< Filistin Devrimi Zafere Ulaşacak

Siyonist İsrail devleti Filistin halkını Kudüs topraklarından göç ettirmek ve siyonist nüfusu boşaltılacak yerlere yerleştirmek için 7 Mayıs'tan bu yana yeni ve kanlı bir saldırı dalgası başlatmış bulunuyor.

Saldırı, İsrail'in en gerici, siyonist kesimlerini Doğu Kudüs'e yerleştirmek üzere, Şeyh Cerrah mahallesindeki Filistinlileri yerlerinden, evlerinden çıkarma girişimiyle başladı. Filistin halkı, bu saldırı dalgasına devrimci eylemle yanıt verdi. Gençlik, devrimci kitle eylemi için sokaklara indi. Siyonist İsrail güçleriyle dün (10 Mayıs) yaşanan çatışmalarda yüzlerce Filistinli yaralandı.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin'in Kurtuluşu İçin Halk Cephesi gibi devrimci örgütlerin İsrail topraklarını hedef alan füze saldırılarına, siyonist İsrail, savaş uçaklarının ağır bombardımanıyla karşılık verdi. Aralarında çocuk ve kadınların da olduğu onlarca Filistinli bu vahşi saldırılarda yaşamını yitirdi.

Savaş devam ediyor.

Bu saldırı dalgası, İsrail'in ABD emperyalizmiyle birlikte geçen yıl hazırlayıp açıkladığı Batı Şeria'nın üçte birini ilhak etme planının bir parçası ve devamıdır. Filistin halkını Kudüs'ten göç ettirdikten sonra sıranın başka yerlere geleceği kuşkusuzdur. İsrail'in hedefi tüm Filistin halkını kendi topraklarından çıkarmak ve oralara dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı, kendine sadık, bağlı insanları, yani siyonistleri yerleştirmek.

İsrail, bu saldırı ve girişimleri tek başına planlamıyor. Siyonist İsrail'in bu saldırıları tek başına yapacak ne gücü ne de cesareti var. Geçen yıl üç defa, bu yıl ise Mart ayında seçime giden İsrail, hala bir hükümet kurabilmiş değil. Ekonomik ve politik kriz içindeki siyonist İsrail devleti tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor. İsrail emekçi sınıfları, her fırsatta egemen sınıfa başkaldırıyor, devrimci kitle eylemlerine başvuruyorlar. Siyonist İsrail, işgal ve ilhak topraklarını genişleterek yıkımını önlemeye çalışıyor.

ABD emperyalizmi, İsrail'in başta gelen kalkanıdır. Hiçbir önemi olmasa da, Amerikan emperyalizmi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden İsrail'i kınayan kararların çıkmasına bile izin vermiyor. ABD emperyalizmi'nin yanı sıra, İngiliz, Fransız, Alman emperyalistleri de siyonist İsrail'e kalkan görevi görüyorlar.

Nedeni basit ve anlaşılır: İsrail, emperyalist-kapitalist sistemin Ortadoğu'daki önemli bir halkası; Türkiye ile birlikte önemli bir karşı-devrim merkezidir. Dinci faşist iktidarın İsrail hakkındaki açıklamalarına kimse aldanmasın. İsrail'in güvenliğinin Ortadoğu'daki güvenliğinin sigortası faşist devlet ve hükümetleridir.

Ancak İsrail'in saldırı ve işgal-ilhak girişimleri İsrail ve ortaklarının hiç de arzu etmedikleri, hesaba katmadıkları sonuçlara yol açıyor. İran ve Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, BAE gibi gerici Arap devletlerinin çabaları, kuşatmaları, içten çökertme planları sonucu güçten düşen Filistin devrimci örgütleri yeniden toparlanma, güçlenme ve geçmişteki etki güçlerine kavuşmaya başladılar. Filistin halkı, şimdi yeniden eski gücüne kavuşmaya başlayan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin'in Kurtuluşu İçin Halk Cephesi gibi devrimci örgütlerin öncülüğünde zafere ulaşacak.

Siyonist İsrail'in tüm Filistin topraklarını; dahası, tüm “vadedilmiş topraklar”ı ele geçirme plan ve politikaları, “iki devletli çözüm”ün nasıl bir aldatmaca olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. “İki devletli çözüm”, uzlaşma politikası, emperyalistlerin Filistin burjuvazisiyle birlikte Filistin halkını oyalamak, aldatmak ve zaman kazanmak için ortaya attıkları bir yalandır. Siyonist İsrail'in tek çözümü vardır: “Vadedilmiş topraklar” dahil, tüm Filistin topraklarını ilhak ve işgal etmektir. Son saldırı, bu planın somut ifadesidir.

“Filistin Sorunu”nun tek çözümü, siyonist İsrail devletinin yıkılarak, yerine Yahudi halkını da içine alacak devrimci demokratik bir Filistin devletinin kurulmasıdır.

Gün bu devrimci hedef için mücadele günüdür. Gün, Filistin halkıyla eyleme dayalı enternasyonal dayanışma içinde olma zamanıdır.

Bu mücadele zafere ulaşacak! Çünkü onlar yıkılıyorlar. Çünkü tarih, halkların özgür biçimde yaşayacakları, baskı, sömürü ve sınırların olmadığı toplum biçimine doğru akıyor. Çünkü dünya işçi sınıf ve ezilen sömürülen halklar, emperyalist-kapitalist zinciri kırmak için her yerde ayaklanıyorlar. Kahraman Filistin halkı, devrimci enerji ve kararlılığının arkasına tarihin bu akışının verdiği güçle zafere ulaşacak.

Deniz'lerin devrimci eyleme dayalı enternasyonal dayanışma ruhuyla, tüm gücümüzle Filistin halkının yanındayız!