Ayışığı Ekin Sanat Merkezi’nde bir süredir devam etmekte olan çalışmalarda, Ekim Devrimi değişik açılardan ele alınıyor. Konularımızdan biri, Ekim’e giden yolda devrimci işçi basınının oynadığı rol. Aşağıda bu konuda yapılan sunuma özetleyerek yer veriyoruz.
Hepiniz tanırsınız beni... Kiminiz göz ucuyla baktı bana, kiminiz yürekten... Ama her biriniz yüreğine kattı.
Lenin, Devlet Ve Devrim isimli eserinde, Marksist kişi veya örgütlenmeler için önemli bir noktanın altını çizer, “Marx'ın öğretisinin özü, sınıflar savaşımıdır. Durmadan söylenen ve durmadan yazılan şey, budur. Ama, bu doğru değildir. Ve, marksizmin oportünist çarpıtmaları, onu burjuvazi için kabul edilebilir bir duruma getirmeye yönelen çarpıtmalar, kolayca bu yanlışlıktan kaynaklanırlar.
Sevgili arkadaşlarım, yaşadıklarımı sizinle paylaşmak istedim. Dün bir işyerine bir arkadaşımın tavsiyesiyle iş görüşmesine gittim. Bendeki özelliklerin onların kriterlerine uygun olduğunu söylediler.
29 Ekim 2016 tarihinde yayınlanan 676 sayılı KHK ile, yargılama süreçleriyle ilgili kısıtlamalar gelmişti. Bu KHK ile davalara girecek avukat sayısı sınırlandırıldı, avukat müvekkil görüşmelerinin kayıt altına alınacağı düzenlemesi getirildi. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından yürütülen kovuşturmalarda, duruşmada en çok üç avukat hazır bulunabilir düzenlemesi ile siyasi davalarda çok sayıda avukatın duruşmada savunma yapmasının yolu kapatıldı.
Açlık grevleri 140. gününe ulaşan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için birçok şehirde irili ufaklı her türden eylem, etkinlik, kampanya, girişim vs. şimdilerde sürdürülüyor. Her ne kadar gerekli ve yeterli bir doza ulaşmış olmasa da, grevcilerin seslerini duymayan kimse kalmamış görünüyor.