< < Savaşa Hayır Demek İnsan Olabilmenin Önkoşuludur -güncellendi



Bu gece sabaha karşı yapılan yurt ve ev baskınlarında çok sayıda Boğaziçili gözaltına alınmıştır.

6 öğrenci gözaltına alınırken, 9 öğrenci de aranıyor. Öğrencilerin isimleri ve resmi gözaltı gerekçeleri ve operasyonun kapsamına dair bilgiler henüz netleşmedi.
Üniversitedeki savaş destekçisi Bisak, TGB gibi oluşumların Afrin kent merkezinin işgali ardından planlı ve provokatif bir biçimde kutlama lokumu dağıtmaya çalışmaları savaş karşıtı öğrenciler tarafından engellenmiş; o esnada 3 öğrenci gözaltına alınmıştı.
Ardından gerek okul içerisindeki ajan/muhbir öğrencilerin faaliyetleri, gerek malum basın kuruluşlarının yalan haberleri ve sosyal medyadaki linç, nefret söylemi ve hedef göstermelerin ardından, Boğaziçili savaş karşıtı öğrenciler hedef tahtasına oturtulmuştu.
İstanbul'daki gerici kurumların okul önündeki "kınama eylemleri"nin ardından ise dün (21 Mart) taraftar grubu görünümünde gruplar Boğaziçi Kuzey Kampüsü’nü tekbirler ve sopalar eşliğinde basmaya çalışmıştır.
Tüm bu süreçte okul yönetiminin baskı ve tehditleri; okuldaki ajan/işbirlikçi öğrencilerin şantajları ve ana akım malum basın ve sosyal medya mücahitlerinin hedef göstermeleri neticesinde bugün bu olay gerçekleşmiştir.
Üniversite bilimin ve özgür düşüncenin üretildiği aydınlanma kurumudur ve iyiden, güzelden, insandan yana olan ilerici bir kurumdur, olmalıdır. Üniversitenin kendini gerçekleştirebilmesi bunla mümkün ve buna bağlıdır.
Hal böyle olunca üniversite kavramına yapışmış gerici ve barbar düşünceler bir kanser gibi üniversiteleri sarar ve kavram özünü yitirir.
Uluslararası hukukun bağlayıcı hükümlerine rağmen yürütülen ve alenen savaş suçu işlendiğine dair çok ciddi delillerinin uluslararası basında dillendirildiği Afrin işgaline ses çıkarmayan bir üniversite, savaşa hayır diyemeyen ve iktidar diline teslim olmuş bir yönetim, sadece tabelada ve resmi evraklarda üniversitedir; kavram anlamını, akıl iktidarını yitirmiştir.
“Savaşa Hayır” demek suç değil, insan olabilmenin önkoşuludur.
“İşgale Hayır” demek suç değil, rasyonel insanın göstermesi gereken bir reflekstir.
Üniversiteler biat ve şükür toplumunun üreticisi değil yıkıcısı olmalıdır.
Bilimsel üretimin özgür ve denk bir biçimde gerçekleşebilmesi despotizmden ve savaştan uzak bir toplum ve ekonomik sistemin varlığıyla mümkündür.
Medeniyetin tarihi böylesi ara dönemlere alışkındır; ileriye gitmeye mecbur bir akıntıyı geriye çevirmeye çalışan her girişim o akıntıda boğulmaya mahkumdur.
Bugün terörist yaftasıyla hedef gösterilip gözaltına alınan arkadaşlarımız için bu saldırı gururla göğüslerinde taşıyacakları bir nişan, doğru yolda olduğumuzun bir göstergesidir.
Bugünler geçer; geriye dik duranlar kalır.
Arkadaşlarımız örgütlü cahilliğin hedefi olmuş, linç iktidarının saldırısına maruz kalmış ve gözaltına alınmıştır.
Toplumsal tabanı saadet zincirleri ile dolandırılması ve bastırılmış libidinal gerginliklerinden başka konuşacak şeyi olmaması ile menkul iktidarın saldırısı kendi halet-i ruhiyelerinin itirafı, çökmekte olduklarının göstergesidir. Tarihin komedi dönemini aşmak da bizlerin görevidir.
Gözaltına alınan arkadaşlarımız acilen serbest bırakılmalı, düşünce özgürlüğü anlamını bulmalıdır.
Bu anlamı hep beraber yaratmak için insanlığın önündeki tek engel güncel kapitalizm ve onun tortusu olan tüm alt ve üst kültür öğeleridir.
Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için akademi yapması gerekeni yapmak zorundadır.
Savaş insanlığın bu gelişim düzeyinde doğaya ve rasyonel insana yapılan en büyük hakarettir, bu hakarete hayır demek insan olmanın gereği; buna karşı aksiyona geçmek olması gerekendir.
Dünün ezberleri ve yöntemleri ile bugünün karşılanamayacağını kabul etmek ve harekete geçmek yaşamsal önemdedir.
Gözaltındaki arkadaşlarımız onurumuzdur!
Akademi yapması gerekeni yapmalı ve kafasını kumdan çıkarmalıdır!
Savaş insana, doğaya, iyiye ve güzele karşı bir suç, insanlığın birikimine hakarettir!
Özgürlük temel ihtiyaç, bilimsel düşüncenin can suyudur. Akademi ancak ve ancak politik özgürlük kazanıldığında özgür olacaktır!
Yapmamız gerekenleri yapmamızın vaktidir!

Ek:
Bugün sabah gözaltına alınan Boğaziçililerin gözaltına alınmasını protesto eden Boğaziçililer de gözaltına alındı. Saat 12.30'da Kuzey Kampüs Piramit önünde basın açıklaması yapılacağı sırada okuldaki sivil polisler pankartı tutan 8 öğrenciyi gözaltına aldı. Ardından okula çevik kuvvet girdi. Bekleyiş sürüyor.
Sabahki operasyonda güncel gözaltı sayısı 6, arananlar var halen, dosyada gizlilik kararı mevcut. Arananları bulmak için siye düşünüyoruz, okul giriş çıkışlarında polis bekliyor ve kimlik kontrolü yapıyor; onun dışında toma, gözaltı aracı ekip otoları vs halen okulun etrafındaki sokaklardalar.
Öğlen gözaltına alınan 8 öğrenci ise en son Gayrettepe Emniyet müdürlüğünde tutuluyorlar.
Bunların dışında; bir öğrenci forumu düzenlenerek “önümüzdeki süreci nasıl örgütlemeliyiz” konusu tartışıldı.
Şu an için Boğaziçi'de durum bu.

Öğle saatlerinde gözaltına alınan öğrenciler, gece ilerleyen saatlerde serbest bırakıldılar


Boğaziçi Üniversitesi’nden DÖB’lü Bir Öğrenci