"Kararlıyız Kanalı Yaptırmayacağız! Yenişehir'i Kurdurmayacağız!"

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu "Talandan Ve Ranttan Yana Değil Bilimden Ve halktan yanayız! Kanal ÇED Davası Keşfi Ve Bilirkişi İncelemesi Öncesi Sokaktayız!" şiarıyla Kadıköy Beşiktaş İskelesi önünde eylem yaparak "Kanal İstanbul ve Yenişehir projesini yaptırmayacağız" dedi.

Kanal İstanbul ve Yenişehir projesine karşı açılan ÇED iptal davasında mahkemenin keşif ve bilirkişi incelemesi 24 Mart günü yapılacak.

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, inceleme öncesinde Kadıköy'de Beşiktaş İskele Meydanı'nda açıklama yaparak projenin yapılması halinde ortaya çıkacak zararları aktardı. Knql İstanbul ve Yenişehir projesini yaptırmayacaklarını haykırdı.

"Kanal'ı Yaptırmayacağız, Yenişehir'i Kurdurmayacağız" ve "Yaşamı Savunuyoruz" yazılı pankartlar açılan eylemde Kanal İstanbul Projesi'nin zararlarına dikkat çeken dövizler taşındı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu'nun da katıldığı eylemin basın metnini Rüya Kurtuluş okudu.

 

Ölüm Fermanı Projeden Derhal Vazgeçilsin!"

Proje'nin İstanbul'un ölüm fermanı olduğunu hatırlatan Kurtuluş, Kanal ve Yenişehir projesine karşı açılan ÇED iptal davasında mahkemenin iki yıl üstüne keşif ve bilirkişi incelemesi karar verdiğini söyledi.

 

"Bu Davada Taraflar Yağma Ve Talana Karşı Yaşamdan Yana Olan Türkiye Halklarıdır"

2019 Aralık sonunda yayınlanan Kanal İstanbul Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna karşı açılan iptal davasının üzerinden iki yıldan fazla bir süre geçtiiğni ve İstanbul 10.İdare Mahkemesinin bilirkişi keşfi için 24 Mart gününe davanın taraflarına davet gönderdiğini aktaran Kurtuluş "İki yıldır bilirkişilerin istifa etmesiyle, tehdit edilmeleriyle ve bilirkişi bulunamamasıyla gündemde olan davadan bahsediyoruz. Kanal ÇED Raporu’na karşı 22 ayrı dava 200’den fazla davacı var. Biz de Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu olarak 47 yurttaş ve 7 ekoloji örgütünün birlikte yaptığı başvuruyla bu davada tarafız. Esasen bu davanın tarafı yağma ve talana karşı yaşamdan yana olan bütün Türkiye halklarıdır" dedi.

 

"İnşaat Şirketlerinin Kasaları Dolsun Diye O Rant Projelerini Yaptırmayacağız"

Kanal İstanbul ve Yenişehir projesinin zararlarını anlatan karşı çıkan bilim insanlarının çevre örgütlerinin belediyelerin, kurumların uyarılarına, onlarca eyleme rağmen ptojebib yapılmakta ısrar edilidğini belirten Kurtuluş, "Ülke yoksulluktan kırılırken kanalı yapacağız demeye devam ediyor. Bu halk düşmanlığına, bu doğa düşmanlığına, bu İstanbul düşmanlığına tek bir yanıtımız var: Sana kanal yaptırmayacağız. Sadece kanal değil, inşaat şirketlerinizin kasaları dolsun diye yapmayı planladığınız o rant şehrini de yaptırmayacağız" dedi.

 

"Yaşam Düşmanı Projeyi Bilimsel Verilerle Değerlendirmekten Derhal Vazgeçin!"

24 Mart günü yapılacak ÇED raporu keşfinde bilirkişilik yapacak olanlara seslenen Kurtuluş, "Aranızdan bazılarının kadrolu bilirkişi olduğunu, bazılarınızın Nükleer projesine, 3.Hava limanına onay verdiğinizi, bazılarınızın kanal konusunda kamuoyuna olumlu görüş açıklayıp tarafsızlığınızı yitirdiğinizi biliyoruz. Bir kez olsun bilimden yana olmanızı istiyoruz. Ve biliyoruz ki aranızda bu yaşam düşmanı projeyi bilimsel verilerle değerlendirecek olanlarınız da vardır. İstanbul halkının karşı çıktığı kanal ve Yenişehir projesinden derhal vazgeçin" dedi.

 

"Kanal'a Yenişehir'e, Ranta, Betona, Yağmaya, Sürgüne Hayır!"

Kanal İstanbul ve Yenişehir projesine, ranta, betona, yağmaya, sürgüne karşı mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Kurtuluş, projenin zararların ise maddeler halinde şöyle sıraladı:

🔹Kanal İstanbul projesiyle 82 milyonun sırtına, her bir bakan ve ÇED raporu farklı maliyet derse de en 110 milyar liralık bedel yüklenecek. Maliyeti yok dedikleri projelerin parasının bizden alınan vergilerle finanse edildiğini biliyoruz. Daha dün Gelibolu'daki ormanları ve tarım alanlarını yok ederek yapılan Çanakkale rant köprüsü açıldı ve işleten şirketlere günlük 15 Euro'dan 45 bin araç geçiş garantisi verildiğini öğrendik. İnsanlar açlıktan intihar ederken, ucuza ekmek, yağ alabilmek için kuyruklarda beklerken, işçi maaşıyla ay sonunu getiremiyorken kimin için vatandaşın sırtına bu rant projeleri yükleniyor? Bunları soruyoruz, cevap istiyoruz.

🔹 Kanal ile İstanbul'un nüfusu en az bir buçuk milyon artacak. Kanal yüzünden en az 3,4 milyon kişilik trafik oluşacak. İstanbul'un en büyük sorunlarından biri nüfus artışı. Bu şehirde nefes alamıyoruz. Hala Yenişehir hala inşaat diyorsunuz.

🔹 Kanal projesiyle İstanbul susuzluğa mahkum olacak. 8500 yıldır var olan İstanbul, Avrupa yakasındaki tatlı su kaynaklarını kaybedecek. Sazlıdere barajı yok edilecek. Çok geçirgen olan kireç taşı kanalın 5,2 km'lik kesiminin zeminini oluşturuyor. Bu nedenle tuzlu su, tatlı su akferlerine ve Terkoz gölüne sızacak.

🔹Kanal İstanbul için bitki ve hayvan soykırımı demek. Bu proje yüzünden 2 3miloyn metrekare orman, 136 milyon metrekare çok verimli tarım alanı sonsuza dek ortadan kalkacak. Bu bölgedeki tarım alanları, bugünlerde Rusya ve Ukrayna'dan gelmesini beklediğimiz buğday ve ayçiçeğini yetiştirmeye elverişli tarım alanları. Bölge pek çok endemik bitki türünün ve yaşamlarını bu alanda sürdüren hayvanın yuvası. Kuş göç yollarının önemli bir uğrak noktası.

🔹 Kanal İstanbul projesi binlerce yıllık kent belleğine ihanet edecek. Zira 17 milyon metrekarelik SİT alanı bu projeden etkileniyor. Küçükçekmece Lagünü kenarındaki Bathonea Arkeolojik kazı alanı, Yarımburgaz Mağaraları ve yeraltında henüz bilinmeyen tarihi eserler yok olacak.

🔹 Kanal İstanbul ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne 35 milyar liralık yük gelecek.

🔹Proje yüzünden Avrupa yakasında adaya dönüşecek kesim ile Trakya arasındaki trafik 6 karayolu köprüsü ve iki demiryolu köprüsü il ebağlanacak. Bu projeye gerçekleşirse İstanbul trafiği tamamen kilitlenecek.

🔹 Kanaldan kazı nedeniyle ortaya çıkacak en az iki milyar metreküp hafriyatın nasıl taşınacağı çözülemeyen bir sorun. Bu hafriyat İstanbul'un 50 yıllık hafriyatına eşit. Bu hafriyatın günde 10 bini aşkın hafriyat kamyonu ile taşınması bekleniyor.

🔹 Kanal İstanbul projesiyle 8 milyon nüfus bir adaya hapsolacak. Deprem anında bu nüfusun can güvenliği nasıl sağlanacak? 1.2. ve 3.derece deprem fayları üzerinde olan bu bölgede nüfusu arttırmak olası Marmara depreminin sonuçlarını daha ağır yaşamamız anlamına gelecek.

🔹 Bu proje hayata geçerse Marmara Denizi ve balıkçılık yok olacak. Uzmanlara göre, derinliği 25 metre olan kanal açıldığında Karadeniz suyu hızla Marmara'ya akacak, zaten can çekişmekte olan Marmara Denizi'nin ölüm fermanı verilmiş olacak.

🔹 Kanal ile maneviyat da büyük bir darbe alacak çünkü bu proje ile onlarca mezarlığın nakledilmesi gerekecek. Halka bu kötülüğün yapılması kabul edilemez.

🔹 Kanal'ın yarattığı sorunlardan biri de bu projenin Montrö sözleşmesini tartışmaya açma olasılığı. Montrö Sözleşmesi Türkiye ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler için bir barış güvencesi. Zira bu sözleşme sayesinde 90 yıldır Karadeniz bir barış denizi olma özelliğini korumaktadır. Ukrayna'daki savaşın yıkımının yaşandığı bugünlerde kanal İstanbul'u yapacağım demek coğrafyamızı emperyalist savaşların doğrudan içine atmak demektir.

🔹 Kanalı Süveyş ve Panama kanalları ile kıyaslayarak geçen gemilerden yüksek bedel kazanacaklarını iddia ediyorlar, ancak bu bedellerin alındığı Süveyş kanalı bir gemi için yolu 6000 km, Panama kanalı ise 13000 km kısaltıyor, Kanal İstanbul ise böyle bir avantaj sağlamıyor. Diğer taraftan Montrö Sözleşmesi gereğince gemiler paralı geçişe zorlanamaz.

🔹 Kanal ve Yenişehir projesi bölgede yaşayan halkı yerinden edecek. Şimdiden Küçükçekmece, Başakşehir, Arnavutköy'deki çeşitli mahallelere ve köylere imar uygulamaları kapsamında sürgün belgeleri gelmiştir. Onlarca yıldır buralarda yaşayan, geçimini, işini, hayatını buralarda kurmuş olan insanların yaşam alanları uluslararası televizyonlarda müjde diye emlak reklamı olarak pazarlanmaktadır.

 

"Kararlıyız, Kanalı Yaptırmayacağız!"

Geçtiğimiz hafta Yeniköy ve Sazlı Bosna'dan köylülerin Kanal ve Yenişehir projesiyle gelen imar uygulamalarına bir kez daha itiraz ettiğini de hatırlatan Kurtuluş, "Bu yıkım projesine karşı İstanbul köylüsüyle, mahallelisiyle, bölgede yaşayan canlılarıyla, suyuyla, ormanıyla direniyor. Kararlıyız. Kanalı yaptırmayacağız" dedi.

Kurtuluş, tüm kamuoyuna bu projeye karşı birlikte mücadele çağrısında bulunarak sözlerini tamamladı.

Eylem Kanal İstanbul ve Yenişehir projesine karşı sloganlarla sona erdi.