Ermeni gazeteci Hrant Dink, katledilişinin 16. yılında bir kez daha vurulduğu yer olan Sebat Apartmanı önünde anıldı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 16. yılında vurulduğu yerde anıldı. Eski Agos gazetesi bürosunun bulunduğu, Halaskargazi Caddesinde Sebat Apartmanı önünde anıldı.

Aralarında Mücadele Birliği Platformu'nun da olduğu çok sayıda kurum ve kişi yaklaşık iki saat öncesinden Halaskargazi Caddesi'nde Sebat Apatmanı önünde ellerinde Ermenice, Türkçe, Kürtçe "Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz", "Hrant İçin Adalet İçin", "Faşizme İnat, Kardeşimsin Hrant" yazılı dövizlerle toplanmaya başladı.

Alana ilk girişlerde anma komitesinin her yıl kullanılan dövizler dışında farklı dövizlerin alınmayacağını söylemesi üzerine bir çok siyaset ve DKÖ kendi dövizleri olmadan katılmak durumunda kalırken anma başlarken gelen bazı grupların dövzileriyle alanda yer aldığı görüldü. Hrant Dink'in vurulduğu Halaskargazi Caddesi'nde bir araya gelen yüzlerce kişi, Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz", "Katil Devlet Hesap Verecek", "Hrant İçin Adalet İçin", "Faşizme İnat, Kardeşimsin Hrant", "Yaşasın Halkların Mücadele Birliği", "Faşizme Karşı Omuz Omuza" sloganları attı.

Anma öncesi Sebat Apartmanı önüne siyah zemin üzerine dövizler karanfiller, ve farklı çiçekler bırakıldı. Bunların arasına Agos gazetesi ve narlar yerleştirildi. Anma konuşması başlarken kırmızı umlar yakıldı.

Saat 15.00'te saygı duruşuyla başlayan anmada ilk olarak Dink'in "Su çatlağını buldu" konuşması dinletildi.

Bircan Yorulmaz, Hrant'ın Arkadaşlarından tutsak gazeteci Çiğdem Mater'in anmaya gönderdiği mesajı okudu.

 

"İnatla Ve Sebatla Buradayız!"

Mater'in mesajından satır başları şu şekilde: "Sevgili Dink ailesi, Hrant'ın sevgili arkadaşları; "Sebat Apartmanı'nın önünde, sebatla -ve inatla, 16. kere bir aradasınız. Şu anda orada olan sizler, lütfen yanı başınıza orada olmak isteyip olamayan bizleri, hapistekileri, sürgündekileri, on binleri ekleyin.

"Sebat Apartmanı'nın önündeki bu kaldırımda sadece Hrant Dink'i anmıyoruz, memleketin yüz küsur yıllık sessizliğine hafızamızla ses veriyoruz. Sessizliğin suça ortaklık olduğunu, geç de olsa büyük kayıplarla fark etmiş olanlar olarak, buradayız. Krikor Zohrab'tan Gomidas Vartabed'e, 24 Nisan 1915'te İstanbul'dan, evlerinden alınan Ermenilere ve öldürülen tüm Anadolu Ermenilerine, Trakya pogromundan Dersim'e, Varlık Vergisi'nden 6-7 Eylül'e, 27 Mayıs'tan 12 Mart'a, 12 Eylül'e, 28 Şubat'a, Diyarbakır Cezaevi'nden Mamak'a, Cumartesi Anneleri/İnsanları'ndan Roboskî'ye ve Gezi Parkı'na…

"Sevgili Rakel Dink'in tarihi tespitiyle 'bizi acılarla akraba edenlere' inat buradayız, bir aradayız.

Ne güzel ki sadece acı ve üzüntüyle değil, umutla da buradayız. 19 Ocak 2007'den bu yana, yeni kuşaklar geldi aramıza. Hrant Dink'i hiç tanımadan okumuş, dinlemiş ve anlamış kocaman bir genç kalabalık! Birkaç yıl önce sevgili Filiz Ali'nin bu meydanda dediği gibi: 'işte umut burada.'

Geçmişle yüzleşebileceğimiz, herkesin hakkını herkese vereceğimiz günlerin umuduyla buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz, inatla ve sebatla buradayız."

 

"Katledilen Aydınların Kanı Birbirine Karışıyor"

Hrant'ın Arkadaşları adına anma metnini bu sene sinema yönetmeni Emin Alper okudu. "Hrant Dink'in katledilişinin üzerinden tam 16 sene geçti. Osmanbey kaldırımlarında yatan dostumuzun yarasından hâlâ kan sızıyor" diyen Alper, o yaradan sızan kanın hala kendine bir yol aradığını söyledi. "Yıllardır bu topraklarda sadece Ermeni, Rum, Kürt ve Alevi olduğu için, azınlık olduğu için katledilen masumların, sadece eşitlik ve kardeşlik istediği için öldürülen aydınların kanı birbirine kavuşuyor ve kendine akacak bir yol arıyor" ifadelerini kullanan Alper, azınlık olmanın bu topraklarda zulüm görmek için yeterli bir neden olduğunu kaydetti.

 

"Tarihin O Uzlaşmaz Elebaşlarından Biriydi"

Çoğunlukların dünyanın her yerinde azınlıkları düşman ilan ettiğini vurgulayan Alper, şöyle devam etti: "Yıkımlar, trajediler, sürgünler, göçler, katliamlar ve soykırımlar dünyanın hemen her coğrafyasında modern tarihin her döneminde tekrar tekrar sahnelendi. Çoğunluk azınlıktan nefret etti. Ama en çok da azınlık adına konuşanlardan; bir parya gibi değil, eşit ve özgür birer vatandaş gibi yaşama hakkını talep edenlerden, kendilerine karşı işlenen suçları faillerinin suratlarına karşı teker teker sayıp dökmekten çekinmeyenlerden nefret etti. İşte Hrant Dink de tarihin o uslanmaz elebaşlarından biriydi. Ona tahammül etmeleri mümkün değildi, çünkü o kışkırtıcı olmadan dürüst konuşabilen, düşmanlaşmadan düşmanlığı yeren, kavgacı olmadan tavizsiz olmayı başarabilen, cesur olmak dışında bir varoluş bilmediği için cesur olan, bağırmadan sarsan, ulaştığı her yüreği titreten bir sesti.

 

"O Ezilmişler Adına Mücadele Veren Bir Sosyalistti"

O sadece Ermeniler adına değil tüm ezilmişler ve sessizleştirilmişler adına mücadele veren bir sosyalistti. Krikor Zohrab'ların soyundan geliyordu o. Bu sese tahammül etmeleri mümkün değildi. Ve çoğunluğun hassasiyetleri adına suç işleyenler, onu el birliğiyle, 16 yıl önce, burada katletti."

 

"Bu Hikayeyi Değiştirmek Zorundayız"

İnsanlığın hikayesinin böyle başladığını ve böyle süregeldiğini ancak böyle bitmek zorunda olmadığını dile getiren Alper, bu hikayeyi değiştirmek zorunda olduklarının altını çizdi. Adalet için, sadece tetikçilerin değil, tüm faillerin cezalandırılması için bu hikayeyi değiştirmek zorunda olduklarını söyleyen Alper, "Bu hikâyeyi yeniden yazmak için bir araya gelmek, çoğunluğun ve iktidarın şiddetine karşı omuz omuza, dayanışma içinde yan yana durmak zorundayız. Çünkü dayanışma içindeki insan savunmasız değildir. Birimize ve hepimize yönelecek şiddetin hesabını sormaya hazırız. İnsanlığın hikâyesi değişmek zorunda ve onu biz değiştireceğiz" dedi.

 

'Verdiğimiz Söz İçin Buradayız'

Güçlünün zayıfı ezdiği, sömürü ve ayrımcılığa dayalı bu sistemi hep birlikte alaşağı edebileceklerini kaydeden Alper, birlikte yaşamanın imkansız olmadığını söyledi. Alper, şu "Osmanbey kaldırımlarından Hozat'a, Hozat'tan Sasun'a, Sasun'dan Van'a, Diyarbakır'a uzanan kan yolları, ufuklar boyu uzanıp gidiyor. Gün gelecek, bu yolların köşebaşlarına anıtlar dikeceğiz. Her bir kurbanın hikâyesini öğrenip, hepsi için ayrı ayrı yas tutacağız. İnsanlığın hikâyesini böyle değiştireceğiz. Çünkü biz Hrant'ın arkadaşlarıyız ve ona bir söz verdik. Bu söz, hep birlikte eşit, insanca ve özgürce yaşama sözü. O sözü bugün kendimize bir kez daha hatırlatmak için buradayız" dedi. Konuşmaların ardından bina önüne Ermenice ezgiler eşliğinde karanfiller bırakılarak "Biz Bitti Demeden Bu Dava Bitmez, "Faşizme İnat, Kardeşimsin Hrant", "Hepimiz Hrantız, Hepimiz Ermeniyiz", "Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam" sloganlarıyla anma sona erdi.

Agos gazetesi eski binasında dün akşam olduğu gibi bu akşam da güvercin ve Hrant Dink'in sulieti yansıtılacak.