Özel Evrim Okulları'nda öğretmenlik yaparken sendikal nedenle işten çıkarılan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali'nin açtığı işe iade davası İstanbul 11. İş Mahkemesi'nde bugün görüldü. Şahitlerin tümünün dinlenmesi...
“İnsanlık onuru için Ermeni Soykırımı ile yüzleşelim, faşizmle hesaplaşalım” diyen HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan 1915 yılının Ermeni halkımıza karşı soykırımının başlangıç tarihi olduğunu söyledi. HBDH’ın açıklaması şöyle:
İHD İstanbul Şubesi, "Ermeni soykırımı tanı, af dile, tazmin et" diyerek Ermeni soykırımının 109. yılında bir basın toplantısı düzenledi.
Çıraklık okulları diye bildiğimiz ama çocuk işçiliğinin yasallaştırılmasından başka bir şey olmayan Mesleki Eğitim Merkezi / MESEM adlı proje 2022 yılında MEB tarafından başlatıldı.
HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak Kürdistan’a ve Kürt halkına yönelik saldırıları protesto etti.
Davul zurna çalarak ilan ettiler işgal saldırısının gelişini. Bilinen, görülen bir olguydu bu. Hakan Fidan, İbrahim Kalın mekik dokuyup durdular bölgede. Daha seçimlerden önce cümle cihana duyurdular.
Kocaeli İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi (İSİG), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda eylem yaparak çocuk işçiliğe, gençlerin güvencesiz çalıştırılmasına son verilmesi için mücadele çağrısı yaptı.
2024 1 Mayıs’ı yaklaşırken İstanbul’un işçi, emekçi bölgelerinde, kent meydanlarında 1 Mayıs çalışmaları hız kazanmış durumda.
Kadın işçilerin öncülüğünde şekillenen Agrobay Seracılık‘taki mücadele, içeride kalan ödenmeyen ücret ve yıllık izin alacaklarının ödenmesiyle ilk önemli kazanımını elde etti. Agrobay Seracılık’ta sendikaya üye olmanın bedeli işçilere kod 46 ile...
Basına yönelik saldırılar devam ediyor. Günün ilk saatlerinden itibaren, Kürt medyasına ve emekçilerine yönelik saldırılar başladı.
İzmir Kemalpaşa’da bulunan Abalıoğlu-Lezita’da greve çıkan işçilerin mücadelesi 50’li günlerine ulaştı.
Çocuk ve genç işçiliğine ve iş cinayetlerine karşı eyleme geçen İSİG Meclisi, çocuk işçiliğin yasaklanması, eğitime verilen bütçenin artırılması, MESEM projesine son verilmesini istedi. İSİG Meclisi ayrıca, çocuk işçiliğine karşı 1 Mayıs'ta tüm...
Kadıköy'de açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Ocak ayında söz verilen taban maaşı haklarını sordu. Öğretmenler haklarından vazgeçmediklerini ve alıncaya kadar her yerde olmaya devam edeceklerini vurguladı.
2007 yılında, Sibelimizin annesi Sakine Sürücü ile yapılan bir söyleşiyi, ve annemizin anlatımlarını paylaşıyoruz:
“İnsanın idealleri uğruna yaşamasıyla, ölmesi arasında bir fark görmüyorum”... Ölüm Orucu eylemlerinde, eyleminin 122. gününde ölümsüzleşen Sibel Sürücü’nün sözleriydi bu sözler...
Kürt halkını aşağılamanın bir ifadesi olarak, onun iradesini asla tanımayacaklarının ilanı olarak Amed, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanları, 19 Ağustos sabahı görevden alındı, yerlerine kötü ünlü kayyumlar atandı. Henüz sabır taşı çatlamasa da, bugüne kadar biriken çok yönlü öfkenin kısmi patlamasına vesile oldu bu faşist saldırı. Protesto gösterileri yayıldı. Sokaklar hareketlendi, gençler polisle kapıştı. Geniş kampanyalar örgütlendi.
Tüm bunların yanında parlamentarizm batağında debelenen HDP ve küçük burjuva sosyalizmi tarafından “23 Haziran ruhu” göreve çağrıldı, CHP’ye mavi boncuklar dağıtıldı ama... Kılıçdaroğlu basının karşısına çıkarak “protesto gösterilerini doğru bulmuyoruz” açıklaması yaptı!
Bir “aldatılmışlık hissi” tüm benliğini kaplarken Kürt halkının, HDP ve küçük burjuva sosyalizmi uzlaşma çabalarını son raddeye çıkararak CHP’yi “zorlamaya” başladı! İmamoğlu “Batman’a düğüne giderken” Amed’e uğrayıverdi! Tabii Atatürk portresini de hediye etmeyi ihmal etmeden! Kayyumlara karşı açıklama yaptı, 23 Haziran’ı hatırlattı. “İşte demokrasi ittifakının fotoğrafı, nihayet!” diye servis edildi fotoğraflar. CHP İstanbul örgütü HDP’lilerle birlikte Taksim’de 1 Eylül bildirileri dağıttı. Kılıçdaroğlu “Kürtçe eğitim açılımı” yaparken, CHP Gençlik Kolları Başkanı “kayyumu kabul etmiyoruz” dedi. Nihayet “demokrasi ittifakı” şekilleniyordu işte!Ve şimdi etekleri zil çalarak umutla haykırıyor küçük burjuva sosyalizmi: “CHP’de on yıllardır gelişmekte olan bir iç dinamik artık partiyi bir paradigma değişiminin eşiğine getirdi!”
“İç dinamiğin” CHP’yi bir yere getirdiği falan yok, ama sürecin sizi bir yerlere getirdiği muhakkak! “Demokrasi ittifakı” yolunda ulaştığınız nokta, tekelci sermayenin siyasal temsilcilerinin hemen yanıdır artık! Sermayenin “ölümü gösterip sıtmaya razı etme” stratejisi o kadar işe yaramış ki üzerinizde, CHP eliyle toplumsal hareketin çevrelenmesini kendi politikanızın başarısı olarak görüyor ve gösteriyorsunuz!
Bu cepheden yapılan neredeyse her açıklama “tarihi günlerden geçiyoruz” diye başlıyor. Saldırının hedefinin emekçi halklar olduğu ısrarla ve doğru bir şekilde vurgulanıyor. “Kürtler aleviler kadınlar gençler emekçiler işçiler, işsizler, memurlar toplumun tüm ezilen kesimleri” mücadeleye, direnişe, kavgaya çağrılıyor. Sonra da “CHP’nin tarihsel misyonunu üstlenmesi” ve “demokrasi mücadelesinin başına geçmesi” isteniyor! Tarihle, akılla, gerçeklerle alay eden bir “muhalefet aklı” var küçük burjuva sosyalizminde! Attığı tüm adımlar “toplumun tüm ezilen kesimleri”ni CHP’nin kuyruğuna takmaya çalışmaktan ibaret!
Bulunduğunuz yer ve yürüdüğünüz yol tüm bir geleceğinizi belirler. Kafalarını oy sandıklarına kilitledikleri günden beri gerçek güç ilişkilerinin bambaşka bir yerde yattığını göremez oldular. Bildirilerinde “bu iktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmamıştır” diyorlar, ama bunun gereklerini göğüslemek yerine CHP’nin kuyruğunda “demokrasi mücadelesi” öneriyor, CHP’yi Kürt halkı ve emekçiler nezdinde muteber kılmaya çalışıyorlar. Şu anda işçi sınıfının ve emekçi halkların önündeki en büyük tuzaklardan biri budur! Küçük burjuva sosyalizmi emekçileri adım adım pusudaki düşmana sürüklemeye çalışıyor. Sermaye dünyası ellerini ovuşturarak avının tuzağa düşmesini bekliyor.
Ama çabaları ve umutları boşuna!