Yazdır

BM Güvenlik Konseyi 5 Ağustos günü Kore Halk Cumhuriyeti’nin caydırıcı bir nükleer program geliştirmesini engellemek amacıyla Demokratik Kore Cumhuriyeti’ne karşı ağır ekonomik yaptırımlar uygulama kararını oybirliği aldı. Güvenlik Konseyi Birleşik Devletler, Fransa, Britanya, Rusya ve Çin gibi veto hakkı olan kalıcı 5 üye tarafından yönetiliyor. Güvenlik Konseyi’ne sadece iki yıllığına ve veto hakkı olmadan 10 ülke daha katılabiliyor. Konsey’in 5 kalıcı üyesi ise aynı zamanda dünyanın en çok silahlı ülkeleri.

Silahlanma yarışını Birleşik Devletler başlattı ve İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda 200.000’den fazla Japon sivili öldüren korkunç silahları kullanan tek ülke ABD’dir. Soğuk Savaş uzun zamandır bitmiş olmasına rağmen ABD hala operasyonel kullanım için elinde yaklaşık 7000 savaş başlığı bulundurmaktadır. Bu kadar nükleer gücü elinde bulunduran güçlerin Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni kendi nükleer caydırıcılığını oluştururken ‘dengesiz’ ve ‘saldırgan’ olmakla suçlaması ironiktir. ABD’ye karşı kendi nükleer silahlarını geliştiren Çin ve Rusya’nın ise emperyalistlerle aynı oylamada yer alması utanç vericidir.

1950’den 1953’e kadar ABD Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni yıkmak için çok çabaladı. O dönemde dünyadaki herhangi bir ülkeden çok daha yoğun bir bombardımana uğradı. Bombalar konvansiyonel iken, Kore Savaşı boyunca nükleer silahların kullanılma tehdidi özellikle General Douglas MacArthur tarafından defalarca yapıldı. Ama Kore halkı büyük bir kahramanlık ve cesaretle savaştı. Sonunda ABD Kuzey Kore’yi işgal etme ve ülkenin liderliğini yok etme çabalarından vazgeçmek zorunda kaldı. Birleşik Devletler 1953 yılında ateşkes imzaladı, fakat ABD’nin ilişkileri Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ile hiç düzelmedi. Tam tersine, Pentagon da Güney Kore’de varlığını büyük ölçüde sürdürdü ve Güney Kore halkının büyük protestoları sonucunda ABD tarafından yerleştirilmiş nükleer silahlar bölgeden çıkarıldı. Birleşik Devletler burjuva medyasının ülkenin kendi savunmasını geliştirmesi konusunda destekleyen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti liderlerini dengesiz davranmakla suçlarken, bahsetmeden üzerinden atladığı nokta da budur. Peki burjuva Amerikan medyasının, askeri teknolojiye çok büyük paralar harcayan MacArthur, Başkan Harry Truman veya herhangi bir başka emperyalist lider hakkında bir şey dediğini hiç duydunuz mu? Ve bu asker harcamalar, savunma amaçlı değil ABD emperyalizminin dünya üzerindeki egemenliğini sağlamak için yapılıyor. Beyaz Saray’ın pis işleriyle sürekli ilgilenen Trump yönetimi ve Pentagon generalleri BM Güvenlik Konseyi’nin kararının Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni yıldırabileceğini düşünmüş olabilir.

Bu boş bir hayal! Aşağıda Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti hükümet yetkililerinin Güvenlik Konseyi’ndeki oylamaya karşı tepkilerinden yaptığımız alıntılar tam tersini gösteriyor:

“BM’nin ‘yaptırım çözümü’ Kore Halk Cumhuriyeti’nin egemenliğine yönelik alçakça bir ihlal ve açık bir meydan okumayı oluşturmaktadır. ‘

“Kore Halk Cumhuriyeti’nin ülkenin egemenliğini korumak ve ulusun Birleşik Devletler’in saldırgan ellerinden korunarak var olma hakkını savunmak için oluşturulacak haklı ve meşru bir savunma sistemi için gerekli olan nükleer güç, en güçlü önlemdir.

“Birleşik Devletler, Kore Yarımadası’ndaki durumu nükleer savaşa sürüklemeye çalışıyor, bölgeye misilleme olarak füzeler sevk ederek ve yarımadaya devasa büyüklükte stratejik ekipmanlar getirerek bunalımı derinleştiriyor.

“Birleşik Devletler bu durumu kullanarak BM Güvenlik Konseyi’ni maniple ederek her zamankinden daha alçakça davranıp ‘yaptırımlar’ ile çözüm üretmeye çalışarak ve ticaret faaliyetlerini ve alışverişi engelleyerek, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni ablukaya alarak dünyadan izole edip kendi çizgisine getirmek için boyun eğdirmeye çalışmaktadır.

“Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ihtiyaç duyduğu her şeyi uzun yıllar boyunca ağır yaptırım koşulları altında ve zorlu mücadelelerle, ABD’nin senelerdir süren tahrik ve sataşmalarına karşı çoktan elde etti. Düşman güçler tarafından yeni uygulanmaya başlanan bu yaptırım türlerinin Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni biraz olsa sarsacağı veya pozisyonunu değiştireceği düşüncesi çok umutsuz bir bekleyiştir.

“Kore Halk Cumhuriyeti’nin savunmacı önlemlerini tanımlarken, ‘barış’ ve ‘güvenlik’ karşı dünyanın geri kalanının ya ABD sömürgesi olacağı ya da saldırganlığı sonrası onun kurbanı olacağı ifadeleri gangster mantıklı bir yaklaşımdır.

“ABD’nin düşmanca yaklaşımları ve nükleer tehdidi devam ettiği sürece, KDHC kendi nükleer caydırıcılığını pazarlık masasında asla görüşmeyecek veya seçtiği nükleer gücü geliştirme yolundan asla taviz vermeyecektir. Birleşik Devletler, bu toprakları kan ve ateşin kavurduğu trajik bir savaşa sürükledi ve hiçbir güç bu kadar süre geçmesine rağmen KDHC’yi ideolojisinden ve sisteminden vazgeçirmeyi beceremedi.

“Birleşik Devletler ihtiyatlı davranmayı bırakır ve KDHC’yi dikkatsiz davranışları ile baskı altına almayı sürdürmeye çalışırsa, her türlü etkili aracı ve yöntemi kullanmaktan tereddüt etmeyeceğiz.

“KDHC iki cephede de eşzamanlı büyümeyi sürdürmeye devam edecek, barışı savunmada sürdürülebilirlik ve en küçük bir taviz vermeden bile yolun sonuna kadar gitmeyi hedeflemek.”

Savaş tehditlerini durdurun!

ABD, Kore’den Elini Çek!

Workers.org’dan çevrilmiştir.