İstanbul Üniversitesi öğrencileri, gözaltındayken işkenceyi uğradığını dile getiren tarih bölümü öğrencisi Eren Üner hakkındaki yeni gözaltı kararını protesto etti.
İnşaat işçilerinin ATR Yapı önündeki eylemi 8. gününde. İşçilere sendikalar ve üniversite öğrencileri destek veriyor.
Karayolu Taşımacılık İşçileri Sendikası (KATAŞ-SEN) ve Yapı ve Yol İşçileri Sendikası (YAPI YOL-İŞ), "Söz İşçide Karar Birlikte" şiarıyla 20 Nisan'da çeşitli iş kollarından işçilerin bir araya gelerek sorunlarını ve mücadele yöntemleri çözüm...
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 682. Hafta eyleminde Ankara'da Sincan Kapalı Kadın Zindanı'nda tutuklu bulunan Özge Özbek'in serbest bırakılmasını istedi.
Cumartesi Anneleri / İnsanları 1047. Hafta eyleminde 44 yıl önce gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl için Galatasaray Meydanı'ndaydı. Gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ve karanfillerle Galatasaray Meydanı'nda buluşan Cumartesi...
22:26:22 Mersin Limanı’nın soykırımcı İsrail’e gönderilen F-35 parçalarına köprü olmasını engelleme, Nexoe Maersk gemisinin ve F-35 parçalarının geçişine engel olmak için Filistin Eylem Komitesi Karaköy Liman Başkanlığı önünde eylem...
19 Mart'ta başlayan Saraçhane eylemlerinde gözaltına alınan 189 kişinin yargılanmasına İstanbul 62. ve 65. Asliye Ceza mahkemelerinde başlandı. 90 sanıklı ilk dava salon yetersizliğinin de etkisiyle ikiye ayrılıp 4 Temmuz'a ertelenirken 99...
12 sendika yaptıkları ortak açıklamayla 1 Mayıs’a çağrı yaptı. Çağrı-İş, Dev Tekstil, DGD-SEN, DİSK/Enerji-Sen, Limter-İş, İnşaat-İş, İŞÇİ-SEN, KATAŞ-SEN, OTİS, PTT-SEN, TOMİS ve Yapı Yol-İş yaptıkları açıklama ile, “Taksim, 1 Mayıs alanıdır,...
19 Mart günü üniversitelerde başlayan boykotlar, sokakta yankılanan protestolar ve sosyal medyada hızla yayılan tepkiler, uzun süredir bastırılan bir gençlik öfkesinin gün yüzüne çıkışını gösterdi. Bu öfke, tek bir mahkeme kararına ya da siyasi...
İzmir Devrimci Öğrenci Birliği son süreçte yayılan ayaklanma dalgasını gazetemiz için değerlendirdi. DÖB ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajı, gençliğin sürece dair görüşlerini sizlerle paylaşıyoruz.
Hatay Samandağ'da Mağaracık ve Hıdırbey'de “acele kamulaştırma” kararı ile köy sakinlerinin tapulu arazilerine el konuldu. Halk, narenciyelerine, zeytin ağaçlarına, suyuna toprağına sahip çıkmak için kepçelerin önlerine yattı...
İzmir’de Üniversite öğrencileri, tutuklanan sıra arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle 11 Nisan günü İzmir Adliyesi önünde toplandı.
19 Mart'ta başlayıp üniversite öğrencilerinin İstanbul Üniversitesi önünde barikatları aşmasıyla tüm illere yayılan eylemler, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olan toplumun yüzünü tamamen sokağa çevirdi. Yıllardır süren sömürü ve...
Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)’lü öğrenciler, tüm ülkeyi sarsan arkadaşları gibi, 19 Mart’tan bu yana sokaklarda idi. DÖB, yoldaşlarının, arkadaşlarının tutuklanmalarını, gözaltına alınmalarını protesto için bir bildiri yayınlayarak dağıtımını...
Antakya Emek Ve Demokrasi Platformu, Suriye'de Alevilerin Dürzilerin Kürtlerin Hristiyanların katili olan Colani'nin 11 Nisan'da Türkiye'ye gelişine tepki göstermek için bir basın açıklaması düzenledi.
Gençlik dinci faşizme karşı ayakta. Kadınlar ayakta. Geniş işçi ve emekçi kesimler ayakta. Tüm baskılara rağmen dimdik üzerine yürüyor dinci faşist iktidarın.
19 Mart'ta sokak gösterileriyle başlayıp kısa sürede bir halk ayaklanmasına dönüşen devrimci kitle eylemlerinden sonra bazı siyasal hareketlerin “devrimci odak” ya da “devrimci merkez” yaratmaktan, bunun acil bir sorun olarak gündeme geldiğinden söz etmeye başladıklarını görüyoruz.
Açlık, yoksulluk, işsizlik, derinleşen sefalet, geleceksizlik, olağanlaşan kitlesel gözaltı ve tutuklamalar, emperyalist saldırganlıklar, yıkım savaşları, tarifi olmayan acılar… 2025 1 Mayıs’ını dünya genelinde ve yaşadığımız topraklarda işte böylesi bir ortamda karşılıyoruz. Ancak egemenler böylesi bir tabloyu bize dayatırken, artık hiçbir şey kurguladıkları gibi gitmiyor. Sermaye egemenliği ve faşizmin her saldırısı toplumda daha güçlü mücadele etme isteği uyandırıyor.
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve zafer günü, kapitalizme karşı savaş günü 1 Mayıs geldi çattı! Ve emek cephesinin her büyük atılımında gözlerini çevirdiği Taksim, bir kez daha öncü işçilerin kilitlendiği hedef oldu.
19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın önce gözaltına alınıp arkasından tutuklanmasıyla başlayan, giderek bütün Türkiye'ye ve kısmen de Kürdistan'a yayılan bir halk ayaklanmasına dönüşen devrimci kitle gösterileri, önemli ölçüde geri çekildi.
Halk ayaklanması devam ediyor. Ara sıra hız keser gibi görünse de bu kimseyi aldatmasın; milyonlarca insanı sokaklara döken koşullar olduğu gibi orta yerde duruyor ve üstelik şiddetlenerek. Emekçi sınıfların, gençliğin, kadınların, Kürt halkının dinci faşist iktidara karşı ve açlık, yoksulluk üreten, bunu en uç noktalara kadar getiren sömürücü düzene karşı öfkeleri katlanarak büyüyor.
Emekçi kitlelerde sosyal yaşam diye bir şey kalmadı. Bu topraklarda kapitalist toplum, kendi tarihinin en büyük ekonomik krizini ve yıkımını yaşıyor.
Başta gençlik olmak üzere devrimci kitlelerin, yoksul, ezilen halkların ayaklanması olağanüstü bir hız kazanarak sürüyor. Olaylar, artık saat saat gelişiyor ve bu hıza yetişmek mümkün değil. Her sınıf, her toplumsal kesim kendi çıkarlarına uygun bir çıkış yolu arıyor.