< Filistin’de Pogrom Ve Akabe Zirvesi

26 Şubat günü İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria'daki bir Filistin kasabasını yakıp yıktı. 20 yılın en kötü pogromu olarak nitelendirilen olayda en az bir Filistinli öldürüldü, 400'e yakın Filistinli yaralandı, onlarca ev, baraka ve araba ateşe verildi.

Filistin’de son dönemlerdeki saldırılar iki koldan gerçekleşiyor. Bir yanda İsrail Ordusunun sistematik saldırıları, öte yandan Batı Şeria'yı geri alma hayali kuran milliyetçi yerleşimciler...

26 Şubat Pazar gecesi, Batı Şeria'daki şehirlere saldıran İsrailli siyonist yerleşimciler, pogrom düzeyine varan saldırılarında Filistinlilerin evlerini ve mülklerini yaktılar. Filistinli sağlık yetkilileri, saldırılarda en az bir Filistinlinin öldüğünü ve yaklaşık 400 kişinin de yaralandığını söyledi.

37 yaşındaki Sameh Hamdullah Aktaş, Nablus yakınlarındaki Za'tara kasabasında vurularak öldürüldü. Öldürülen Sameh Aktaş, iki hafta önce Türkiye’ye depremzedelere yardım götürmek için gitmişti. Filistin Kızılayı (PRCS), en az bir kişinin bıçakla yaralandığını, iki kişinin de başından yaralandığını söyledi.

Başta Nablus olmak üzere birçok Filistin şehrinin sokaklarında dolaşan silahlı yerleşimciler tarafından evler, dükkanlar, arabalar ve tarım alanları ateşe verildi. Ayrıca Ramallah ve Salfit'te de saldırılar olduğu öğrenildi. Bu saldırılarda en az 35 evin tamamen yandığı ve 40 evin de kısmen hasar gördüğü, 100'den fazla arabanın yakılarak imha edildiği açıklandı.

Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde yerleşimcilerin tüm koyun sürülerini öldürdüğü, Filistinli çiftçilerin zeytin ağaçlarını ve diğer mahsullerini kökünden söktüğü görüldü.

Pogrom, o gün erken saatlerde Huwwara kasabasında Filistinliler tarafından açılan ateşle iki İsrailli yerleşimciyi öldürdüğü söylentisi ile başladı. İsrailli yerleşimciler, gün içinde Hawara'ya yürüyüş çağrısı yaptı. Aynı gün İsrail Başbakanı Netanyahu, parlamentonun İsraillilere karşı terör suçlarından hüküm giymiş Filistinliler için ölüm cezasını onaylayan bir yasayı onayladığını duyurdu.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog twitter hesabından bir açıklama yaparak, “Bu bizim yolumuz değil. İsrail ordusunun, polisin ve güvenlik güçlerinin bu alçak teröristleri yakalamasına müsaade etmeli ve düzeni acilen sağlamalıyız" dedi.

İsrail ordusu da yazılı bir açıklama yaparak, Nablus'taki olaylar nedeniyle Yahudiye ve Samarya yerleşim birimlerine iki askeri birliğin daha takviye edildiğini ve Nablus yakınlarındaki güvenlik noktalarının artırıldığını bildirdi.

Saldırıların bir gün öncesinde İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'nın güneyinde bulunan Eriha kentine bağlı El-Uca bölgesinde Filistinlilere ait 193 dönüm araziye el koymuştu. FKÖ’ye bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi bunun üzerine bir açıklama yayınlayarak, bu istimlak kararlarının, özellikle Batı Şeria'nın %61'lik kısmını oluşturan ve Filistinlilerin imar planı yapmasına izin verilmeyen 'C Bölgesi'ndeki topraklara el koymada bir araç olarak kullandığı söyledi.

İsrail'in, 2014'ten bu yana 'kamu yararı' gerekçesiyle 29 istimlak kararı çıkardığı ve bu kararlarla 2 bin 100 dönümlük araziye el koyduğu belirtilerek, İsrail'in böylelikle yerleşim birimlerini yol ve tünellerle birbirine bağlayarak Yahudi yerleşimcilerin hayatlarını kolaylaştırmayı ve "kolonyal" yerleşim projesine hizmet etmeyi amaçladığı söylendi.

Netanyahu hükümeti, işgal altındaki Filistin topraklarında yeni yerleşim birimlerinin inşasını artırma kararı almış, 12 Şubat'ta da dokuz yasadışı karakola izin vermişti.

22 Şubat'ta İsrail işgal güçleri, Nablus şehrinde en az 11 Filistinliyi öldürmüş, 100'den fazla kişiyi de yaralamıştı. Bu yılın ilk 59 gününde işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 13'ü çocuk 65'ten fazla Filistinli İsrail güçleri tarafından öldürüldü.


Akabe Zirvesi

Aynı gün, Ürdün Akabe'de İsrailli yetkililer ile Filistin Yönetimi arasında bir toplantı yapıldı. Toplantıda ABD ve Mısır'dan temsilciler de hazır bulundu. Toplantıda, yeni yerleşim yerleri inşaasının durdurulacağı kararı çıksa da, haberin duyulmasının ardından Netanyahu ve yerleşim yerlerinden sorumlu Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bunu yalanladı.

Netanyahu, Twitter hesabından işgal altındaki topraklardaki yerleşim faaliyetlerinde herhangi bir durdurma olmadığını ve olmayacağını söyledi. Smotrich ise toplantıyı “gereksiz” olarak nitelendirildi.

Binlerce Filistinli de bu toplantıya karşı çıkarak, bunun Filistin direnişini baltalama girişimi olduğunu söyleyerek Akabe'deki zirveye karşı yürüdü. Filistin halkı, bu toplantının yalnızca işgal ve yasadışı yerleşimlerin "statükosunu" güçlendirdiğini ve yerleşimci şiddetini ele almak için hiçbir şey yapmadığını söylüyor.