THKO’nun önder kadrolarından Sinan Cemgil. Kadir Manga ve Alparslan Özdoğan’ın, Denizlerin idamını engellemek için Kürecik’teki Amerikan radar üssüne eyleme giderken, 31 Mayıs 1971’de Nurhak dağlarında katledilmelerinin üzerinden 51 yıl geçti.

68 hareketinde öne çıkan ve 71devrimci kopuşu ile devrimin önderlerine dönüşen, bir dizi zorlu ve ağır görevi genç yaşlarına rağmen Denizlerle birlikte omuzlayan Sinanlar, emperyalizme ve faşist devlete karşı zora dayalı mücadele ile zafer kazanılacağını çok net kavrayıp, harekete ilk geçenlerdi.

Genç yaşlarına rağmen devrimci kopuşu, pratik olarak devrimci örgüt inşasında ve pratikte yeni eylemlerinde yarattılar. Üniversite amfilerinde başlayan oradan sokağa taşan, bununla yetinmeyip gerilla mücadelesine uzanan kısacık sürede artık kendilerini dağlarda kopacak fırtınaya bıraktılar. Bu öyle bir fırtınaydı ki Sinan’ın da ifade ettiği gibi, yaktıkları meşale onların ardından bir alev topuna döndü. Büyük bir cüret, özveri ve fedakarlıkla giriştikleri pratik onları emekçilerin bilinçlerine ve yüreklerine kazıdı.

71 silahlı çıkışının öncülerinden olan Sinanlar, yoldaşları Denizler gibi emekçi halkların devrime yasal, parlamentarist yoldan ulaşamayacağını göstererek, reformizm ile kökten bir kopuş gerçekleştirdiler. İşte sermaye sınıfı egemenliğinin korktuğu, onları hedef görerek katletmek için planlar yaptığı ve amansızca saldırdığı gerçeği, onların uzlaşmaz çizgide devrime cüret ve kararlılık ile yürümelerinden kaynaklanmaktadır.

Türk ve Kürt halklarının özgürlük mücadelesini yükselten, genç ömürlerini devrimci iddiayı ve devrimci kopuşu büyütmenin önemini kavrayıp mücadele ederek geçiren yoldaşlarımız, emekçi halkların bilincinde sıçrama yaratarak unutulmaz bir tarih yaratmışlardır. Türkiye ve Kürdistan emekçi halkları, devrime olması gerektiği biçimde yanıt veren devrimcilerin yaktığı ateşi unutmamış, ardıllarının kesintisiz serüveni ile bu kavga bayrağını yükselterek bugünlere getirmiştir.

Kapitalist sistemin ve onun temsilcisi dinci faşizmin içinde bulunduğu siyasal ve ekonomik kriz, artık düzeni bir çıkmaza ve çöküş aşamasına getirmiştir. Milyonlarca işçi ve emekçi, yoksulluk ve geleceksizlik kıskacında yaşamaya mahkum ediliyor. Her gün daha da yoksullaşan halklar, artan faşist baskılar ve sömürü ile öfkesini bileylerken, kitlelerde hızla artan sınıf bilincinden korkan sermaye egemenliği, en ufak bir hareketlenmeyi bile bastırmak için korku içinde debeleniyor. Hızla artan tutuklamalar, işçi eylemlerine saldırılar, halkların yaşamlarına dönük saldırılar ile artan sosyal baskılar, kadın katliamları, Kürt halkına yönelik saldırılar, artan sömürü ve yoksullaşma... Bu umutsuzluk sarmalında devrimin güncelliğini ortaya koyanlar; Nurhaklarda canları pahasına ölüme yürüyen, Gezi Ayaklanmasında milyonların sokağa taşıdığı isyanla devrimin önü durdurulamaz akışını gösterenlerdir.

Bugün tarih bizleri kavgaya çağırmaktadır, bizleri sosyal, ekonomik, insani... yani topyekün bir yıkımla karşı karşıya bırakanların düzeni çatırdamaktadır ve insanlığın özgür, her güzelliğe eşitçe doyacağı günler bize göz kırpmaktadır. Tıpkı Sinanların cüret ve kararlılıkla omuzladıkları o günün kavga çağrısı gibi, bugün de tarihin bizlere dayattığı sermaye egemenliğine son yıkıcı darbeyi vurma çağrısını göğüsleme zamanıdır!

Şimdi birleşik devrim cephesini büyütmenin, Sinanların, Denizlerin 71 silahlı kopuşu ile başlattıkları yolda devrim bayrağını zaferle taçlandırmanın zamanıdır.


Nurhak Savaşçıları Ölümsüzdür!

Nurhaklar’da Yanan Devrim Ateşi Sönmeyecek!


Mücadele Birliği Platformu