< "İşçileri Yok Sayanlar, Ekolojik Yıkama Sebep Olanlar Hesap Verecek!"

 

DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy-Beşktaş İskele Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında Erzincan'ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik işletmesinde 9 işçinin katledilmesi ve doğa katliamı protesto edildi. "Madenler sermaye gruplarının yağma alanı olmaktan çıkarılmalı, İliç'te yaşanan felaketin tüm sorumluları yargılanmalı, ÇED kararları kararı iptal edilmeli ve işletme derhal kapatılmadır" denildi.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin çağrısıyla İliç'te yaşanan maden katliamı Kadıköy Beşiktaş İskele Meydanı'nda protesto edildi. "Erzincan, İliç'te Göz Göre Göre Gelen Felaketin Sorumluları Hesap Verecek" yazılı pankart açılan eyleme çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Eylemde sık sık "Katillerden Hesabı Emekçiler Soracak", "Kader Değil Bu Bir Katliam", "Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek", Sorumlular Yargılansın", "Unutmak Yok Affetmek Yok, Helalleşmek Yok" sloganları atıldı.

Eylemde Birleşik Metal-İş Sendikası Başkanı Özkan Atar, KESK İstanbul Şubeler Platformu adına Barış Uluocak ve İstanbul Tabip Odası adına Osman Küçükosmanoğlu, bu katliamın göz göre göre geldiğini belirterek, tüm failler yargılanana kadar mücadeleyi büyütmek gerektiğini vurguladı. Basın açıklamasını okuyan TMMOB İKK Sekreteri Seyfettin Avcı, faaliyete girdiği 2008 yılından itibaren birbiri ardına ortaya çıkan çevresel felaketlerle sıklıkla gündeme gelen, Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen Çöpler Kompleks Maden İşletmesinde gerçekleştirilen sömürge madenciliği ile yalnızca doğanın ve kaynakların değil, insanların da katledildiğine dikkat çekti.

Erzincan’da yaşananların bir ilk olmadığını, belirten Avcı, 2011 yılında Kütahya’da; geçtiğimiz yıl Giresun Şebinkarahisar’da, Gördes’te yaşanan, birkaç gün önce Manisa’nın Yunusemre ilçesinde meydana gelen ve “kaza” diye nitelendirilen felaketleri anımsattı.

 

"ÇED İptal Davalarında Tüm Tehlikelere Dikkat Çekilmişti"

Faaliyete girdiği yıldan bugüne, mevzuat dolanılarak parça parça hazırlanan projelerle devasa nitelik kazanan Çöpler Kompleks Maden İşletmesinin yarattığı tahribat ve oluşturduğu tehlikeye karşı tüm uyarıların göz ardı edilerek bugün yaşanan felakete yol açıldığını belirten Avcı 2021 yılında "Çöpler Kompleks Madeni"nde kapasite artışı ve ek tesisler yapılmasına yönelik projeye verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali istemiyle açılan davalarda; projenin çevre üzerinde yarattığı ve yaratacağı tahribata dikkat çekildiğini; siyanürlü altın madenciliği yönteminin barındırdığı riskler itibariyle vazgeçilmesi gereken bir yöntem olduğunun, bölgenin depremsellik ve heyelan açısından tehlikelerinin de ayrıntıları ile vurgulandığını hatırlattı.

 

"Siyanürlü Solüsyon Taşmasına Rağmen ÇED İptal Davaları Reddedildi"

Avcı, tüm bunlara karşın üstelik yargılama sürerken tam da belirtilen riskler gerçekleştiğini ve 2022 yılında siyanürlü solüsyon taşıyan borularda yırtılma neticesinde siyanürlü solüsyon SIZDIRMAZLIK ALANI DIŞINA taşarak çevresel tahribata neden olmuş olduğunu fakat buna rağmen, ÇED raporundan alıntılarla davaların reddine karar verildiğine dikkat çekti.

 

"2022'de Siyanürlü Solüsyon Çevreye Yayıldı"

Avcı, Kapasite artışına ilişkin ÇED Olumlu kararının iptali istemiyle açılan davanın yargılaması sürerken 21 Haziran 2022 tarihinde siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hattında oluşan yırtılma nedeniyle siyanürlü solüsyonun çevreye yayıldığı bölgede yaşayan halk tarafından fark edilmiş akabinde meslek örgütleri tarafından da suç duyurusunda bulunulmuştur" dedi.

 

"Sadece Para Cezası Uygulanacağı Belirtildi"

Madende yaşanan suça konu olayların ülke genelinde yaygın tepkilere yol açmasının ardından yetkililer tarafından ancak olaydan günler sonra bir açıklama yapılabildiğini hatırlatan Avcı yaşanan felaketin üzerinden geçen 5 günün ardından ancak şirket hakkında para cezası uygulandığını "analiz sonuçlarına göre ise lüzum görülen alanlarda çevresel iyileştirme çalışmalarına devam edileceği"nin beyan edillmesiyle yetinildiğini söyledi.

 

"Yaşanan Felakete Rağmen Şirket Faaliyetlerine Devam Etti"

Kamuoyunda tepkilerin büyümesi ve sürmesi ile yaşanan felaketin üzerinden geçen 6 günün ardından şirketin faaliyetlerinin durdurulmasına karar verilmiştir. Akabinde ise hiçbir şey olmamış gibi durdurma kararı kaldırılmış ve şirket faaliyetlerine devam etmiştir.

 

"Suç Bakımından Ödeme Yapıldığı Gerekçesiyle Hiçbir Yetkili Hakkında İşlem Yapılmadı"

Savcılık tarafından ise yalnızca Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve yöneticileri hakkında "çevrenin taksirle kirletilmesi sonucu toprakta, suda, havada kalıcı etki bırakması" suçundan soruşturma yürütüldp belirten Avcı, "Neticede taksirle işlenen suç bakımından gerekli ödeme yapıldığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Sürece ilişkin yetki ve sorumlulukları dolayısıyla Maden sahasını denetimle görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri ve çalışanları ile projeye ilişkin ÇED Olumlu kararı, izin, ruhsat veren kurumlar ile yetkilileri hakkındaki şikayetler hakkında ise herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve karar oluşturulmamıştır" dedi.

 

"Yaratılan Tahribata Rağmen 'ÇED Gerekli Değildir' Kararı Verildi"

Yaratılan tahribat ortada olmasına ve tüm uyarılara rağmen faaliyetlerin durması bir yana; 2023 yılında Çöpler Kompleks Madeni Açık Ocak Genişleme projesine ilişkin olarak ÇED Gerekli Değildir kararı verildiğini söyleyen Avcı "Dünyada; 1971-2015 yılları arasında siyanür liçi yöntemi ile çalışan altın madenlerinin neden olduğu 11 büyük çevre felaketi yaşanmıştır. Bu felaketler sonucu siyanürlü atıkların karıştığı göl ve nehirlerde yaygın balık ölümleri gerçekleşmiş, tarım alanları ise siyanür bileşikleri ve ağır metallerle kirlenmiştir" dedi.

 

"Ağır Metal Bileşikleri Tüm Su Kaynaklarını Kirletiyor, Besin Zinciriyle Hayvanlara İnsanlara Zarar Veriyor"

Avcı, siyanürün çevre ve insana ilişkin zararlarına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Atık havuzlarından sızıntı, başlangıçta yüksek siyanür derişimleri bozuluncaya kadar, akarsu ve göllerde balıkların, kuşların ve diğer canlıların ölümlerine neden olurken; yayılan ve yeraltı, yerüstü su kaynaklarını kirleten ağır metal bileşikleri de tarım ve hayvancılık yolu ile besin zincirine girerek insanlara ulaşmakta ve zaman içinde ortaya çıkan sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Ağır metaller; düşük derişimlerde bile toksik etki gösterebilen elementlerdir."

 

"Ağır Metaller BirÇok Hastalığa Neden Oluyor"

"Ağır metallerin insanlar tarafından ağız, solunum ve deri yolu ile alınır ve çoğu boşaltım yolları ile (böbrek, karaciğer, barsak, akciğer, deri) atılamazlar. Bu nedenle ağır metallerin büyük bir bölümü, organizmada birikirler. Birikim sonucu, yoğunlaşan bu metaller, etkili dozlara ulaştıklarında; endokrin hastalıklar, nörolojik hastalıklar, kanserler, otizm gibi ciddi hastalıklara neden olabilirler."

 

"İktidar Da Sermaye Sahipleri Kadar Sorumludur"

Avcı, tüm bilimsel gerçeklere ve uyarılara rağmen bu yaşananlardan, faaliyeti yürütenler kadar yürümesine olanak sağlayanların, izin verenlerin de sorumlu olduğunu vurgulayarak "Ülkemiz kaynaklarının, doğamızın bir grup yabancı sermayenin çıkarları uğruna yağmalanmasına göz yuman siyasal iktidardadır. İvedilikle sonuçlandırılması yasa ile zorunlu tutulan davaları sürüncemede bırakan, uzamasına neden olan, üzerinden yıllar geçmesine karşın halen yürütmenin durdurulması talebini dahi karara bağlayamayanlardır" dedi.

Avcı sözlerini "Madenlerimiz ulusal ve uluslararası sermaye gruplarının yağma alanı olmaktan çıkarılmalı, İliç’te yaşanan felaketin tüm sorumluları yargı karşısında hesap vermeli, tüm ÇED kararları kararı iptal edilmeli ve işletme derhal kapatılmadır" diyerek tamamladı.

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.