Boğaziçi Üniversitesi’nde 19 Mart'ta "Afrin lokumu" dağıtan bir gruba "Katliamın lokumu olmaz" diyen öğrenciler, evlerinden ve yurtlarından gözaltına alınmıştı. Boğaziçili öğrenciler, 3 Nisan günü savcılığa çıkarılarak tutuklandılar.

Öğrencilerin gözaltında olduğu 2 hafta boyunca arkadaşları okulda eylemler yaptı, Barış Akademisyenleri, ODTÜ öğrencileri, Amnesty International dayanışma mesajları gönderdi, açıklamalar yaptı. Buna karşı iktidar üniversite öğrencilerini hedef göstermeyi sürdürdü ve “komünist” öğrencilere okuma hakkı(!) verilmeyeceği en yüksek ağızdan duyuruldu.

Savcılığa çıkarıldıkları sırada öğrenciler için arkadaşları Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. "Eğitim Hakkı Engellenemez. Gençliğe, Üniversiteye, Boğaziçi'ye Özgürlük" pankartı açan aileler ve öğrenciler, "Sosyalistler Baş Eğmez", "Eğitim Hakkı Gasp Edilemez" ve "Sosyalist Öğrencilere Özgürlük" dövizleri taşıdı.

Yapılan açıklamada “Üniversiteleri, iktidarına payanda yapma gayreti içinde olanlar arkadaşlarımızı hedef haline getiriyor. Çünkü dertleri, bu ülkede halen susturulamayan gençlik dinamizminin üniversitelerdeki varlığını bitirmek. Bu hiç hoşlanmadıkları gerçeği üniversite gençliği olarak bir kez daha vurguluyoruz: Üniversitelerde özgür düşünceyi savunmaya devam edeceğiz” denilerek üniversiteler üzerindeki baskılara son verilmesi istendi.

Savcılıkta ifade veren 15 öğrenci ise, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. 9 öğrenci tutuklanırken, 6 kişi adli kontrol talebiyle serbest bırakıldı.

Gerekçe olarak şüphelilerin organik bağ içerisinde bulundukları terör örgütlerini meşrulaştırmaya çalıştığını, gerek TSK gerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni itibarsızlaştırmak, tepkisel uluslararası kamuoyu oluşturmak, terör örgütlerinin amacı doğrultusunda toplumda kargaşa yaratmak, barış ve huzur ortamını bozmayı amaçlamakta oldukları söylendi. “Şüphelilerin bu şekilde gerçekleştirmiş oldukları eylem Anayasa’da sınırları ortaya konan düşünce ve ifade özgürlüğü yahut toplantı ve gösteri yapma hakkı kapsamında değerlendirilemez. Şüpheliler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, işgalci, gayrimeşru, şiddet uygulayan bir güç olarak lanse ederek, PKK, KCK, YPG silahlı terör örgütünün ise cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstererek terör örgütünün propagandasını yaptıkları anlaşılmıştır” denildi.

Tutuklanarak cezaevine gönderilen öğrenciler: Berke Aydoğan, Yusuf Noyan Öztürk, Agah Suat Atay, Sevde Öztürk, Deniz Yılmaz, Şükran Yaren Tuncer, Kübra Sağır, Zülküf İbrahim Erkol, Esen Deniz Üstündağ.