Mücadeleci 10 Sendika bir araya gelerek 1 Mayıs'ta Taksim'de buluşma çağrısında bulundu. Yıllardır işçi ve emekçilere yasaklanan Taksim Meydanı'nı için "Geri alacağız, Taksim bizimdir” denildi.
“Öldürmenin pek çok yolu vardır. Karnına bıçak saplamak, ekmeğini elinden almak, hastalığını iyileştirmemek, kötü koşullarda yaşatmak, ölesiye çalıştırmak, intihara sürüklemek, savaşa yollamak vs... devletimizde bunların pek azı yasaklanmıştır.”...
17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Antep'te bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan ve şiddet nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri anıldı. Sağlıkta dönüşüm programı nedeniyle giderek artan şiddet...
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Açlığın, sömürünün, geleceksizliğin giderek arttığı bugünlerde milyonlar işçi, emekçi her gün soluksuz bir yaşam savaşı veriyor.
Getir online alışveriş firmasının taşeron firması Vigo'nun moto kuryelerin ücretlerinin dülürülmesine karşı mücadelesi sürüyor. Vigo'nun moto kuryelerin haklarını gasp etmesine ilişkin süreci ve taleplerini Turizm Eğlence Hizmet İşçileri...
Vigo Moto Kuryeleri ücretlerinin paket başı ücretlerinin gasp edilmesine karşı başlattıkları eylemin 10'uncu gününde Vigo Genel Merkezi'nin bulunduğu Kozyatağı Nida Kule önündeydi.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Merkezi, İsrail işgal ordusunun, dün Gazze Şehri ve kuzey bölgelerinde evlerine dönmeye çalışan binlerce zorla yerinden edilmiş Filistinliyi hedef almasını kınayan bir açıklama yayınladı. Top mermileri ve canlı...
DİSK-AR İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Nisan ayı raporu yayınlandı. Buna göre geniş tanımlı işsiz sayısı artıyor. Rapora göre:
İSİG Meclisi, 2024 Mart ayı iş cinayetleri raporunu yayınladı. Buna göre, Ocak ayında 161, Şubat ayında 149, Mart ayında 115… 2024 yılının ilk üç ayında en az 425 işçi hayatını kaybetti.
2024 1 Mayıs Taksim Platformu, Gayrettepe' de bulunan Masquerade Clup önünde iş cinayetlerinde katledilen işçileri anarak, işçi cinayetlerine karşı 1 Mayıs'ta Taksim’e çağrı yaptı.
Covid-19 nedeniyle 13 Nisan 2020'de yaşamını yitiren devrimci işçi, Dev Yapı-İş temsilcisi Hasan Oğuz, Habipler Yayla Mezarlığındaki mezarı başında anıldı.
Cumartesi Anneleri 949. Haftasında 29 yıl önde gözaltında kaybedilen Ali İhsan Dağlı için Galatasaray Meydanı'ndaydı.
12 Nisan Cuma günü, Almanya Berlin’de Filistin Kongresi düzenlendi. Ancak binlerce polisin bastığı Kongre engellendi, katılımcılardan tutuklananlar oldu, delegeler uzaklaştırıldı, Filistinli-İngiliz cerrah ve Glasgow Üniversitesi rektörü Ghassan...
8 Mart günü Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda, 2024-2028 yıllarını kapsayan “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı”1na göre, kadınların iş gücü piyasasına girişlerini kolaylaştırmak ve istihdamlarını artırmak için...
30 yıllık tutsak Ali Şen'in İdare Gözlem Kurulu’nun keyfi gerekçeleriyle infazı ikinci yakıldı.
Son günlerde gerçekleştirilen bütün kadın eylemlerinde Emine Bulut'un “Ölmek İstemiyorum” şiarı öne çıkıyor. Evet kadınlar artık “ölmek istemiyor!” “Yaşamak İstiyor!”
18 Ağustos'ta çocuğunun gözleri önünde eski eşi tarafından öldürülen Emine Bulut kadın cinayetlerinin ne ilki ne de sonuncusu... Bu çürümüş, kokuşmuş, yozlaşmış sömürü sistemi varlığını sürdürdüğü müddetçe kadın cinayetleri, tacizler, tecavüzler, kadına şiddet son bulmayacak, daha da artarak devam edecek...
Tarihler boyu “cadı” diye yakıldık, “vurun kahpeye" diye linç edildik... Töre kurbanıydık bazen, bazen namus cinayeti... Diri diri mezara gömüldük bazen de kadınız diye.... Ve hep öldürüldük... Varlığımız yok edilmeye çalışıldı.
Dinci-gerici zihniyet; katili korurcasına, ikiyüzlüce, kadının ölümünde bile kadını suçlayacak bir yön bulmaya çalışıyor. “Adamı çileden çıkarmıştır”, “mutlaka kendini öldürtecek bir şey yapmıştır” gibi kadını suçlayarak kafa karışıklığı yaratmaya çalışıyor. Cinayet kurbanı kadının sadece kendisine dayatılanlara hayır deme haklılığını bile kabuk edemiyor. Kadın cinayetlerine, tacizlere, tecavüzlere öfke duyarak sokağa çıkan kitlelerin artışını istemiyor.
Kadın kitlelerinin, gençlerin, işçilerin öfkelerini çeşitli eylemlerle dile getirmeleri ve haklarını almak için sokağa dökülmeleri dinci-faşizmi rahatsız ediyor, korkutuyor... Ezilen, sömürülen ve yok sayılan kitleler; özgürlüklerini ancak sokaklarda mücadele ederek kazanacaklarının bilincindedir...
Biz kadınlar çağlar boyu çeşitli mücadeleler verdik ve “var olduğumuzu” mücadelelerimizle kabul ettirdik. Gerici zihniyetlerin bizi bu yaşamda “yok saymalarına” izin vermedik. “Vardık, Varız, Varolacağız!” dedik. Kimi zaman, “harekete geçip isyan ettik", kimi zaman “dünyaya başkaldırdık”, “özgürlüğümüz ellerimizde" dedik çıktık sokaklara... Hiçbir zaman bize dayatılanları kabul etmedik. İsyanımızı, öfkemizi her yerde haykırdık.
Yaşamak için sokaklardayız... Eylem alanlarındayız... Öldürülmeye karşı, kadın cinayetlerine karşı isyanımızı “YAŞAMAK İSTİYORUZ” diye haykırıyoruz. Yaşamak için emekçi kadınlar olarak örgütlenmek ve örgütlü mücadele vermek zorundayız.
Devrimimizin kadın kitlelerine dayanan gücü azımsanmayacak kadar çoktur. Ancak bu gücü örgütlü bir güç haline dönüştürebilirsek başarıya ulaşabiliriz.
Kadınların gerçek özgürlüğü ve gerçek eşitliği, toplumun özgürlüğünü de gösterir. Tüm toplumun gerçek özgürlüğü, gerçek eşitliği kadın kitlelerinin özgürlüğüne bağlıdır. Kadınlar gerçek anlamda özgür olmadan ne işçiler, ne emekçiler, ne de gençlik özgürlüğü elde edebilir.
Özgürlüğümüz için, “yaşamak" için örgütlenmek zorundayız. İşçi emekçi ezilen, sömürülen, yoksul kadın kitlelerinin örgütlülüğü ve örgütlü mücadelesi devrimimizin başarıya ulaşmasını sağlayacaktır. Ve ancak sosyalizm bize gerçek anlamda özgürlüğe giden yolu açacaktır.
Şimdi Kadınların Özgürlük Zamanı!
Emekçi Kadınlar - EKA