Global Times Editörün Notu: ABD, Avrasya'nın iki ucunda Ukrayna üzerinden Rusya'yı, Tayvan Adası üzerinden Çin'i kışkırtıyor. Dünya, Rusya-Ukrayna ihtilafından hangi dersleri çıkarabilir? ABD, Çin'i kontrol altına almak için Tayvan Boğazı'nda bir savaşı kışkırtmak mı istiyor?

 

Global Times: Rusya-Ukrayna çatışması bir yıldan fazla sürdü. Dünya bu çatışmadan hangi dersleri çıkarabilir?

 

Sara Flounders: Umarım ABD'nin provokasyonlarına, kasıtlı bozmalarına ve kriz yaratma çabalarına uymamaları sonucunu çıkarırlar.

Şimdi, Rusya geçen yılki bu savaştan sadece ekonomik olarak güçlenerek çıkmadı; para birimi ve Küresel Güney ile ticareti güçlendi ve bugün daha güçlü. Ancak Avrupa Birliği çok daha zayıf bir konumda. ABD müttefiki olsalar da, rakip olduklarını da unutmamalıyız. Euro şu anda dolardan daha zayıf. Savaş ABD'ye fayda sağladı ve yine de savaşla birlikte giden tüm AB ülkeleri için çok zararlı oldu.

Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin [kendi] sonuçlarını çıkaracağını düşünüyorum. Bu işe bulaşmak mı istiyorlar? Özellikle Asya'da, ABD emperyalizmi kendi egemenliği açısından kime güvenebilir? ABD baskısına kim karşı koyabilir?


Global Times: Tayvan bölge lideri Tsai Ing-wen, Kaliforniya'daydı ve ABD Meclis Başkanı Kevin McCarthy ile görüştü. ABD, Avrupa'daki Ukrayna savaşı yoluyla Rusya'yı zapt ederken, Çin'i de çevrelemek için Tayvan Boğazı'nda bir savaşı kışkırtmak mı istiyor?


Sara Flounders: Bu toplantı, ABD'nin Çin ile imzaladığı anlaşmaların doğrudan ve kasıtlı bir ihlaliydi. Çin bir ülkedir ve Tayvan, Çin'in bir eyaletidir. Bu, dünya, Birleşmiş Milletler, ABD ve Tayvan'ın "anayasa"sı tarafından kabul edilmiştir. Kevin McCarthy'nin diğer kongre üyelerini sıraya dizmesi ve Tsai Ing-wen ile görüşmesi, geçmiş anlaşmaların doğrudan ihlalidir.

Aynı şekilde, Nancy Pelosi'nin geçen yıl Tayvan'a yaptığı gezi, anlaşmanın doğrudan ve kasıtlı bir ihlaliydi. Provokasyonlar yaratmaya çalışmak, düzenli bir uzlaşma sürecini ve Tayvan'ın Çin'in bir parçası haline gelmesi sürecini daha fazla bozmak dışında, bunu yapmak için hiçbir neden yok ki bu, Tayvan'da bile halkın büyük çoğunluğunun arzusudur.

Çin'in yaklaşımı, kasıtlı bir provokasyona yem olmamak için diplomasiyi kullanmaya devam etmektir. Ancak birbiri ardına saldırılar, birbiri ardına silah sevkiyatı nedeniyle zor bir durum haline geliyor. Ve ABD uçak gemileri, nükleer denizaltılar, muhripler Tayvan Boğazı'na açılıyor. Bunların hepsi kasıtlı provokasyonlardır ve bunlardan herhangi biri tehlikeli bir sıçrama noktası olabilir.


Global Times: ABD, çatışmaları kışkırtarak hegemonya peşinde koşuyor. Çin, ortak bir geleceğe sahip bir insan topluluğunu teşvik ediyor. İki farklı yönetişim kavramı dünyaya ne getiriyor?


Sara Flounders: Ortak bir gelecek ve işbirliği kavramının derin bir etkisi var. Diğer ülkeleri tehdit etmiyor ve kazan-kazan fikrine sahip yani sizin ekonominiz büyüyorsa ve bizim ekonomimiz büyüyorsa, bu ikimiz için de daha iyi. Daha fazla ve daha derin bir güven inşa etmenin temeli budur.

ABD'nin çalışma şekli, kuruluşundan bu yana acımasız bir rekabet olmuştur. ABD, Afrika köle ticareti, Yerli halkın soykırımı, işçilerin sömürülmesi ve sürekli genişleme üzerine kuruludur. Bir ekonomik sistem olarak, tamamen kapitalist bir sistem olarak genişlemeli ya da ölmelidir. Bunu böyle görüyorlar.

Kurumsal CEO'lar artık genişlemediklerini görüyorlar. Bu onlar için ölümdür; ve tehlikelidir, çünkü kendi güçlerinin sona ermesindense dünyanın sonunu kelimenin tam anlamıyla daha kolay tasavvur edebilirler ve pek çok şeyi riske atarlar. Bunlar çok acımasız insanlar.

ABD ve Çin'in iki sistemi var. Çin'de Çin Komünist Partisi, Çin emekçi halkının çıkarları doğrultusunda faaliyet göstermektedir. Bu nedenle Çin kendi sorunlarını çözebildi ve ekonomisini geliştirebildi.

ABD'deki siyasi partiler, en iyi şirketlerin ve bankaların çıkarları doğrultusunda faaliyet gösteriyor. Ve en büyük şirketler, lobicilere ödeme yapan ve politikacıları yöneten askeri endüstrilerdir. Sadakatin olduğu yer burasıdır. Savaş karşıtı politikacılarınız bile olamaz. Göreve seçildiklerinde ve aday olduklarında yapmayacaklarına söz vermiş olsalar bile, askeri bütçe için tekrar tekrar oy kullanacaklar ve savaşlara katılacaklar.


Global Times: Küresel Güney (Güney yarı kürenin anti emperyalist ülkeleri Ç.N.), ABD emperyalizmini reddetmede nasıl bir rol oynuyor? Bu eğilim, değişen küresel jeopolitik için ne anlama geliyor?


Sara Flounders: Küresel Güney'deki tüm ülkelerin ABD'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarına uymayı reddetmeleri ve daha aktif bir şekilde ticareti birçok farklı biçimde sürdürmeye çalışmaları gerçekten inanılmaz. Bugün daha da net. Bunu BRICS ile görebilirsiniz. Suudi Arabistan ve İran anlaşmasıyla bunu görebilirsiniz. ABD politikası her zaman ülkeleri, özellikle de Ortadoğu'daki bu iki ülkeyi karşı karşıya getirmek olmuştur. Ve bunun yerine bunun her ikisi için de bir tehlike olduğunu gördüler. İlişkileri normalleştirmeye çalışıyorlar ve anlaşamıyorlar.

De-dolarizasyon bir gerçek haline geldi. Bu çok büyük bir değişiklik, çünkü ABD doları onlarca yıldır tüm ticaretin temeli oldu. Bu değişiklikler çok hızlı geliyor ve hepsini bir araya getirmek bile zor. Geçmişte Uluslararası Para Fonu veya Dünya Bankası ile görüşmek, birçok ülke için egemenliğin teslim edilmesiydi. ABD'nin ayaklarına hangi endüstrileri bırakacağınızı, nelerin özelleştirileceğini, neleri onlara devredeceğinizi kanıtlamalısınız. Şimdi tamamen farklı anlaşmalara varılıyor.

Bu yüzden, pek çok kişi tarafından giderek daha fazla kullanılan terimin, çok kutuplu bir dünyanın ortaya çıkışı olduğunu düşünüyorum; bu bir gerçek. Dünya, bir avuç multimilyarderin çıkarları doğrultusunda mı işleyecek? Yoksa dünyaya ve milyarlarca insanına fayda sağlayan, hala var olan birçok farklılığa saygılı yeni ticaret, mübadele ve kalkınma biçimleri mi olacak?

ABD hegemonyası geriliyor. Bu çok tehlikeli bir dönemeç, çünkü bu ABD emperyalizmini çok tehdit ediyor ve rollerini korumaya çalışmak için yapacaklarına hazırlıklı olmalıyız. Çıkarlarımız dünya insanlarıyla barış için, kalkınma için, uzlaşma için, kurumsal kar için değil.

Çeviri Kolektifi

Çin merkezli Global Times, Sara Flounders ile yapılan ve 14 Nisan'da yayınlanan röportaj; 15 Mayıs tarihinde Workers World’de yayınlanmıştır.

ABD'de 50 yıldır siyasi yazar ve eylemci olan Sara Flounders, Global Times muhabiri Wang Wenwen ile yaptığı röportajda düşüncelerini paylaştı. Flounders, Workers World gazetesinin bir editörüdür ve Uluslararası Eylem Merkezi ile Birleşik Ulusal Savaş Karşıtı Koalisyonu'nun koordinasyonuna yardımcı olur.