Sudan, diğer yedi Afrika ülkesi ve Kızıldeniz ile sınır komşusudur. Mavi Nil ve Beyaz Nil nehirleri başkenti Hartum'da buluşur.

Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kurumsal medya, haberlerini sivillerin çektiği acıları ve öldürülen sayıları anlatmakla sınırlıyor. Analizleri, iki karşıt askeri gücü komuta eden iki generalin kişiliklerini incelemekle sınırlıdır: Orduya komuta eden General Abdelfattah al-Burhan ve onun bir zamanlar müttefiki ve yardımcısı olan, Hızlı Kuvvetler Milislerine komuta eden General Mohamed Hamdan Dagalo (Hemedti).

Bu analizler, bölgedeki başlıca emperyalist güçlerin ve onların yerel yandaş devletlerinin rolünü göz ardı ediyor. ABD emperyalizmi ve bir zamanlar Sudan'ın sömürge gücü olan küçük ortağı İngiltere, artı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gırtlağına kadar işin içinde. "Dörtlü" olarak bilinen bu devletler, savaşı sona erdirmek için müzakereleri teşvik ettiklerini iddia etseler de, Sudan'ı kimin yönettiği konusunda hepsinin ekonomik ve jeopolitik çıkarları var.

Kapitalist medya, Sudan halkının çoğunluğunu temsil eden popüler sivil örgütlerin son beş yılda oynadığı çok aktif rolü de göz ardı ediyor. Sudan Komünist Partisi'nin öncü rol oynadığı bu halk hareketi, 2018'de Sudan'ı onlarca yıldır yöneten askeri hükümeti devirdi. O sırada Washington, sivilleri iktidardan uzak tutmak için manevra yaptı.

Ekonomik Ve Stratejik Çıkarlar

2011'de Sudan ve Güney Sudan olmak üzere iki ülkeye bölünmesinden sonra bile, Sudan tek başına hala Afrika'nın en büyük üçüncü ülkesi ve 48 milyonluk bir nüfusa sahip. Washington, Güney Sudan'ın Sudan'ın petrol rezervlerinin çoğunu işgal etmesine neden olan bölünmeyi destekledi. ABD, özellikle petrolünün Çin ile ticaretini engellemek için Güneyi kontrol etmeyi amaçladı.

Sudan geniş ekilebilir araziye ve suya erişime sahiptir ve dünyanın en büyük üçüncü altın üreticisidir. Sudan diğer yedi Afrika ülkesiyle sınır komşusudur ve Kızıldeniz'deki uzun kıyısı Suudi Arabistan'a bakmaktadır.

Washington, dörtlüdeki diğer kişilerle birlikte, çatışmanın neden olduğu kaos ve sefaletten yararlanarak müzakereleri ilerletme pozisyonunu belirledi. Bu pozisyon, ABD emperyalizminin Sudan'ın kaynaklarını kontrol etme ve potansiyel rakiplerini, özellikle de Rusya ve Çin'i dışarıda tutma çıkarlarını gizlemektedir.

Washington müdahalesini genişletiyor, önce ordusunu kullanarak Sudan'ın başkenti Hartum'daki büyükelçilikten diplomatik personelini çıkarıyor ve ardından çatışmalar patlak verdiğinde 15 Nisan'da Sudan'da bulunan 18.000 ABD vatandaşının bir kısmı için otobüs ulaşımı ayarlıyor. Bu, sivilleri çetin bir savaştan kurtarıyor gibi görünse de, Washington'ın en güçlü yüzünü ortaya koymasına izin veriyor: Pentagon'un askeri gücü.

Halk Hareketi Ortak Bildiri Yayınladı

2018'de askeri rejimi deviren ve Ekim 2021'de devralan yeni askeri darbeye karşı çıkan birleşik bir halk hareketi, savaşan iki silahlı kuvvetin neden olduğu kanla karşı karşıya kalırken seferberliğini sürdürüyor. İşte 42 örgütün imzasını taşıyan 19 Nisan tarihli bildirisinden satırbaşları:

“Direniş komiteleri ve demokratik siyasi, sivil ve profesyonel güçler olarak bizler, ülkemizin generallerin önlerine çıkan her şeyi ortadan kaldırmak için silahlarını kullandığı ve aşırı şiddetin kullanıldığı topyekun bir savaşın uçurumuna sürüklendiğini beyan ederiz. rejim güçleri tarafından iktidar anlaşmazlıklarını ve çatışmalarını çözmek için bir araç olarak kullanmıştır. Bu, demokratik geçiş ve barışçıl güç paylaşımı kurallarına aykırıdır.
Siyasi görüş farklılıklarımıza rağmen, savaşa ve devamına karşı duruşumuzda ve önceki rejimin kalıntılarının siyaset sahnesine dönüşüne karşı duruşumuzda tamamen biriz.

Savaşın derhal durdurulması ve silah seslerinin susturulması çağrısında bulunuyoruz ve ne olursa olsun savaşın her türlü sonucunu reddediyoruz. Ülkeyi parçalamak anlamına gelse bile, ülkenin kontrolünü yeniden ele geçirmeye çalışan kalıntıların oyunları karşısında devrim güçleri arasında birliğin gerekliliğini vurguluyoruz. Şanlı Aralık devrimi hala canlı ve alev alev yanarken, çabalarının boşa çıkacağını ve asla iktidara geri dönemeyeceklerini garanti ediyoruz.

Bu bağlamda, gelişmeleri izlemek, pozisyonları koordine etmek ve ülkemizin ve vatandaşlarımızın güvenliğini ve güvenliğini tehdit eden her şeye karşı koymak için ortak bir mekanizma üzerinde anlaşmaya varmak niyetindeyiz. Herhangi bir insan hakları ihlalinden savaşan tarafları tamamen sorumlu tutuyoruz.

Hepimizin etrafında toplanmamız gereken anın görevi olan kapsamlı bir siyasi grev ve sivil itaatsizlik ilan etmek için seferber olmalı ve fitne, parçalama ve nefret dolu söylemlerin bu ülkeyi parçalamasına ve baltalamasına izin vermemeliyiz. halkının birliği, egemenliği, güvenliği ve onuru.”

Çeviri Kolektifi

John Catalinotto’nun tarafından 2 Mayıs 2023’te yazılan ve Workers World’de yayınlanan makalesinden çeviridir.