< "Kazanmanın Yolu, Onların Yarım Bıraktığı Düşleri Tamamlamak"

Mart ayında ölümsüzleşen yoldaşlarımızı bugün İstanbul’da yaptığımız bir etkinlikle andık...

40 yıl oldu, 13 Mart 1982’de TKEP’li 3 militan işçi, 12 Eylül faşizmi tarafından idam edildiler. Adlarını kendilerine bayrak edinen ardılı yoldaşları, onyıllar sonra dahi onların mücadelelerini yükseltip, ardı ardına bayraklaşmışlardı.

4 yıl önce, Rojava’da enternasyonalist mücadeleyi sürdüren yoldaşlarından Sinan Ateş (Emre Bora) 9 Şubat 2018’de Afrin’de ölümsüzleşti. Ve yine 4 yıl önce bir 13 Mart günü, Taylan Demircioğlu (Kenan Aktaş)’nun 5 Mart günü Afrin’in Meydanke cephesinde ölümsüzleştiği haberini aldık.

Mart ayında ölümsüzleşen yoldaşlarımızı anmak için 13 Mart gününü seçtik. 40 yıl önce faşizmin zindanlarında idam edilen yoldaşlarımızın adlarını ölümsüzleştiren, mücadelelerine bayrak eden yoldaşlarımızı anmak için anlamlı bir tarih olduğunu düşündük.

Etkinlik, saygı duruşu ve sinevizyon gösterimi ile başladı. Emre ve Kenan yoldaşlar hakkında yapılan kısa bir konuşmanın ardından DÖB adına genç bir yoldaşı konuşma yaparak, Emre ve Kenan yoldaşları anlatırken birbirlerinden ayrı anlatmanın mümkün olmadığını söyleyerek, Kenan’ın DÖB’de örgütlenip kısa sürede gençliğin önderi haline geldiğini; Emre’nin genç bir işçi olduğunu ve GEB saflarında mücadele ettiğini, daha sonra da mücadelelerine Rojava’da enternasyonal savaşta devam ettiklerini anlattı. Öğrenciler konuşmalarını “Bayraklarını yere düşürmeyeceğiz ve yükseklerde dalgalandıracağız. Bizi öğrenci diye, küçük burjuva diye hafife almasın kimse. Biz, ölümsüzler ordumuzu arkamıza alarak yürüyeceğiz.” diye bitirdi.

Bir başka genç yoldaş “O bizim Sverdlovumuzdu” diyerek 13 Mart savaşçılarının mücadelesinin bugün de devam ettiğini, Taylan Demircioğlu’nun, Rojava’ya gittiği süreçte Seyit, Necati ve İbrahim Ethem’in ismini devam ettiren Komsomol örgütlenmesi 13 Mart GKB’nin genel sekreteri olduğu; THKO ve TKEP’li yoldaşları nasıl Filistin’de enternasyonal mücadelede yer aldıysa, Onlar’ın da Rojava’da bu mücadeleyi sürdürdüğü söylendi.

Mücadele Birliği adına yapılan konuşmada da 13 Mart savaşçılarının uzlaşmaz militanlığının yoldaşlarımızda da olduğu söylendi. Tüm yoldaşlarımızın yoksul ailelerin çocukları olduğu ve dünyayı değiştirme hedefiyle yola çıktıkları söylendi.

“Bu dönemi güçlendirmek, güç örgütü haline gelebilmek için yoldaşların o disiplin, sorumluluk, karakterlerini örnek alabilmeliyiz. Anıları mücadelemize yol gösteriyor, o yolda yürüyeceğiz” denildi. Ardından Sinan Ateş’in yoldaşlarına yazdığı mektubu, 13 Mart savaşçılarının son sözleri okundu. Kenan ve Emre ile yaşanan anılar anlatıldı.

Gazi’den bir yoldaşı "biz Gazi’deki yoldaşları olarak elimizden geldiği kadar onların bıraktığı değerlere sahip çıkıyoruz” dedi. Bir başka yoldaşı, Onlar hakkında yazılan Rojava Anıları’nı okudu, ilk silahlı eylemlerini anlattı, Emre’nin en sevdiği “Devrimcinin işi devrim yapmaktır” sözünü hatırlattı. Sözlerini “Zaferi kazanmanın yolu, onların yarım bıraktığı düşleri tamamlamaktır” diyerek bitirdi.

Etkinlik, Kenan’ın ve Emre’nin sevdiği parçaların söylenmesiyle devam etti.

Bir Mücadele Birliği Okuru