"Korku Duvarını Aşıp Bir Güce Dönüşmeyi Gösterdiler"

DİSK'e bağlı Enerji Sen, Limter İş ve İnşaat İş Sendikası, Soma ve Ermenek'ten Ankara'ya yürüyüşe geçen maden işçilerinin taleplerinin kabul edilmesi için Kadıköy'de destek eylemi gerçekleştirdi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Enerji-Sen, Lümter İş, Sendikaları ile İnşaat İş Sendikası Soma ve Ermenek maden işçilerine destek amaçlı Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması düzenledi. “Soma’da Ermenek’te Direnen Maden İşçileri Kazanacak” yazılı pankartın taşındığı açıklamada, “Yeraltında ve Yeryüzündeki İşçiler Birleşin” ve “Madencinin Katili Sermaye Düzeni” dövizleri taşındı. Eylemde sık sık “Soma, Ermenek Maden İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması” ve “Direne Direne Kazanacağız” slognarı atıldı. Eyleme bir çok demokratik kitle örgütü katılarak destek verdi. Grup adına basın açıklamasını İnşaat İşçileri Sendikası Örgütlenme Uzmanı Deniz Gider okudu.

İktidarın Türkiye'yi emek cehennemine dönüştürerek uluslararası sermayeye pazarlama girişimlerinde önemli adımlarattığını belirtti. Kıdem tazminatının kaldırılması ve süreli iş sözleşmelerine de dikkati çeken Gider, izole çalışma üsleri ve salgın nedeniyle getirilmesi planlanın elektronik denetim biçimlerine değinerek, işyerlerinin köle kamplarına çevrildiğini ifade etti. Gider, “Patronlara sayısız teşvik, destek vergi indirimi, muafiyeti sunanların biz işçi sınıfına mevcut kölelik rejiminin daha kuralcı hale getirilmesi dışında bir vaatleri yok!” diye belirtti.

İşçi ve emekçilere dönük kapsamlı saldırıların olduğunu vurgulayan Gider, “Bu günlerde kollarını, bacaklarını, gözlerini, ciğerlerini yerin yedi kat altında çalışırken öğüten, çalışırken ölen madenci kardeşlerimizin başlattıkları direniş, bu sürecin nasıl yürünmesi gerektiğini de bir kez daha ortaya koydu. 14 yıldır ölüm ve iş kazası tazminatı alamamış, maden ocağının kapatılması sonrası 8 yıldır kıdem, ihbar ve maaş alacakları ödenmemiş Uyar Madencilik işçileri ve ailelerinin Soma'dan başlattıkları yürüyüş. Yine aylardır maaşlarını alamayan Özbey Madencilik işçilerinin Ermenek'ten Bağımsız Maden - iş öncülüğünde eşzamanlı olarak başlattıkları Ankara yürüyüşü, korku eşiklerinin aşılıp işçi sınıfının fili meşru mücadele hattına güvenmesinin diri tuttuğu bir ruhu ifade ediyor” diye kaydetti.

İşçilerin haklı olduğunu ve bu haklılıklarından güç aldıklarının altını çizen Gider, aynı zamanda tek güvencelerinin bu haklılık olduğunu söyledi.  Gider devamla, “Üzerimize yollanan kolluk güçleri karşısında da mahkemeler ya da devlet katındaki diğer görüşmelerde de güç aldığımız tek şey budur. Bizi güçlü kılan, yaşamı üreten milyonlar olduğumuz bilincidir. Soma ve Ermenek'teki kardeşlerimizin o barikatların karşısında korkusuzca dikilmeleri hepimizin onur kaynağıdır. Bu onur, aynı zamanda bu duruşu sınıfın diğer bölüklerinin dayanışma pratikleriyle birleştirerek güçlendirme sorumluluğu demektir” diye konuştu.

Maden işçilerinin yıllardır tazminatlarını alamadıklarını hatırlatan  Gider son olarak,  “Onların yaşadıkları sadece maden işçilerinin değil tüm Türkiye işçi sınıfının nasıl bir sömürü cehenneminde ter akıttığının özeti niteliğindedir. Onların bu süreçlerde biriktirdikleri bilincin korku duvarlarını da aşacak bir güce dönüşmesi büyük saldırılarla karşı karşıya olan işçi sınıfı ve emekçiler için bir mücadele kılavuzudur. Bizler Soma ve Ermenek işçilerinin çiğnene çiğnene ezilen onurlarına sınıf mücadelesinin, örgütlü hareketin gücüyle sahip çıkmalarını saygıyla selamlıyoruz. İşçi sınıfını ve emekçileri bu onur bayrağını destek ve dayanışmayla daha da yukarılara çıkarmak için elbirliği yapmaya davet ediyoruz” dedi.