Almanya'da Che'den Deniz'e Konseri

Almanya'nın Reutlingen şehrinde 3 Kasım 2019 Pazar günü Mücadele Birliği Platformu olarak “Che'den Deniz'e Gerçekçi Ol İmkansızı İste” isimli bir konser gerçekleştirildi.

Konser hazırlıkları haftalar öncesinden başladı. Çalışma grubu oluşturuldu, afiş ve biletler bastırıldı, gruplar halinde bilet satışına çıkıldı, çeşitli etkinliklerde stant açıldı ve sosyal medya hesaplarından konsere çağrı yapıldı.

Reutlingen'deki Franz-K Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konser, saat 13.30'da sunucuların yaptığı Hoşgeldiniz konuşmasıyla başladı. İmkansızı isteyenlerin, düşleri gerçeğe dönüştürme cüretini gösterenlerin anlatıldığı konuşmada şöyle denildi:

Hoşgeldiniz imkansız düşler kuranlar,

Gecenin içinde imkansız görünen şafağa, imkansız yarınlara inananlar hoşgeldiniz.

Che'nin Denizle buluşmasına Hoşgeldiniz.

Hoşgeldiniz cesaret ile bilincin, inanç ile cüretin buluşmasına...

İmkansızdır önce ilerleme, hele o en muhteşem altüst oluşla, yani Devrimle gelen ilerlemeyse bu, imkansız bir düştür bu...

İmkansızdır ayaktakımının iktidar olması dünyanın herhangi bir yerinde,

Oysa 871'in baharında Paris'te dalgalanan kızıl bayrak gerçektir...

Imkansızdır 17'nin başında bütün iktidarın emeğin olması,

Ama 17'nin Ekiminde dünyanın geri kalanına yayılan bir gerçek...

İmkansızdır 1941'in Aralık'ında Petrişçevo'da ‘Duyuyorum nal seslerini, Geliyor bizimkiler’ diye seslenişi Tanya'nın, bitmesi ikinci Dünya karanlığının,

Ama 45'in Mayıs'ında Berlin'de dalgalanan kızıl bayrak gerçek...

İmkansızdır 53'ün 26 Temmuzunda Fidel ve Che de dahil 82 kişinin devirmesi Batista'yı, kafa tutması imparatorluğa,

Ama gerçektir 59'un yılbaşında kutlanan Devrim...

İmkansızdır Kore, Vietnam, Çin, Şili, Bulgaristan ve daha nicesi,

Ama daha düne kadar izlememiz gereken dünyayı sarsan gerçektir...

İmkansızdır belki Che'nin imkansız düşlerinin Deniz’de, Mahir’de, İbrahim’de, Mazlum’da buluşması, gerçek olması,

Ama artık biraz daha yaklaştığımız gerçektir bu...

Şimdi de imkansızı isteme zamanıdır,

Daha fazla gerçekçi olup Devrim deme zamanıdır.

Bizi vareden ve bundan sonra da varedecek imkansız iddialarımıza inananlar,

Yüreği Rojava'ya atanlar,

HOŞGELDİNİZ!

Açılış konuşmasından sonra konserde ilk olarak sanatçı dostumuz Özgür Murat sahne aldı. Söylediği ezgilerle büyük beğeni toplayan Özgür Murat'tan sonra sıra bizimle bu günümüzde de dayanışmasını esirgemeyen Özgür Öktem'de idi. Özgür'ün coşkulu ezgileriyle de halaya duruldu.

Konser yarım saat aranın ardından genç ve yetenekli bir arkadaşımızın, Diyar'ın kısa bir dinletisiyle devam etti. Diyar'ın ardından Mücadele Birligi Platformu ve Gece Tertip Komitesi adına birer konuşma yapıldı. Rojava'ya yapılan işgal saldırılarına karşı çıkmanın dünya çapında yaygınlaşan yeni evre devrimlerinden bağımsız olamayacağı vurgusunun yapıldığı konuşmadan bazı bölümleri aktarıyoruz:

Bizler burada Almanya'da, kapitalist sistemin henüz krizlerden pek etkilenmeyen amiral gemisinde yaşarken, dünyanın geri kalanı, adeta yangın yeri! Gün geçmiyor ki, yeni bir isyan eklenmesin yükselen bu dalgaya. Yanıbaşımızdaki Fransa ve İspanya'dan Latin Amerika'nın Ekvador, Haiti, Honduras, Şili'sine, Ortadoğu'nun Lübnan'ı, Irak'ından Azerbaycan'a kadar yerkürenin dört bir yanı isyanlarla sarsılıyor...

Bu isyanların her bir ülkenin hükümetlerinin hatalarıyla açıklanamayacağının belirtildiği konuşmada, tüm bu yaşananların en kestirme açıklamasının görülmemiş yıkımlara uğratılan, yaşamdan kovulan insanlığın her yerde kapitalist-emperyalist sisteme isyanı olduğu vurgulandı.

Kalbimiz onlarla beraber atıyor. Kalbimiz Şili'de, Sudan'da, Evador'da, Lübnan'da, ama bugün, en çok da Rojava'da atıyor!” denildi.

Başta Kürt halkı olmak üzere, Rojava'daki emekçi halkların işgal saldırısına karşı en yiğit kızları ve oğullarıyla direndiğinin belirtildiği konuşmada savaşın nereye varacağı konusunda ise şöyle denildi:

Eğer bütün dünya ve bölge gericiliği karşısında Rojava halkları, zamanın Paris Komünarları gibi yalnız olsaydı, durum gerçekten de umutsuz olurdu... Oysa bütün dünya halkları, Rojava halklarının, Kürt halkının özgürlüğünden yanadır. Çünkü Rojava Devrimi, Ortadoğu devriminin ve dünya devriminin bir parçasıdır. İşte bu yüzden Şili'de ayaklanan halklar, Rojavalı kardeşlerine selam gönderiyorlar. Rojava'nın asıl devrimci gücü burdadır ve tam da bu yüzden kazanacaktır. Halkların mücadele birliği şiarı, tüm ezilen halklar için, kurtuluşun yegane şiarıdır.

Türkiye ve Kürdistan halklarının kurtuluşu için birleşik devrimin zorunluluğuna vurgu yapılan konuşma şu sözlerle sona erdi:

Türkiye devrimi zor. Yarım yüzyıldır sert mücadele yürütüyoruz. Kürdistan devrimi daha da zor. Çünkü bir değil, dört gerici devletle hesaplaşması gerekiyor. Baskılar, saldırılar amansız. Bir devrim ne kadar zor olursa, zaferin yaratacağı devrimci etki de o kadar güçlü olur. Birleşik devrimimizin zaferi, tüm Ortadoğu ve dünyada muazzam devrimci etki yaratacak.

Hayat devrimden yana akıyor. Halklar birbiri peşi sıra, halaya kalkar gibi isyana kalkıyor. Ayaklanmalar yüzyılı sürüyor. Sıranın bize gelmeyeceğini düşünen var mı? O halde, başlar yukarı yoldaşlar! Devrime ve özgürlüğe olan inancımızla, hiç olmadığımız kadar kenetlenelim. Safları sıklaştıralım. Geliyor gelmekte olan!

Cüzzamlı bir hasta gibi dökülüyor emperyalist-kapitalist sistem. İnsanlığa ve doğaya yıkımdan başka bir şey sunmuyor artık. Vakti dolmuş olan, yıkım getiren, yıkılacak. Sadece Türkiye ve Kürdistan'da değil, tüm Ortadoğuda ve tüm dünyada yıkılacak. Milyonerlerin değil, milyonların iktidarı, milyonların dünyası kurulacak.

Konuşma esnasında “Yaşasın Halkların Mücadele Birliği”, “Biji Berxwedane Rojava”, “Yaşasın Birleşik Devrimimiz” sloganları atıldı.

Konuşmanın ardından Konser programı, gelen mesajların okunmasıyla devam etti. Programa Rojava'dan gönderilen ve izleyenler tarafından coşkuyla karşılanan sesli mesajda Rojava Devriminin teslim olmayacağı vurgusu yapıldı.

Mesajların ardından ezgileriyle izleyenleri coşturan Emrah Şin Ceyran sahneyi aldı.

Son olarak sahneye duruşu ve ezgileriyle her zaman ezilenlerin, Kürt halkının yanında olan, Kobane'den bugüne direnişin ve özgürlük savaşının sesi olan Seyda Perinçek, izleyenlerin karşısına çıktı. Seyda Perinçek'in Kürtçe seslendirdiği ezgilerinin ardında konser programı sona erdi.

Mücadele Birliği/Almanya