< "İsmail Bahçeci Dosyasında Gerçekler Açığa Çıksın"

Cumartesi Anneleri'nin 978'inci hafta eyleminde Galatasaray Meydanı'nda yapılan açıklamada 29 yıl önce gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci'nin akıbeti sorularak, gözaltında kaybedilmesine ilişkin gerçeklerin açıklanması ve sorumluların yargılanması istendi.

Cumartesi Anneleri / İnsanları Galatasaray Meydanı'nda 978'nci kez gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ve karanfillerle gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sordu.

Ağır insan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda; devletlerin, etkili bir hukuk süreci yürüterek bu ihlallerle ilgili gerçeğin bilinmesini ve faillerin cezalandırılmasını sağlama sorumluluğu bulunduğu vurgulanan açıklamada "Devletin bu sorumluluğunu yerine getirmeyi reddetmesi, ihlallerin ve cezasızlığın tekrarlanmasına neden Devlet görevlilerini işaret eden suçlarda fail ve sorumluların eylemleri nedeniyle hesap vermediği her vakanın Türkiye’yi insan haklarından, demokrasiden, hukuk devleti olmaktan uzaklaştırdığı belirtildi.

Bu hafta 978'inci kez gözaltında kaybedilen yakınlarının bulunması ve sorumluların cezalandırılması için Galatasaray Meydanı'nda olduklarını belirten kayıp yakınları, İsmail Bahçeci'nin akıbetini sordu.

90’lı yılların başında üniversite öğrencilerinin YÖK sistemine karşı demokratik, özerk ve katılımcı bir üniversite talebiyle dernekler kurarak örgütlenmeye başladığı, Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi İsmail Bahçeci'nin de bu örgütlenme içinde yer aldığı ifade edilen açıklamada Bahçeci'nin Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanı olduğu ve politik eylemleriyle öne çıkan her öğrenci gibi ağır baskılara maruz kaldığı, defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 1993 yılında hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve polis tarafından aranmaya başlandığı aktarıldı.

Bahçeci Ailesinin Avcılar’daki evine polis baskınlar düzenlediği, bu nedenle İsmail Bahçeçi'nin evden ayrıldığı Kardeşinin acil durumlarda kendisine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu İsmail'e verdiği, 24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdiği aktarılan açıklamada "Baba Şehmus Bahçeci, hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildiği belirtildi.

Bu sırada kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri, polis tarafından basıldı. “Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı” denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı.

1995 Ocak ayında da Ankara’da gözaltına alınan M.Y. sorguda, ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ diye tehdit edildiğini kamuoyuna duyurdu. 24 Aralık’tan sonra Bahçeci Ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı. Fatma ve Şehmus Bahçeci, devletin her kademesinde yetkililerle görüştü. İsmail’in gözaltında kaybedilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirildi. İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kaldı; Devlet yükümlülüklerini yerine getirmedi.

29 yıldır İsmail Bahçeçi'nin akıbetinin karanlıkta bırakıldığı ve kaybedenlerin cezasızlıkla korunduğu vurgulanan açıklamada "978. haftamızda bir kez daha İsmail Bahçeci dosyasında maddi gerçeğin açığa çıkmasını, suçun fail ve sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmalarını sağlayacak etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi için adli makamları göreve çağırıyoruz" denildi. Cumartesi İnsanları bir kez daha, kaç yıl geçerse geçsin İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceklerini vurguladı.