Beklenti, dinci faşist iktidarın başının Bağdat seferinden sonra saldırının başlayacağı idi. Hayır, beklemediler! ...

Ayranımız yok içmeye... Bu defa hükümetin gündeme getirdiği konu, ihtiyaç sahibi ülkelere un ve bakliyat göndereceği oldu...

Kendi ülkesinde insanlar “askıda ekmek”e muhtaç durumda iken, yüz binlerce kişi sadece kredi kartlarıyla, borçlarla yaşamını idame ettirirken, “büyük bonkörlükle” ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı yapıyoruz!

TMO'nun temin edeceği 110 bin ton un, yeşil mercimek ve nohut, Kızılay ve AFAD tarafından ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacakmış. Kimlere diye bakacak olursak ilk sıradaki ülkelerden biri Suriye... Evet, yıllardır işgal ettiğimiz, halkının akın akın topraklarını terk ettiği, kaynaklarının peyderpey Türkiye'ye taşındığı Suriye... Buğday-arpa silolarının yağmalandığı Suriye -hadi Rojava'yı da dahil edelim- zeytin ağaçlarının zeytinlerin yağmalandığı, hayvanların çalındığı, girilen her yerleşim yerinde ürünlerin yağmalandığı, halklarının dünyanın dört bir köşesinde mülteci konumuna düşürüldüğü, yoksullukla boğuşmak zorunda bırakılan Suriye'ye... Neyse, resmi hikayeyi bırakalım ve bunu oradaki tosuncuklara gidecek yardım diye okuyalım.

Hemen ardından bir diğer haberi okuyoruz gazetenin sayfalarını çevirip. Diyor ki, buğdayın ithalatında gümrük vergisi sıfırlandı! Makarnalık durum buğday, adi buğday, kızıl buğday, mahlut, beyaz arpa, matlık arpa ve mısır ithalatında uygulanan gümrük vergisi 31 Aralık'a kadar sıfırlandı. Yani dışarıdan o hiç yüzüne bakmadığımız dövizle buğday alalım, un yapalım ve ihtiyaç sahiplerine hibe edelim... Türkiye'nin zaten dışarıya olan döviz borcu almış yürümüş birkaç milyon dolar daha eklense fark etmez. Yeter ki dışarıda beslenmesi gereken boğazlar aç kalmasın, isyan etmesin...

Gazetenin bir sayfasını daha çeviriyoruz ve okuyoruz: Erdoğan’ın maaşına zam geldi! Cumhurbaşkanlığı idaresine ayrılan bütçe 4 milyar 39 milyon 453 bine çıkarılıyor. Erdoğan’ın maaşı ise 88 bin TL olacak. Haber bu kadar. Herhangi bir yorum yapmamıza gerek yok, Bütçe tartışmalarının sürdüğü, Saray'ın bütçesinin de bilmem kaç kat arttığı haberlerini de buna ekleyecek olursak, yapacağımız her yorum, söyleyeceğimiz her söz cumhurbaşkanına hakaret davası olarak geri dönecek...

Bir diğer haber, KYK borçları silinmezse Ankara’ya yürüyecekler diyor. Mezun olan yüzbinlerce üniversiteli artık iş aramaktan umudunu kesti, sadece borçlarını nasıl ödeyeceklerini düşünüyor. 5 yıllık bir avukat, 13-14 bin liraya ulaşan KYK borcunun, en son vergi affı çıktığında ancak yarısını ödeyebilmiş. 2 yıldır çalışan bir mimar ise geçinebilmekle uğraştığını, 11 bin liraya ulaşan KYK borcunu ödemeye ise hiç başlayamadığını anlatıyor.

Sonraki habere atlıyoruz, Kredi batağı büyüyor: Yapılandırma da kar etmedi diyor. Koronavirüsle mücadele önlemleri kapsamında pek çok şirket kepenkleri kapatmamak için borçlarını yapılandırdı, ancak onları da ödemekte sorun yaşadı. Tv haberlerinde sık sık esnafın durumuna ilişkin röportajlar görüyoruz. Bazen tüm gün siftah yapamadıklarını ya da günü 15-20 lirayla kapattıklarını anlatıyorlar. Ve daha ödenmesi gereken elektrik, su, kira, vergisi olduğunu sıralıyorlar ard arda... Günü borçlanarak kapatan küçük esnaf, borcu borçla ne kadar süre daha yürüteceğini bilmiyor...

Bugünkü tabloyu üç beş ay önce pandemi başgösterdiğinde de yaşamıştık. Virüsün yayılmasını hiçe sayan hükümet, güleryüzle, olanca bonkörlüğüyle Avrupa vb ülkelere maske ve tıbbi teçhizatları yüksek fiyatlara sattı ya da hibe etti. Covid-19 pandemisinin kıyılarımızı olanca gücüyle dövmeye başladığı günlerde ne halka maske, ne sağlık çalışanlarına koruyucu kıyafet bulunamaz duruma gelinmişti. Bugünlerde yaşanan grip aşısı mevzuu da bu sahnenin bir devamı.

Halkının durumunu ya da ihtiyaçlarını zerre umursamadıklarını biliyoruz. Ve bunun nedeninin emek-sermaye uzlaşmaz çelişkisinden kaynaklandığını da biliyoruz. Ve şunu da biliyoruz: Bu çelişki sınıflardan birinin yok edilmesiyle ortadan kalkacak.

Çorlu'da 25 kişinin can verdiği tren kazası davasında karar çıktı. Dönemin TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan'a 15 yıl, Levent Meriçli'ye taksirle ölüme sebebiyetten 9 yıl 2 ay, Mümin ...

Beş yıl önce İşçi Temsilcileri Konseyi Hazırlık Komitesi toplantılarının birinde serbest kürsüye çıkan bir işçi, “İlk defa buradayım, bu taraftayım. Yıllardır işçiyim, send...

1 Mayıs yaklaşırken sendikaların 1 Mayıs çalışmaları ve çağrıları da yoğun bir biçimde devam ediyor. ...

  Özel Evrim Okulları'nda öğretmenlik yaparken sendikal nedenle işten çıkarılan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali'nin açtığı işe iade davası İstanb...

“İnsanlık onuru için Ermeni Soykırımı ile yüzleşelim, faşizmle hesaplaşalım” diyen HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan 1915 yılının Ermeni halkımıza karşı soykırımının başla...

İHD İstanbul Şubesi, "Ermeni soykırımı tanı, af dile, tazmin et" diyerek Ermeni soykırımının 109. yılında bir basın toplantısı düzenledi. ...

Çıraklık okulları diye bildiğimiz ama çocuk işçiliğinin yasallaştırılmasından başka bir şey olmayan Mesleki Eğitim Merkezi / MESEM adlı proje 2022 yılında MEB tarafından başlat...

HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak Kürdistan’a ve Kürt halkına yönelik saldırıları protesto etti. ...

Davul zurna çalarak ilan ettiler işgal saldırısının gelişini. Bilinen, görülen bir olguydu bu. Hakan Fidan, İbrahim Kalın mekik dokuyup durdular bölgede. Daha seçimlerden önce cümle c...

Arama

 

LENİNİST TEORİ

ÖNSÖZ

           Tüm Sayılar

Yeni Kitaplarımız

E-Kitap

Tüm E-Kitaplar için resme tıklayınız...

Devrimin Çağrısı

 

Editoryal 2023-2

 

Zafere Kadar Genç Yoldaş

Ukrayna Kimin Savaşı

 

Dergilerle Kısa Tarih