Çıraklık okulları diye bildiğimiz ama çocuk işçiliğinin yasallaştırılmasından başka bir şey olmayan Mesleki Eğitim Merkezi / MESEM adlı proje 2022 yılında MEB tarafından başlatıldı.
HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak Kürdistan’a ve Kürt halkına yönelik saldırıları protesto etti.
Davul zurna çalarak ilan ettiler işgal saldırısının gelişini. Bilinen, görülen bir olguydu bu. Hakan Fidan, İbrahim Kalın mekik dokuyup durdular bölgede. Daha seçimlerden önce cümle cihana duyurdular.
Kocaeli İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi (İSİG), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda eylem yaparak çocuk işçiliğe, gençlerin güvencesiz çalıştırılmasına son verilmesi için mücadele çağrısı yaptı.
2024 1 Mayıs’ı yaklaşırken İstanbul’un işçi, emekçi bölgelerinde, kent meydanlarında 1 Mayıs çalışmaları hız kazanmış durumda.
Kadın işçilerin öncülüğünde şekillenen Agrobay Seracılık‘taki mücadele, içeride kalan ödenmeyen ücret ve yıllık izin alacaklarının ödenmesiyle ilk önemli kazanımını elde etti. Agrobay Seracılık’ta sendikaya üye olmanın bedeli işçilere kod 46 ile...
Basına yönelik saldırılar devam ediyor. Günün ilk saatlerinden itibaren, Kürt medyasına ve emekçilerine yönelik saldırılar başladı.
İzmir Kemalpaşa’da bulunan Abalıoğlu-Lezita’da greve çıkan işçilerin mücadelesi 50’li günlerine ulaştı.
Çocuk ve genç işçiliğine ve iş cinayetlerine karşı eyleme geçen İSİG Meclisi, çocuk işçiliğin yasaklanması, eğitime verilen bütçenin artırılması, MESEM projesine son verilmesini istedi. İSİG Meclisi ayrıca, çocuk işçiliğine karşı 1 Mayıs'ta tüm...
Kadıköy'de açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Ocak ayında söz verilen taban maaşı haklarını sordu. Öğretmenler haklarından vazgeçmediklerini ve alıncaya kadar her yerde olmaya devam edeceklerini vurguladı.
2007 yılında, Sibelimizin annesi Sakine Sürücü ile yapılan bir söyleşiyi, ve annemizin anlatımlarını paylaşıyoruz:
“İnsanın idealleri uğruna yaşamasıyla, ölmesi arasında bir fark görmüyorum”... Ölüm Orucu eylemlerinde, eyleminin 122. gününde ölümsüzleşen Sibel Sürücü’nün sözleriydi bu sözler...
Aralarında Mücadele Birliği Platformu’nun da yer aldığı 2024 1 Mayıs Taksim Platformu, 1 Mayıs’ın tarafı olan tüm güçlere çağrı yaparak bu sene 1 Mayıs’ın Taksim’de kitlesel olarak geçebilmesi için bir çağrı yayınladı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri 995. hafta eylemlerinde, 14 Nisan 1995 tarihinde Van'da JİTEM tarafından beyaz Toros'la kaçırılarak gözaltında kaybedilen iş insanı Kadir Keremoğlu'nun akıbetini sordu.
Filistinli sendikalar, tüm emek örgütlerini, “1 Mayıs'ta Filistin'in Kurtuluşuyla Dayanışma İçin” bu çağrıyı imzalamaya ve 2024 1 Mayısını “Filistin Direniş İşçileri Günü” olarak kutlamaya davet ediyor.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde eğitim gören Moleküler Biyoloji ve Genetik/Biyoloji bölümü ögrencileri depremde hasar gören binalarda eğitim göremeyeceklerini belirterek eylem yaptı. "Bu binada can güvenliğimizin yok" dedi.
İSTANBUL - 26 Eylül'de İstanbul'a meydana gelen 5.8 şiddetindeki depremde hasar gören Çapa'da bulunan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde eğitim gören Moleküler Biyoloji ve Genetik/Biyoloji bölümü ögrencileri depremde hasar gören binalarda eğitim göremeyeceklerini belirterek eylem yaptı.
"Çığlıklarımızı Duymadan Sesimizi Duyun!"
"Deprem sonrasında farkettik ki bu binada can güvenliğimizin yok" diyerek eğitim görmeleri için yapımını 5 yıldır bekledikleri binanın da başka birime verilecek olmasına tepki gösterdi. Fen Fakültesi bahçesinde toplanan öğrenciler "Bilim Enkaz Altında", "Çığlıklarımızı Duymadan Sesimizi Duyun", "İ.Ü. Binama Dokunma", "Ölmek İstemiyoruz Bilim Yapmak İstiyoruz", "Sesimizi Duyan Var mı?", "Labaratuvar Önlüğümüz Kefenimiz Olmasın" yazılı dövizler taşıyarak binaların yıkılma tehlikesine dikkat çektiler.
"Eğitim Hakkımız da Yaşam Hakkımız da İhlal Ediliyor"
"Biz İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde eğitim gören Moleküler Biyoloji ve Genetik/Biyoloji bölümü ögrenciieri olarak 1453'den itibaren eğitim veren köklü bir üniversitenin organize eksikliginden dolayı yıllardır ciddi sorunlarla karşılaşmaktayız" diyen öğrenciler, dershane ve laboratuvar yetersizliğinden dolayı eğitim/öğretim haklarının sekteye uğratıldığını ve öncesinde depreme dayanıksızlık belgesi verilmiş olan Sosyal Bilimler binasında ders görmeye mecbur bırakılarak yaşam haklarının da ihlal edildiğini söyledi.
"Değil Sosyo-Kültürel Ortam Can Güvenliğimiz Yok"
"Bu durum yalnız biz öğrencileri değil, o dersliklerde bize eğitim vermeye çalışan hocalarımızı da büyük bir yükün altına sokmaktadır" diyerek öğretmenlerinin durumunu da dikkate alan öğrenciler, bir üniversitenin sosyo-kültürel ortamı, eğitim ortamını sağlaması gerekirken can güvenliklerinin dahi sağlanamadığına ve tehlikede olduğuna dikkat çektiler.
"5 Yıldır Beklediğimiz Bina Diş Hekimliği'ne Verildi"
Bugüne kadar herhangi bir platformda sesimizi duyurmamamızın nedeni 1974 yılından beri bize ait olan, 1999 depreminde hasar gördüğü gerekçesi ile yıkılan bölüm binası yerine yeni yapılan bina inşaatının 5 yıldır sürüyor olup bize geri verilecek olmasıdır. Ancak an itibari ile bu binanın, Diş Hekimliği Fakültesi'ne bir gecede rektörlük tarafından tahsis edildiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu durum, Diş hekimliği fakültesinin mağduriyetini çözmek yerine bizi mağdur ederek, bölümümüze ait binaya geçmek yerine depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boşaltılmış binalarda ders görmeye mecbur etmektedir.
"Neden Hasarlı Binalara Mahkum Ediliyoruz?"
İnşaat halindeki alanda iki bina bulunduğunu, Su Bilimleri Fakültesi'ne bina ile Fen Fakültesi'nden; Moleküler Biyoloji ve Genetik ve Biyoloji bölümlerine binalar olduğunu aktaran öğrenciler "Durumun çözüm olanaklarindan biri hali hazırda Fen Fakültesi içerisinde fakültesi bulunan ve deprem hasarı bulunmayan Su Bilimleri Fakültesi'ne keyfi bir șekilde tahsis edilen binaya, Diş Hekimliği Fakültesi'nin yerleştirilmesidir. Bununla birlikte tarafların mağdur olmadıği alternatif çözümler mevcuttur. O halde rektörlüğe soruyoruz: Sorunun alternatif çözümleri bulunurken neden Moleküler Biyoloji ve Genetik/Biyoloji öğrencileri defalarca mağdur edilmektedir?" dedi.
Öğrenciler, eğitim, öğretim ve araştırma yapmalarının engellenmekte olduğunu ve herhangi bir çözüm sunulmadığı sürece hakları olanı savunmaya devam edeceklerini belirterek dersliklerine gitmeyerek bahçede bekleyişlerini sürdürüyor.