< “Birleşik Devrim Bayrağı Altında Harekete Geçelim!”

 

Ezilen Bütün Halklara, Emekçi Kadınlara, Gençlere, İşçilere Çağrımızdır.

Dünya genelinde içinde yaşadığımız kapitalist-emperyalist sistem çöküyor. Derinleşen ekonomik krizler, artan işsizlik, açlıktan ölen insanlar, doğaya ve canlılara olan saldırılar ile bu sistem insanlığa bir yaşam alanı bırakmıyor. Dünyada değişen küresel sistem sonucunda Japonya'da yüzlerce insan sıcaklıktan ölüyor, Yunanistan'da ortaya çıkış sebebi bilinmeyen yangın sonucunda insanlar ve hayvanlar hayatını kaybediyor.

Türkiye ve Kürdistan topraklarında ise; ekonomik kriz sonucunda artan zamlar, işsizlik, işçi cinayetleri, kadınlara ve çocuklara uygulanan taciz- tecavüzler, dinci-gerici eğitim sisteminin gençliği geleceksizliğe itmesi ve apolitikleştirmesi, zindanlarda yaşanan hak ihlalleri, OHAL ve KHK'ların baskıcı uygulamaları sonucu tutuklanan milyonlarca insan...

Bir yandan hileli seçimler sonucunda emekçilerde, kadınlarda, gençlerde oluşan ve giderek artan öfke; diğer yandan Gezi'de ayaklanan halktan korkan, bir ayaklanmayı öngören ve devrime karşı saldırılarını arttıran faşist devlet...

Yeni hükümet kuruldu ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devreye girdi. Olan biten sadece var olan devlet aygıtının daha da merkezileştirilmesi, faşizmin yetkilerinin bir adamın elinde toplanmasıdır. Bundan sonra devrime karşı tek bir elden saldıracak, kararları daha hızlı alıp, daha hızlı uygulayacaklar. Böylece faşist devlet sözde 'OHAL''i kaldırdı, onun yerine OHAL'i aratmayacak daha ağır yasaları hayata geçirmeye çalışıyor.

Peki 'Terörle Mücadele de Yeni Yasal Düzenlemeler' nelerdir?

Ve bu uygulamalar biz emekçileri, işçileri, kadınları, gençleri nasıl etkileyecek?

23 maddeden oluşan düzenlemeler, valilerin görev ve yetkilerinden, gösteri yürüyüşlerinin yapılması, gözaltı süresinin uzatılmasına kadar pek çok alanda kalıcı düzenlemeleri kapsıyor. Bu düzenlemeler Meclis'ten geçti, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması bekleniyor. Bu düzenlemelerden bazıları şunlar:

-Gözaltı süresi 2 günden, 4 güne çıkarıldı. Aynı zamanda gerekli koşullarda 12 güne kadar gözaltı süresi uzatılıyor.

-Açık yerlerdeki toplantılar ile yürüyüşler gece vaktinin başlamasıyla dağılacak şekilde, kapalı yerlerdeki toplantılar ise saat 24.00'a kadar yapılabilecek.

-Valiler şüpheli gördükleri kişilerin belirli yerlere giriş ve çıkışını en fazla 15 gün olmak koşuluyla sınırlayabilecek.

-Meslekten ihraçlar 3 yıl boyunca devam edebilecek.

-OHAL süresince KHK'larla ihraç edilen kişi ve ailelerin pasaportlarına sınırlama 3 yıl boyunca devam edecek.

-Askeri mahallelerde hakim kararı olsun ya da olmasın askeri birlik komutanının yazılı emri ile kişilerin üstü, özel evrakları, eşyaları ve araçları aranabilecek.

-Savaşı gerektirebilecek bir durumun baş göstermesi, ayaklanmanın olması, ülkeyi içten ve dıştan tehlikeye düşüren durumların ortaya çıkması halinde Cumhurbaşkanı genel ve kısmi seferberlik ilanına karar verebilecek.

Tüm bu uygulamalar faşist devletin olası bir ayaklanmaya karşı kendi cephesini güçlendirme, savaşı tek bir merkezden yönetme çabasıdır. Halkın ayaklanmasından ve bir devrimle yıkılmaktan korkan burjuvazi ve faşist devlet önümüzdeki süreçlerde baskılarını, katliamlarını daha fazla arttıracak.

Bugün kapitalist sistemden bir umudu olmayan ve devrimi isteyen bütün kesimler devrimci iç savaşa hazırlanmalı, hiç bir hükmü olmayan parlamento ve yasaları elinin tersiyle itip bir ayaklanma sonucu kurulacak halk iktidarına odaklanmalıdır. Bizlere, zulüm edenlerle uzlaşmayı önerenlerin saflarından uzaklaşalım. Türk-Kürt-Arap bütün ezilen halkların birleşik devrim bayrağı altında harekete geçelim!

Mücadele Birliği/Adana