< Sağlık İşçilerinden Üniversite Yöneticilerine Hak Gaspı ve Yolsuzluk Kupası

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sağlık emekçileri hak gaspları, işsizlik ve yolsuzluğa, İşkur aracılığıyla taşeron çalışmaya karşı basın açıklaması yaptı.

İSTANBUL - İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık işçileri işten atmalara, taşeron çalışmaya, yolsuzluğa karşı basın açıklaması düzenledi.

İşçilerden bir kısmı Çapa Hastanesi'nin karşısından 150 metre kadar ajitasyon konuşmalarıyla yürüyerek Çapa Hastanesi önüne geldi. Burada hastane bahçesinin parmaklıklarına "Zafer Açıkgözoğlu'nu Unutmayacağız - Çapa İşçi Meclisi", "Verilen Sözler Tutulsun İşe İade Mahkeme Kararları Uygulansın Sınavsız Koşulsuz Feragatsiz Gerçek Kadro İstiyoruz" yazılı pankartlar asıldı. İşçiler ise "Mahkeme Kararları Uygulansın Haksız Hukuksuz Keyfi Uygulamalar Son Bulsun Atılan İşçiler Geri Alınsın" diyerek pankartı açtı.

İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden bir grup da Patronların Ensesindeyiz Ağı imzasıyla "Hukuksuzluğa Karşı İşçilerin Yanındayız" yazılı ozalitle katıldı.

Hastanedeki besin zehirlenmesine ilişkin sahte raporu ortaya çıkarmasının ardından işten atılan Cemal Bilgin konuşmasına kendisine kanalizasyon temizletilmesinden enfeksiyon kaparak dolayı enfeksiyon kaparak  karaciğer yetmezliği yaşayan, karaciğer nakli sonrası yaşamını yitiren Zafer Açıkgözoğlu'nu  anarak başladı. Bunun taşeron çalışmaya dayalı bir iş cinayeti olduğunu belirten Bilgin hastanede et yolsuzluğu, hak gaspları, iş cinayetleri ve son olarak kemoterapi ilaçlarının çalınması gibi pek çok yolsuzluk ve hukuksuzluk yaşandığını anlattı.

İşkur aracılığıyla işe başlayan sağlık işçilerinden Zehra Altan, kamu yararına işe alınan İşkur işçileri olarak 5 ay 28 gün sürelerle çalıştırıldıklarını, kışın ortasında işten çıkarıldıkları için ev kiraların ve elektrik, su fatularını ödeyemediklerini ve İşkur'dan düzenli güvenceli iş istediklerini belirtti. Çalışma Bakanlığı'nın 'işsizlik oranlarının düştüğü' yönündeki açıklamalarını hatırlatan Altan, belirli zamanlarda düşüşler olabileceğini ama bunun geçici bir durum olduğunu vurgulayarak "Bizler bunu hak etmiyoruz ve güvenceli çalışma şartları sağlanıncaya kadar da mücadele edeceğiz. Baskıları bizi yıldıramayacak" dedi.

Ardından Cemal Bilgin, üniversite ve hastane yönetimi, özel güvenlik yönetimine, işten çıkarma, hak gaspları ve yolsuzlukları görmezden gelen tutumları nedeniyle ödülü hak ettiklerini ifade etti. Getirdikleri bir kupayı eline alarak "Bu kupayı hak ettiniz sizlere armağan ediyoruz" dedi.

Üniversite ve hastanedeki işten atmalar, sürgünler, hak gaspları, taşeron çalışmaya ve yolsuzluğa karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini belirterek, emek verip dürüstçe çalışanların kalacağını  hak gaspları ve yolsuzluk yapanların da bir gün hesap vereceğini belirtti.