Hepimiz soruyoruz, hepimiz içinde yaşamak zorunda kaldığımız bu sorunlar silsilesine çözüm yolları arıyoruz, tartışıyoruz.

Nasıl tartışmayalım?

Yaşadığımız topraklar tarihimizin gördüğü en derin ekonomik bunalım ile karşı karşıya. Buna eşlik eden sermayenin politik krizini de göz önüne aldığımızda derinleşen toplumsal sorunlar, içinden çıkılamayan işsizlik ve emekçilerin sırtındaki borç yükü, ciddi anlamda yoksullaşmış bir işçi sınıfı gerçekliği ile kol kola yürüyor. Bugün çalışıp kazandıklarımızı yarın hayatta kalmak için vermek zorunda kalıyoruz, hiçbirimizin geleceğe yönelik bir güvencesi yok.

Ama buna rağmen enflasyon rakamlarının, yaşam fiyatlarının tırmanışını durdurmak isteyen kimse yok sermaye dünyasında.

Çünkü onlarla aynı gemide değiliz. Onlar, karlarına kar katarken, emekçiler yoksul sofralarında neyden daha fazla kısabiliriz, kirayı, borçları nasıl öderiz diye düşünüyor.

Tüm bu yaşamsal sorunların ortasında sermaye camiası, yaşadığımız toprakları seçim sathına sokarak en sıradan, günlük taleplerin çözümünü erteliyor, sorunlarımızı yaratan bu kapitalist düzene ve faşist devlete güvenmemizi öğütlüyor.

Onlar değil mi, biz işçileri acımasızca sömüren, onlar değil mi biz kadınları şiddete, türlü saldırılara, köleliğe mahkum eden, onlar değil mi biz gençleri geleceksizleştiren, onlar değil mi Kürt halkının özgürlük savaşını zorla ezmek isteyen? Evet, tüm bunların sorumlusu onlar, temsil ettikleri sermaye düzeni ve köhnemiş iktidarları!

Sorunu yaratan onlar; çözümü ise bizim ellerimizde! Çözüm, yasaklara rağmen grevlere çıkıp hakkını kendi elleriyle kazanan biz işçilerde, çözüm her türlü şiddete karşı sokaklara çıkan kadınlarda, çözüm her türlü saldırılara rağmen sokakları terk etmeyen Kürt halkında, kısacası çözüm biz emekçi halklarda!

Bu çözüm arayışımıza bir katkı sunmak isteyenler olarak “Hepsi Gitsin, Halk Yönetsin” diyoruz. Onları göndereceğiz ama nasıl? Her türlü hile hurdayla, devasa kaynaklarla seçimleri kazanan, iki burjuva kamp arasında seçim yapmamızı isteyenlere inat örgütlenerek, sermaye ile dişe diş bir kavga ile kazanacağız! Şimdi tüm örgütlülüğümüzü iktidarı almak için harekete geçmeye, tüm gücümüzü halk iktidarını kurmaya yöneltmenin zamanıdır!

Bu mücadelemizin yol, yöntemlerini tartışmak, bu yol bulma arayışımıza bir katkıda bulunup, çözüm yolumuzu birlikte var etmek için bütün işçi, emekçileri, gençleri, kadınları 29 Ocak 2023 Pazar günü Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde düzenleyeceğimiz sempozyuma davet ediyoruz!

 

Tarih: 29 Ocak 2023, Pazar

Yer: Su Gösteri Sanatları Sahnesi, Fatih-İSTANBUL

Saat: 13.00 – 17.00


MÜCADELE BİRLİĞİ PLATFORMU