Beklenti, dinci faşist iktidarın başının Bağdat seferinden sonra saldırının başlayacağı idi. Hayır, beklemediler! ...

Yok; bu defa üzerinde duracağımız “varlık-yokluk” Türk devletinin “beka sorunu” değil. Burada üzerinde duracağımız “varlık-yokluk”, zenginlik- fakirlik meselesidir. Hani şu bütün sınıflı toplumların kaçınılmaz yazgısı... Hani şimdi bize “tanrı kelamı gibi” kabul ettirilmeye çalışılan; kadermiş gibi lanse edilen; büyük bir tevekkül içinde boyun eğmemiz vazedilen şey...

Yüzyıllardır zenginliği elinde bulunduranlar, yoksullara hep aynı masalı anlattılar: Bizim zengin oluşumuz da sizin fakir oluşunuz da hep takdir-i ilahidir! Ve sakın ola ki buna isyan etmeyin! Sessizce sineye çekin kabullenin; itiraz etmeyin ki, öteki dünyada ödüllendirilesiniz! Aza tamah etmeyen çoğu bulamaz!

Ve tabii bu masala inanıp “Ne varlığa sevinirim / ne yokluğa yerinirim / aşkın ile avunurum / bana seni gerek seni” diyerek kendini tamamen “takdir-i ilahi”ye bırakanlar da az değildir!

Yıllar yılı tüm sınıflı toplumlarda sınıflar savaşı bu tür argümanlarla baskılandı; ayağa kalkanlar “isyankar şeytan”a uymakla suçlandı; “kaderine boyun eğenler” kutsandı, takdir edildi! “Cennetin Krallığı”nın onlara verileceği söylenip durdu. Ve böylece düzen sağlandı; takdis edildi!

Kısa bir süre önce Dıyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın bir sözü sosyal medyada dolanıyordu. Diyanet İşleri Başkanı’nın “Fakirler cennette, şehit mertebesine yakın yedi kat yüksekte olacaklar. Belki de biz onları kıskanacağız” dediği iddia ediliyordu. Yani ne kadar çok fakir olursanız “cennetteki yeriniz” o kadar yükseliyor! Bu hesapla kıskanan değil de kıskanılan olmak için yarışmak gerekiyor! Ama gelin görün ki, gerçeklik tam tersi...

Televizyonlarda iftar programları yapan ve seyircilerden gelen soruları cevaplayan Yasin Hatipoğlu, Ehli Beyt’in nasıl “bir lokma bir hırka” ile yaşadığını anlatıyor herkese; ama gelin görün ki, kendisi sefahat içinde yaşıyor!

Ve en son Beştepe’de düzenlenen Camiler ve Dini Görevliler Haftası dolayısıyla bir konuşma yapan RTE, “Müslümanın görevi varlıkla şımarmamak, yoklukta sabretmektir” diyor ve bu dünyanın albenisine kendini kaptırmamak gerektiğini söylüyor.

Şimdi birilerinin çıkıp “bu sınav dünyası”nda birilerinin neden zenginlikle, şatafatla ödüllendirilerek sınanırken birilerinin yoksullukla, sefaletle sınandığını sorması gerekiyor.

Sahi neden?

Çorlu'da 25 kişinin can verdiği tren kazası davasında karar çıktı. Dönemin TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan'a 15 yıl, Levent Meriçli'ye taksirle ölüme sebebiyetten 9 yıl 2 ay, Mümin ...

Beş yıl önce İşçi Temsilcileri Konseyi Hazırlık Komitesi toplantılarının birinde serbest kürsüye çıkan bir işçi, “İlk defa buradayım, bu taraftayım. Yıllardır işçiyim, send...

1 Mayıs yaklaşırken sendikaların 1 Mayıs çalışmaları ve çağrıları da yoğun bir biçimde devam ediyor. ...

  Özel Evrim Okulları'nda öğretmenlik yaparken sendikal nedenle işten çıkarılan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali'nin açtığı işe iade davası İstanb...

“İnsanlık onuru için Ermeni Soykırımı ile yüzleşelim, faşizmle hesaplaşalım” diyen HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan 1915 yılının Ermeni halkımıza karşı soykırımının başla...

İHD İstanbul Şubesi, "Ermeni soykırımı tanı, af dile, tazmin et" diyerek Ermeni soykırımının 109. yılında bir basın toplantısı düzenledi. ...

Çıraklık okulları diye bildiğimiz ama çocuk işçiliğinin yasallaştırılmasından başka bir şey olmayan Mesleki Eğitim Merkezi / MESEM adlı proje 2022 yılında MEB tarafından başlat...

HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak Kürdistan’a ve Kürt halkına yönelik saldırıları protesto etti. ...

Davul zurna çalarak ilan ettiler işgal saldırısının gelişini. Bilinen, görülen bir olguydu bu. Hakan Fidan, İbrahim Kalın mekik dokuyup durdular bölgede. Daha seçimlerden önce cümle c...

Arama

 

LENİNİST TEORİ

ÖNSÖZ

           Tüm Sayılar

Yeni Kitaplarımız

E-Kitap

Tüm E-Kitaplar için resme tıklayınız...

Devrimin Çağrısı

 

Editoryal 2023-2

 

Zafere Kadar Genç Yoldaş

Ukrayna Kimin Savaşı

 

Dergilerle Kısa Tarih