Merhaba, ben 46 yaşında, tekstil atölyesinde çalışan bir kadın işçiyim. Gazi Mahallesinde oturuyorum, çalıştığım işyeri de yine Gazi Mahallesinde. Bu atölyede 2 aydır çalışıyorum; ama 30 yıldır bu mesleği yapıyorum. Çalışma koşullarımı anlatmaya neresinden başlasam bilmiyorum. Öncelikle çalışma saatlerimiz çok uzun, günde en az 12 saat çalışıyoruz. Bazen daha da uzun oluyor bu saatler.

Bu son çalıştığım yerde, yaklaşık 2 haftadır iş olmadığı için üretim durmuş durumda, ücretsiz izin gibi bir şey. Çalışmadığımız için para da alamıyoruz. Patron küçük bir atölye sahibi olmasına rağmen, sanki dünyanın en zengini gibi davranıyor. Haftalık 650 lira alıyorum, normalin altında geçinmemize yetmiyor. Kira, faturalar hiçbir şeye yetmiyor. Patronlar, daha ucuza çalışmak zorunda olduğu için Suriyelileri çalıştırıyor, onları haftada 200 liraya çalıştırabildiği için, biz ne dersek kulak asmıyor, ciddiye almıyor. Patronlar bu konuda fırsatçılık yapıyor. Bu konuda Suriyeli arkadaşlarla haklarına sahip çıkmaları için konuşuyoruz. Bu durumu yaratan onlar değil, fırsatçılık yapan patronlardır, ev sahipleri de bu fırsatçılığı yapıyor.

Krizin etkisini hissetmemek mümkün değil. Doların yükselmesiyle kumaş fiyatlarındaki oynama, stok yapılmasını beraberinde getiriyor, bu da iş olmamasına neden oluyor ve bizim yaşamımızı zorlaştırıyor.

Kriz sona erer mi? Hiç sanmıyorum, bu sistemde zor. Çözüm işçilerin bulunduğu her yerde haksızlıklara karşı gelmesiyle olur. Çalışan, üreten, emek veren biziz, aç kalan da biziz. Bu krizden çıkmak istiyorsak, bu sistemin acilen değişmesi gerekir. Bozuk düzende sağlam çark olmaz. O yüzden sistemi değiştirmek gerekir.

Çalışan bir işçi olarak tüm işçi sınıfına çağrımdır, sınıfsız, sömürüsüz bir toplum yaratmak bizlerin elinde, bizler olmazsak dünya olmaz. Çünkü çalışıp var eden bizleriz. Özgür yarınlarımız için daha çok örgütlenip mücadeleyi yükseltelim.

Gazi Mahallesi’nden Bir Kadın İşçi