< 1 Mayıs’ta 1 Mayıs Alanı’nda Taksim’deyiz

İşçi, emekçi, kadın, öğrenci, çocuk... Her kesimi derinden etkileyen bir pandemi dönemini geride bıraktık.

En sevdiklerimizi, ailelerimizi, milyonları aramızdan alan salgın tüm sosyal yaşamımızı etkilerken, derin bir yoksulluk, işsizlik sardı her yanımızı. Bunların yanında bir de bulaşı bahanesiyle yasaklar kısıtlamalar girdi yaşamımıza ve birçoğu kalıcılaştı. Sanatsal ve politik etkinlikler, müzik, kongre, miting, toplantı... Ve 1 Mayıslar...

Son 2 yıldır 1 Mayıslar pandemi gölgesinde geçiyor. Bir tarafta sokağa çıkma yasakları, diğer tarafta bulaşı endişeleri... Ve her şeyin yanı sıra kalabalıklar içinde taşınan, çalışmak zorunda kalan işçiler, emekçiler... 2 yıl boyunca ya hastalıktan ya açlıktan ölüm tehdidi altında çalışmak zorunda kalan, baskıya, mobinge uğrayan işçi sınıfı, yeni bir yıla isyan bayrağını açarak eylemlerle girdi. Hemen her işkolundan işçiler ardı ardına eyleme çıktılar. İş bırakanlar, greve çıkanlar, fabrikasını deposunu işgal edenler, iş yavaşlatanlar... Eylemi kazanan, yeni yeni işçi bölüklerinin eyleme uyanmasına vesile oldu...

İşçilerin eylemleri, yerini 8 Mart’ta kadınların eylemlerine ve Newroz’da Kürt halkının isyanına bıraktı. Öğrenci gençlik ise geçtiğimiz yıl boyunca Boğaziçi eylemleri, bu yıl barınamama isyanı ve en son yemekhane-ulaşım zamları isyanları... Son yılların biriken öfkesi, artık patlıyor. Hiçbir öfke artık bastırılamıyor, üzeri örtülemiyor. Dün sesini çıkaramayanlar bugün daha yüksek sesle haykırmak zorunda kalıyorlar.

Bu ruh hali ile giriyoruz 1 Mayıs’a... işçi emekçi sınıflar, kadınlar, öğrenciler, Kürt halkı sokaklarda iken geliyor 1 Mayıs. Ve artık sokağa çıkma yasakları, kısıtlamalar da durduramayacak halkın coşkun akan selini... Bunun farkında olan sendikalar apar topar 1 Mayıs hazırlıklarına başlayıp Taksim’i “istedik ama vermediler” diyerek Maltepe dolgu alanına sürüklemeye çalışıyorlar işçi ve emekçileri. Gelin, barış ve huzur içinde, bayram havasında geçirelim “İşçi Bayramı”nı diyorlar.

Ancak sınıf çelişkilerinin bu derece keskinleştiği, her iki kesimin de “ya biz ya onlar” ikilemini gördüğü bir ortamda, sınıf yine “Taksim” diyor. 1 Mayıs İşçilerin Kapitalizme Karşı cadele Günü’nde Kızıl Meydan’da olmanın coşkusuna kapıldı haftalar öncesinden insanlar. Bilinen bir gerçektir. Onyıllardır yaşanan en kitlesel, en coşkulu 1 Mayıslar Taksim Meydanı’nda kutlananlardır. 2022 1 Mayıs’ı yaklaşırken de pek çok işçi örgütlenmesi ve devrimci siyasetler, 1 Mayıs’ta Taksim’de olacaklarını duyurdular.

Mücadele Birliği Platformu da, her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Mayıs Alanı Taksim’de olacaklarını duyurdu. Ve Kızıl Meydan Taksim’in heyecanı ile 1 Mayıs hazırlıklarına başladılar. Mücadele Birliği okurları, Devrimci Öğrenci Birliği’nden öğrenciler, Emekçi Kadınlar’dan kadınlar, her yerde örgütlenerek hızla afişler yapmaya, bildiriler dağıtmaya, stickerlar yapıştırmaya, pankartlar asmaya başladılar.

Gebze’den Sarıgazi’den Bayramtepe’ye İstanbul’u bir uçtan bir uca dolaşan okurlarımız Gazi Mahallesi’nden İkitelli’ye işçi emekçi semtlerinde, semt pazarlarında, Şişli, Kadıköy, Cevizlibağ gibi ana arterlerde proletaryanın devrimci sınıf partisinin sesini afişlerle, bildirilerle taşıdılar.

 

6 Mayıs’ta Denizlerin Başucuna Davet Ediyoruz

İşçilerin mücadele günü 1 Mayıs’tan hemen birkaç gün sonra, yaşadığımız topraklarda devrimci mücadelenin öncüsü Deniz, Yusuf Ve Hüseyin’in idamlarının 50. yıldönümü... “Kurucularımızı Anıyoruz” diyen Devrimci Öğrenci Birliği’nden öğrenciler ve Mücadele Birliği okurları, 6 Mayıs 1972’nin 50. yılında yoldaşlarının başucunda olacaklarını duyurdular.

Başta İstanbul olmak üzere pek çok şehirden yola çıkarak 6 Mayıs günü Deniz Gezmiş, Yusuf İnan Ve Hüseyin Aslan’ın Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan mezarları başında anma yapacak olan yoldaşları; yine afişler, pankartlar, sticker ve bildirileriyle herkesi Denizleri anmaya çağırıyor.