“Unutmadık”... Ne sık kullandığımız bir kavram bu... Unutmayacağımız nice olaylar yaşandı bu topraklarda. Güzel günlerden çok acılar, katliamlar hafızalarımıza kazınan ve unutamayacağımız olaylar... Ancak 19 Aralık zindan katliamı söz konusu olunca, “Unutmadık” bir öfke sözcüğü değil, süregelen acılar silsilesi... 22 yıl önce yaşanan zindan katliamları, bugün de devam ediyor...

Zindanlar, bu sistemde cezalandırma aracı olmaktan öte, rehin alma, korku salma, tehdit aracı olarak kullanılıyor. Sokakların sesini kısmak için halk hapsedilmekle tehdit ediliyor, hemen her sene yeni hapisanelerin açılacağı “müjde”leniyor, hapisanelere doldurulan insanlar ise her an katledilmekle karşı karşıya kalıyor.

“Unutmadık” diyoruz, çünkü zindanlarda katliamlar sürüyor. Ellerinde “rehine” olarak tuttukları devrimci tutsakları her an katledilme tehdidiyle zapturat altında tutmaya çalışan devlet, işkence ve katliamlardan elini soğutmuyor. Son bir yıl içinde ölen tutsakların sayısı 55... 2022 Nisan itibariyle 651’i ağır toplam 1517 hasta tutsak var...

Evet, 19 Aralık katliamı sürüyor, unutulmuyor...

Zindan katliamları söz konusu olunca 19 Aralık ilk değil. Diyarbakır, Mamak, Metris, Ulucanlar, Diyarbakır, Ümraniye, Buca, Burdur... Ve bugün de zindanlardan ard arda işkence, hak gaspları, ölüm haberleri gelmeye devam ediyor.

22 yıl önce 20 zindanda birden “Hayata Dönüş Operasyonu” gerçekleşti. Gerekçe olarak da “İçeriyi kontrol altına almadan sokakları kontrol edemeyiz” denildi. 19 Aralık 2000’de gerçekleşen zindanlar katliamının “tutsakları örgütten koruma, ölüm oruçlarını sona erdirme” için yapıldığı söylenerek adına “Hayata Dönüş” denilse de, kısa süre sonra bu operasyonun yıllar öncesinden planlandığı, Ulucanlar zindanı vb katliamların 19 Aralık öncesi provalar olduğu ortaya çıkacaktı.

19 Aralık günü başlayıp 22 Aralık günü sona eren katliamda 28 devrimci katledildi, yüzlerce tutsak sakat kaldı...

En ağır saldırının yaşandığı, yüzlerce ceset torbasının getirildiği Bayrampaşa'da; Murat Ördekçi, Cengiz Çalıkoparan, Ali Ateş, Mustafa Yılmaz, Fırat Tavuk, Aşur Korkmaz, Nilüfer Alcan, Şefinur Tezgel, Yazgül Güder Öztürk, Gülser Tuzcu, Seyhan Doğan, Özlem Ercan;

4 gün sürdürülen savaşımda Ümraniye'de; Ahmet İbili, Ercan Polat, Umut Gedik, Ata Akçagöz, Rıza Poyraz;

3 gün sürdürülen savaşımda Çanakkale'de; Fidan Kalşen, Fahri Sarı, Sultan Sarı, İlker Babacan;

Bursa'da; Murat Özdemir, Ali İhsan Özkan;

Çankırı'da; İrfan Ortakçı, Hasan Güngörmez;

Uşak'ta; Berrin Bıçkılar, Yasemin Cancı;

Ceyhan'da; Halil Önder ölümsüzlüğe uğurlandı...

Ardından F Tipi Zindanlarda başlayan Ölüm Orucu eylemlerinde ise 122 devrimci ölümsüzleşti, yüzlercesi sakat kaldı...

19 Aralık bugün de devam ediyor. F tiplerinin ardından L tipleri, T tipleri uygulamaya sokuldu hemen. Ve son olarak hepsini aratacak nitelikte S tipleri, müjde(!)lerle “hizmete” sokuldu...

Hemen her gün zindanlardan yeni bir hak gaspı, işkence haberi duyduğumuz zindanlarda tedavisi engellenen hasta tutsaklar, onlarca yıl zindanda yatmış tutsakların infazlarının yakılması, keyfi disiplin cezaları, baskınlar, saldırılar, intihar(!)lar, ölümlerle zindan katliamları bugün de hız kesmeden devam ediyor.

Birleşik devrimimizin en başta gelen taleplerinden biridir “Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük”! Ve buna bir de şu şiarı ekleyelim: Zindanları Yıkacak, Zaferi Biz Kazanacağız!