< Deniz, Yusuf, Hüseyin Karşıyaka Mezarlığı'nda Anıldı.

Mücadele Birliği Platformu, 6 Myıs 1972'de idam edilen THKO savaşçıları Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'ı, idamlarının 51. yılında Karşıyaka Mezarlığı'nda andı.

6 Mayıs anmasında Denizlerin avukatı Halit Çelenk, Denizlerin idamını önlemek için gerçekleştirmek isterken Kızıldere'de katledilen THKPC savaşçısı Mahir Çayan ve yine Denizlerin idamını önlemek için yaptığı eylem nedeniyle katledilen THKO savaşçısı Niyazi Yıldızhan'ın mezarları başında anma gerçekleştirildi. Ardından Sivas katliamında yaşamını yitirenlerin anıt mezarında anma töreni yapıldı.

Mücadele Birliği Platformu, 6 Mayıs 1972'de Buca Zindanı'nda idam edilen THKO savaşçıları Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'ı Ankara'da Karşıyaka Mezarlığı'nda yapılan törenle andı. Anma öncesinde giriş kapısından THKO savaşçılarının mezarlarına giden yol üzerine dev boyutlarda Deniz Gezmiş pankartı asıldı. Yine yol üzerine "Halkın Denizi Denişleşen Halkla" ve "Deniz Yusuf İnan Savaşa Devam" yazılı pankartlar asıldı. Deniz, Yusuf, Hüseyin'in mezarlarına çiçekler ve kızıl bayraklar konuldu.

Deniz Gezmiş siluetli bayrak ve önlüklerle Karşıyaka 1 Nolu Kapı girişinde İstanbul, İzmir, Adana, Antakya gibi farklı şehirlerden gelen Mücadele Birliği Platformu üyeleri "Denizlerin Cüretiyle Devirime" yazılı pankart açtı. Birleşik Mücadele Güçleri de "Denilerin Yolunda Devrime Kadar Yürünecek" yazılı pankart ile kortejde yer aldı.

"Denizler Yaşıyor Leninistler Savaşıyor", "Deniz Yusuf İnan Savaşa Devam", "Denizleri Anmak Onlar Gibi Savaşmaktır", "Denizlerin Yolunda Leninist Saflara", " Yaşasın Birleşik Mücadelemiz" sloganlarıyla Deniz Yusuf ve Hüseyin'in mezarlarına gelindi. Kortej Devrimci Öğrenci Birliği tarafından "Geliyorlar, Denizlerin yoldaşları geliyorlar! Ellerinde kitaplarıyla, bayraklarıyla, dillerinde türküleri, marşları ve sloganlarıyla geliyorlar!" denilerek karşılandı.

"Denizler 50 yıldır Kesintisiz Süren Devrimci Kavgada Yaşıyorlar!"

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın başında yapılan konuşmada ; "Bugün 6 Mayıs! Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarının üzerinden tam 50 yıl geçti. Onlar tam 50 yıl önce faşist iktidar tarafından idam edildiler. Devlet onları öldürerek onların kavgasını bitereceğini, onları bu halkın zihninden ve kalbinden sökebileceğini düşündü. Ama yanıldılar. Fiziken aramızda olmasalar bile Denizler 50 yıldır kesintisiz süren devrimci mücadelemizde yaşıyorlar.

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.

Tam 50 yıl önce bugün 6 Mayıs 1972’de Ankara Ulucanlar Zindanında idam edilen Devrimci Öğrenci Birliği’nin kurucuları ve aynı zamanda ’71 devrimci kopuşunun önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anmak için bugün buradayız. Bize bugün düşen görev onları anmak, bizlere bıraktıkları devrim sancağını daha ileriye taşımak için savaşmaktır." denildi.

"Denizleri Anmak Onlar Gibi Savaşmaktır" sloganları atılarak kitle Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan olmak üzere devrim mücadelesinde bayraklaşan tüm devrim savaşçıları adına sizleri saygı duruşuna davet edildi.

Saygı durusunda "Aç Bedenler, Kalmasa da Yüreklerimizde" "Öenler Dövüşerek Öldüler" şiirleri okundu.

"Denizlerin Karşısında Dehşet İçindeler"

"Geceydi, karanlıktı

Yeni doğmuş bebelere veriliyordu adları

Kavganın ‘72’ye kanla yazılmasının zamanıydı

Çınladı tarih sabahın alaca şafağında

Yankılandı üç ölümsüz çığlık gecenin kararan yüzünde

Maviye çalardı gözleri, darağaçları gölgesinde İdamlarda cellat katına oturanlar,

Denizlerin karşısında dehşet içindeler şimdi;

Konuşuyorlar, çığlıklar atıp duvarları tırmalıyorlar

Söylenen hiçbir şeyi anlamıyor, anlatamıyorlar.

Ve Deniz sehpaya çıktı. İpi kafasına kendi geçirmeye çalıştı. Çift ilmik atılan ip dardı. Cellat ipliği genişletip Deniz’in başına geçirdi" denilerek Deniz Gezmiş'in mezarı başında son mektubu okundu.

Yusuf Aslan'ın mezarı başında ; "Ve Yusuf ayağa kalktı. Sakin adımlarla çıktı avluya. Yürüdü sehpaya. Sonra avukatına döndü ve Şekibe ablaya selam, hoşçakalın dedi" sözlerinin ardından Yusuf’un son mektubu okundu.

"Ve Hüseyin İnan'ın mezarı başında Sıra Hseyin’deydi. Yoldaşları gibi başı dik yürüyen Hüseyin sehpanın önüne geldi ve masaya çıktı. Taburenin yanında durdu. Savcı “tabureye çık” diye bağırdığında Hüseyin sakince “sabırlı ol, çıkacağım” diyerek idam anı anlatılarak Hüseyin’in son mektubu okundu.

Sloganların ardından "Yolun düşerse kıyıya bir gün

Ve maviliklerini enginin

Seyre dalarsan,

Dalgalara göğüs germiş olanları hatırla,

Selamla, yüreğin sevgi dolu

Çünkü onlar fırtınayla çarpıştılar eşit olmayan savaşta

Ve dipsizliğinde enginin yitip gitmeden

Sana liman gösterdiler uzakta" şiiiri okundu.

"Devrim Savaşçıları Ölümsüzdür", "Deniz Yusuf İnan Savaşa Devam" sloganları atılarak Denizlerin kavga bayrağını bugün taşıyanlar, varılacak limanı gösterenlerden, 50 yıldır kavga bayrağını onurla taşıyan Mücadele Birliği Platformu adına konuşma yapıldı.

Faşizmin THKO savaşçılarını idam ederek devrimcileri emekçileri devrim mücaledesinden vazgeçirmeyi hedeflediğin ifade edilen konuşmada, Denizlerin 1971' de parlamentarizmden devrimci bir kopuş gerçekleştirdiğini belirtilerek, "Onların başlattığı bu devrim mücadelesini bizler yürüterek onların düşlediği devrimi gerçekleştireceğiz" denildi.

"Faşist Devletle Girdikleri Zorlu Kavgadan Bir An Bile Vazgeçmediler"

Denizlerin kurduğu Devrimci Öğrenci Birliği de, yoldaşlarının başucunda, mücadeleyi okullardan sokaklara taşıyan Denizlerin mücadelesini anlattı. "Denizler gibi 71 devrimci kopuşunun tüm önderleri kurtuluş yolunun zora dayalı uzlaşmaz bir mücadeleden geçtiğini savundular. Onlar ne parlamenter sistemle, ne burjuvaların vaatleriyle ne de küçük reformlarla köklü bir değişimin olmayacağını biliyorlardı. O nedenle onları idama mahkûm eden faşist devletle girdikleri zorlu kavgadan bir an bile vazgeçmediler. Giriştikleri eylemlerle bir meşale oldular.

"Onların Kavgasını Tarihe Taşıyan Zora Dayalı Devrim Mücadelesiydi"

Öğrenci hareketin liderliğinden devrimin liderliğine uzanan yolda onların kavgasını tarihe yazacak en büyük adım zora dayalı örgütlenmeye soyunmalarıydı. Zora dayalı devrimdi. Denizler sistem içi mücadele yöntemlerini bir kenara iten devrimcilerdi, onlar Türkiye Halk Kurtuluş Ordusunu kuranlardı. Ve bu uğurda çıktıkları zorlu yolda ölümsüzleşenlerdi" denildi.

71 devrimci kopuşunun sembolü olan bildirilerden, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusunun kuruluş bildirisi okundu.

 

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.

"Devrimcilerin Avukatı Olmak Bedel Ödemeyi Gerektiriyor"

Denizler, Yusuflar, Hüseyinler sadece devrimci kavgamızda değil, aynı zamanda şarkılarımızda, marşlarımızda, türkülerimizde yaşıyor" denillerek Şarkışla ve Adım Deniz şarkıları söylendi.

 

"Devirmcilerin Avukatı Olmak Bedel Ödemeyi Gerektiriyor"

Denizlerin mezarından ayrılarak Denizlerin son anına kadar yanında olan ve mücadelesine destek veren devrimci avukat Halit Çelenk’in mezarı başına gidildi. Devirmci Hukukçular, Halit Çelenk'in devrimci kişiliğini ve mücadelesini anlatarak "Devrimcilerin avukatı olmak, bedeller ödemeyi gerektiriyor"denildi.

Halit Çelenk'in devrimcilerin avukatlığını yaptığı için soruşturmalara uğradığını, tutuklandığını ve ama devrimci mücadele vermeye devam ettiğini, 1974 kurulan Çağdaş Hukukçular Derneği'nin kurucularından olduğu belirtildi. Devirmcilerin, işçilerin, emekçilerin, kadınların gençlerin savunmalarını üstlenen ÇHD'li avukatların ve ÖHD'li avukatların da aynı şekilde baskılar, tutuklamalarla karşılaştığı ifade edilerek. "Devrimci avukat Halit Çelenk'i saygıyla anıyoruz ve onun mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz" denildi.

Daha sonra Denizlerle birlikte kavga veren ve onları idamdan kurtarmak için çıktığı yolda ölümsüzleşen Mahir Çayan’ın mezarına, yine Denizleri idamdan kurtarmak için yapılan son eylemde ölümsüzleşen Niyazi Yıldızhan’ın mezarına gidilerek, Yıldızhan anlatılarak anıldı.

 

"Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ölümsüzlüğe Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu neferleri olarak uğurlandı. Ama onlar 71 kopuşunun diğer önderleri ve örgütleriyle omuz omuza çarpıştılar. Bunlardan biri Türkiye Halk Kurtuluş Partisi- Cephesi’nin önderi Mahir Çayan’dı. Mahir ve THKP-Cli devrimciler, THKO’lu devrimcilerle, Denizleri kurtarmak için giriştikleri eylemde ölümsüzleştiler. Kızıldere, siper yoldaşlığının tarihe iz bırakan bir örneğiydi. Yoldaşlar! Denizlerin idamını engellemek için yapılan başka bir eylem de Orgeneral Kemalettin Eken’in rehin alınması eylemiydi. Bu eylemde jandarma tarafından vurularak katledilen Niyazi Yıldızhan’ı burada anıyoruz" denildi.

 

"Sivas'ta Yakılan 335 Can Anıldı" 

Anma programında yürüyüşün son olarak 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta diri diri yakılan 35 canın anıt mezarına gidildi.

"Faşizm, 1993’de Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenliğinde toplanan alevileri, ilerici devrimci aydınları hedef alarak bir katliam çağrısı yaptı ve bu çağrı dinci faşistler tarafından bir karşılık buldu.

Festival katılımcısı çok sayıda aydın, faşist güruhtan kaçarak Madımak oteline sığındı. Saatler süren saldırı girişimleri en sonunda katliama yol açarak 35 canımızı aramızdan aldı" denilerek Mücadele Birliği Platformu ve BMG adında bir konuşma yapıldı.

"İdamlarının 50.yılında Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yoldaşlar nezninde devrim mücadelesinde ölümsüzlüğe uğurladığımız tüm devrimcileri saygıyla anıyoruz. Onları anmak onlar gibi savaşmaktır diyoruz ve onların mücadelesini yaşatmak isteyen herkesi Denizlerin yoldaşlarıyla birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz" denilerek sloganlarla anma programı sona erdi.

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.