market işçileri, İstanbul, İzmit, Konya ve Ankara'da eylemler yaptılar. Ve bu eylemlerin ilki hariç hepssinde Nakliyat İş Sendikası ile birlikte hareket ettiler. İşçiler eylemlerde sendikalarına kendileriyle birlikte hareket etme çağrısında bulundular.

İşçiler gerek eylemleriyle gerekse de medya yoluyla seslerini duyurmaya çalışırken kapanan Real Mağazalarında sadece birer nöbetçi bulunduğunu ve bunların birinden mal çıkarıldığını öğrendiler. Ayrıca Ankara'dak mağazanın henüz müşteriye hizmet verir durumdayken aniden müşterilerin çıkarıldığnı ve mağazanın kapandığı da işçilerin verdiği bilgiler arasında.

OHAL gerekçesiyle işçi ve emekçilerin her türlü haklarının gasp edildiği, KHK'larla bir gecede işlerinden edildiği, grevlerin ve her türlü eylemlerin yasaklanıp, patronların ve sermayenin çıkarları doğrultusunda ilk ağızlardan sözlerin edildiği bizzat cumhurbaşkanını OHAL ile grev tehdidini ortadan kaldırdıklarını beyan ettiği, hukuk sisteminin artık işlemez hale geldiği şartlarda sendikanın hukuki sürecin hızlandırılabileceğini ve işçilerin alacaklarının ödenebileceğini düşünmesi fazlasıyla iyi niyetli bir tutum.

İşçi sınıfı sendikasının işçilerin iradelerini dikkate alması gerekir. İşçilerin çoğunluğu fiili olarak eylem yapılması yönünde karar almışken ve kendi iradeleriyle eylem yapabiliyorken bu konuda ısrarla işçilerle birlikte olmaması bir eleştiri konusudur.

Sendikalar işçilerin sadece ekonomik kazanımlarını elde etmek için hukuki yolların işletilmesi aracı değil aynı zamanda fiili mücadeleyi öğrendikleri ve tecrübe kazandıkları örgütleridir. Bu nedenle Tez Koop İş Sendikası da hukuki süreci işletirken bir yandan da işçilerle birlikte hareket etmeli, gerekli bulmasa da işçi ve emekçilerin tüm haklarının gasp edilmeye çalışıldığı şartlarda ve özellikle sokağın her türlü eyleme yasaklandığı OHAL şartlarında gücünü eylemlerle de ortaya koyabilmesi gerekir ki, her zaman fiili mücadele hakların alınmasında en etkili yöntem olmuştur.